Burun İle İlgili Deyimler ve Anlamları Açıklamaları, İçinde Burun Olan Deyimler

12
Advertisement

İçinde burun kelimesi geçen deyimler nelerdir? Bu deyimlerin anlamları ve açıklamaları. Burun ile ilgili deyimlerin açıklamaları ve anlamları.

Burun İle İlgili Deyimler ve Anlamları

Arka resim kaynak: pixabay.com

Burun İle İlgili Deyimler ve Anlamları

  • ***ağız burun birbirine karışmak
    1) dayak sonucunda yüz yara bere içinde kalmak; 2) yüzde aşırı öfke, üzüntü, yorgunluk vb. durumların izleri görünmek.
  • ***Azrail’le burun buruna gelmek
    ölümle karşı karşıya gelmek.
  • ***(bir işe) burnunu sokmak
    gerekmeden her işe karışmak: “Bir kere burnumu sokmuştum işin içine, sonuna kadar gitmekten başka çare yoktu.” -E. Bener.
  • ***(birini) burnundan yakalamak
    birini yönetimi altına almak, kaçamak bulamayacağı duruma getirmek: “Muhasebe ile defter tutma işlerini de üzerine aldığından milleti burnundan yakalamıştı.” -T. Dursun K.
  • ***(birinin) burnuna girmek
    birine çok sokulmak.
  • ***(birinin) burnundan ayrılmamak
    yanından gitmemek, uzaklaşmamak: “Demesin ki gece gündüz kızın burnundan ayrılmıyor.” –M. Ş. Esendal.
  • ***burnu (bile) kanamamak
    1) zarar görmemek, yarasız beresiz olmak; 2) tehlikeli bir durumdan yara bere almadan kurtulmak: “burunları bile kanamadan ganimete kavuşacaklardı.” -F. F. Tülbentçi.
  • ***burnu büyümek
    kibirlenmek, büyüklenmek: “Yalnız onun mu burnu büyüdü? burnu büyüyen büyüyene!” -N. Hikmet.
  • ***burnu çenesine değmek
    çok yaşlanmak: “Bu kez gelen, burnu çenesine değmiş bir acuzeydi.” -İ. O. Anar.
  • ***burnu Kafdağı’na çıkmak (varmak)
    kibirlenmek, şımarmak, burnu büyümek: “Nikâh ettirir ettirmez kadının burnu Kafdağı’na çıkmış.” -S. M. Alus.
  • ***burnu Kafdağı’nda (olmak)
    çok kibirli (olmak): “Çeltikçiler, o burunları Kafdağı’nda çeltikçiler çarşıya düşmüşler, önlerine gelene dert yanıyorlar.” -Y. Kemal.
  • ***burnu kırılmak
    büyüklenemez duruma gelmek.
  • ***burnu sızlamak
    duygulanmak: “Orada zaman zaman sebepsiz yere burnu sızlardı insanın.” -M. Mungan.
  • ***burnu sürtülmek
    sıkıntı çektikten sonra daha önce beğenmediği bir durumu kabul etmek, gururundan vazgeçmek.
***burnu yere düşse almaz
kendini beğenmiş, kibirli.
  • ***burnuna karıncalar dolmak
    ölmek: “Bundan sonra müteahhit eline çay verenin burnuna karıncalar dolsun!” -A. Dino.
  • ***burnuna koymak
    aldırış etmek, göz önünde tutmak, değer vermek, kale almak: “Oğlan mahalle arkadaşlarıyla samimi idi. Kızsa ne anasını ne babasını ne de kardeşlerini burnuna kor, bu mahalle ve bu mahalleliden nefret ederdi.” -O. Kemal.
  • ***burnunda tütmek
    çok özlemek: “Benim Nazlılarım, Gülizarlarım hatta Ethemlerim burnumda tütmeye başladı.” -O. C. Kaygılı.
  • ***burnundan düşen bin parça olmak
    çok asık suratlı olmak.
  • ***burnundan (fitil fitil) gelmek
    elde ettiği güzel şey, sonradan gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak: “Sabahki o tatlı eğlentiler şimdi fitil fitil burnumdan gelmeye başladığı için bugün buralara geldiğime bin kere pişman oluyordum.” -O. C. Kaygılı.
  • ***burnundan gelmek
