Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi Özeti, Konu Anlatımı

0
Advertisement

Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi öncesinde ve taarruz esnasında olan gelişmelerin maddeler halinde özet olarak verildiği yazımız

Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi

Sakarya Zaferi ve Ankara Antlaşması’na rağmen müttefikler Sevr Antlaşması’mn bazı ufâk düzeltmelerle kabul ettirileceği düşüncesini terketmediler.

  • Türkiye ile Yunanistan’a ateşkes önererek barış koşullarını bildirdiler.
  • Sevr Antlaşması’nın değişik bir şekli olan bu öneriler Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce kabul edilmedi.
  • TBMM’nin barış koşullarını da anlaşıklar reddettiler, İzmir’de bir barış konferansı toplanması isteğimizi kabul etmediler.
  • Mustafa Kemal, gerçek ve güvenilir bir barışın kesin bir zaferden doğacağını meclise ve ulusa kabul ettirmişti. Bunun üzerine büyük saldırı hazırlıklarına hız verildi.

BÜYÜK TAARRUZ ÖNCESİ GELİŞMELER

  1. İtilaf Devletleri, “Türkler savunma savaşını yaparlar ama saldıramazlar. Saldırsalar da başarılı olamazlar.” propagandası yapıyorlardı.
  2.  İngiliz Başbakanı bir konuşmasında; “Türkler yenilmiştir, Batı Anadolu kendilerine asla verilmeyecektir” diyordu.
  3. Milletler Cemiyeti’ndeki İngiliz delegesi, Mustafa Kemal aleyhine bir tartışma başlattı.
  4. Anadolu hareketine muhalif olan bazı İstanbul gazeteleri, TBMM’yi barışçı yollara başvurmamak ve boş yere kan dökülmesine neden olmakla suçluyorlardı.

Bu olumsuz propagandalar Millet Meclisi’nde de zararlı girişimlerin başlamasına neden oldu.

Politika ve askerlik alanındaki her başarı TBMM’yi birleştirici bir etki yaratıyor; fakat sonraki günlerde bazı milletvekilleri hemen muhalefete başlıyorlardı. Mecliste eleştiri yollu şu sorular soruluyordu :

“Güdülen siyaset nedir?”,

Advertisement

“Sakarya Savaşı’ndan sonra aylar geçtiği halde ordu niçin saldırıya geçmiyor?”.

Mustafa Kemal, gizli bir oturumda bu eleştirileri cevapladı. Kararın esasen taarruz etmek olduğunu; ancak yarım hazırlıkla yapılacak saldırının çok kötü sonuçlar doğuracağım vurguladı.

TAARRUZ HAZIRLIKLARI

Yunanlılar, Sakarya yenilgisinden sonra Eskişehir, Kütahya ve Afyon’un doğusuna çekilerek burada çok güçlü bir savunma hattı oluşturmuşlardı.

Türk Ordusu ise büyük bir taarruza hızla hazırlanıyordu.

  • a. Yurdun tüm kaynakları ordunun emrine verilmişti.
  • b. Savaş için gerekli insan ve araç gereci taşıyan araçlar kafileler halinde batı cephesine akıyordu.
  • c. İstanbul’daki depolardan kaçırılan silahlar İnebolu ve Kastamonu yoluyla Ankara’ya, oradan da cepheye gönderiliyordu.
  • d. İstanbul’daki yurtseverler türlü yollardan Anadolu’ya insan ve araç gereç göndermek için gizli örgütler kurmuş fedakarca çalışıyorlardı.

Altı aydan beri sürdürülen hazırlık çalışmalarının yeterli olduğunu gören Türk Başkumandanlığı, Yunanlılara karşı yakın bir gelecekte saldırıya geçilmesi kararı verdi.