    iyi niyetle girişilen bir işten beklenen sonuç alınamadığından dolayı sıkıntı içinde olmak.
  • ***burnundan getirmek
    yaptığına pişman etmek: “Hele onu bir elime geçireyim, görürsün, burnundan getireceğim.” -H. Topuz.
  • ***burnundan kıl aldırmamak
    kendisine söz söyletmemek, çok huysuz olmak.
  • ***burnundan solumak
    çok öfkelenmiş olmak: “İnliyor, göz süzüyor, burnundan soluyarak konuşuyordu.” -M. Ş. Esendal.
  • ***burnunu çekmek
    1) sümüğünü çekmek: “Madam, küçük bir çocuk gibi burnunu çekerek eliyle içerideki odayı gösteriyor.” -A. Ümit. 2) mec. umduğunu bulamamak, amacına ulaşamamak.
***burnunu kırmak
birini güç durumda bırakarak büyüklenmesini veya direnişini yok etmek.
  • ***burnunu sıksan canı çıkacak
    çok zayıf ve güçsüz kimseler için kullanılan bir söz: “Nerdee iş nerede. Bizimkinin ağzını bıçak açmıyor. burnunu tutsan canı çıkacak.” -O. Kemal.
  • ***burnunu sürtmek
    sıkıntı çektikten sonra daha önce beğenmediği bir durumu kabul etmek, gururundan vazgeçmek: “Hadisat şimdi burnunu da sürtmüş olduğundan ilk karısına karşı iyi davranıyordu.” -Y. K. Karaosmanoğlu.
  • ***burnunun dibine sokulmak
    çok yaklaşmak, iyice yaklaşmak.
  • ***burnunun dikine (doğrusuna) gitmek
    öğüt dinlemeyerek kendi bildiği gibi davranmak: “Soruların yanıtlarını buldum mu ne gezer ama nedense aptal kafam burnunun dikine gitmeyi sürdürdü.” -A. Ümit.
  • ***burnunun direği kırılmak (düşmek)
    çok pis bir koku duyarak tedirgin olmak.
  • ***burnunun direği sızlamak
    maddi veya manevi çok acı duymak, çok üzülmek: “burnunun direği sızlaya sızlaya evini özlemektedir.” -R. N. Güntekin.
  • ***burnunun direğini kırmak
    çok pis bir koku yayarak tedirgin etmek: “Tezek kokusu burnumun direğini kırmış, ciğerime işlemişti.” -B. R. Eyuboğlu.
  • ***burnunun ucundan ötesini (ilerisini) görmemek
    dar düşünceli olmak.
  • ***burnunun ucunu görmemek
    1) çok sarhoş olmak; 2) dalgın, dikkatsiz olmak.
***burnunun yeli harman savurmak
1) büyüklenmek, kibirlenmek; 2) çok öfkelenmek.
  • ***burnunun yeli kırılmak
    öfkesi yok olmak: “Vazgeçin, dedi Nuh, kızlara yazık… Niye yazık olsun? burnunun yeli kırılır, cart curt edemez millete!” -O. Kemal.
  • ***burun buruna gelmek
    1) beklenmedik bir anda karşılaşmak, birbirlerine çok yaklaşmak: “Nabi Efendi, merdivenleri yorgun yorgun çıkarken sofada karısıyla burun buruna geldi.” -M. Yesari. 2) karşısında hissetmek: “O kadar gururlu bir tavrı vardı ki onu ilk kez gören birisi, bu kişinin az önce ölümle burun buruna geldiğini düşünemezdi.” -N. Hikmet.
  • ***burun bükmek
    beğenmemek, önem vermemek: “… şöyle demiştim, böyle yapmıştım, diyene burun büker.” -Y. K. Beyatlı.
  • ***burun kıvırmak
    önem vermemek, küçümsemek, beğenmemek: “Açıkçası durmadan yakınan o kadınlara burun kıvırdım.” -A. Ağaoğlu.
  • ***burun şişirmek
    kibirlenmek.
  • ***burun yapmak
    üstünlük taslamak.
  • ***ölümle burun buruna gelmek
    ölümle sonuçlanabilecek çok büyük bir tehlike ile karşılaşmak.


12 yorum

  1. bence güzel bir site beğendim yazımı sabah okuyanlara günaydın akşam okuyanlara hayırlı akşamlar dilerim

Reply To isimsiz Cancel Reply