BÜYÜK TAARUZ VE BAŞKOMUTANLIK MEYDAN SAVAŞI

  1. Büyük Taarruz tam bir baskın şeklinde planlanmıştı. Hazırlıklar büyük bir gizlilik içinde yürütüldüğünden Anlaşma Devletleri ve Yunanlılar’ın yakın bir gelecekte saldırı beklentileri yoktu.
  2.  Mustafa Kemal Cepheye hareket ederken gazeteler ve ajanslara 21 Ağustosta Çankaya’da bir çay partisi verileceği duyuruldu. Böylece, hareketin gizliliği korunmuş oldu.
  3. 26 Ağustos sabahı, Mustafa Kemal, ismet ve Fevzi Paşalar taarruz hareketini yönetmek üzere Kocatepe’de bulunuyorlardı. Saat 5.30’da Türk topçusu düşman mevzilerine şiddetli bir ateş açtı. “Türkler bu mevzileri beş-altı ayda düşüremezler” denilen mevziler birkaç saatte darmadağın edildi.
  4. Bundan sonra piyadeler süngü hücumuna kalktılar. Birlikler o günün akşamı kendilerine gösterilen hedeflere varmışlardı.
  5. 30 Ağustosa kadar Yunan orduları güneyden ve doğudan kuşatılmıştı.
  6. 30 Ağustos günü, savaşı Mustafa Kemal bizzat yönetti. Düşmanın ana kuvvetleri Dumlupınar’ın kuzeydoğusunda yok edildi.
  7. Bu kesin zafer üzerine Başkumandan şu günlük emriyle ordumuza yeni hedefini gösterdi: “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!
  8. Bundan sonra, bir yıldırım yürüyüşü başladı. Yunan Başkomutanı, Genelkurmay kurulu ile birlikte teslim oldu. Türk kuvvetleri 9 Eylülde İzmir’e girdi. Bir hafta sonra Batı Anadolu Yunan kuvvetlerinden tamamen temizlendi.

Kaynak 2

Başkomutanlık Meydan Muharebesi;

Kurtuluş Savaşı’nı sona erdiren savaştır. 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz’un beşinci günü (30 Ağustos) Dumlupınar yakınlarındaki Aslıhanlar Meydan Savaşı’nda Türk Ordusu düşmanın beş tümenini yok etti. Başkomutanlık Meydan Savaşı, iki yıl süreyle, bir yasayla bu ad kabul edilinceye kadar, Aslıhanlar Meydan Muharebesi adıyla anıldı. Savaşı, Başkomutan Mareşal Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) Aslıhanlar’ın çok yakınındaki Akçaşar’daki komuta yerinden yönetti. Çarpışmalar saat 14.00’te başladı. Hızla gelişerek saat 17.00’de doruk noktasına ulaştı. Bu saatten başlayarak düşman kuvvetleri grup grup beyaz bayraklar sallayıp Türk Ordusu’na teslim oldu. 29 Ağustos akşamı 40 bin kişilik bir kuvvetle bölgeye gelen Yunan Ordusu’nun beş tümeni 30 Ağustos gece yarışma doğru yaklaşık 4.000 ölü ve 2.000 tutsak verdi. 7.000 kişilik Yunan kuvveti ise karanlıktan yararlanarak Murat Dağı yoluyla çekilmeyi başardı.

Çekilenlerden 1.069 kişi 31 Ağustos’ta Oysu’da, Yunan Başkomutanı General Trikopis ve 5.476 kişi 2 Eylül’de Uşak yöresinde tutsak edildi. Başkomutanlık Meydan Savaşı, dünya savaş tarihine taktik ve strateji yönünden kusursuz hazırlanıp uygulanmış bir meydan savaşı olarak geçti. Savaşın kazanılmasında çarpışmaları Mustafa Kemal Paşa’nın yönetmesi, güneydeki 5., 11., 23. ve 3. Kafkas tümenleriyle kuzeydeki 16. ve 61. Türk piyade tümenleri ve ayrıca 8. piyade ve 3. süvari tümenleri etkin rol oynadı. Türk Ordusu 9 Eylül’de İzmir’e, 12 Eylül’de Bursa’da (Mudanya) denize ulaştı. 26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz’da Türk kaybı 10 bin, düşmanın kaybıysa 100 binin üzerinde olmuştur.

Advertisement


Leave A Reply