Cengiz Tanç Kimdir? Ünlü Bestecinin Hayatı, Sanat Anlayışı ve Eserleri

0
Advertisement

Cengiz Tanç kimdir? Cengiz Tanç hayatı, biyografisi, eserleri, besteleri, sanat anlayışı ve eserlerinin özellikleri hakkında bilgi.

Cengiz Tanç

Cengiz Tanç Kimdir?

Cengiz Tanç; Türk bestecisidir (İstanbul, 1933-1937).

Eğitiminin bir bölümünü Anadolu’da tamamladıktan sonra, Ankara Atatürk Lisesi’nde okurken keman derslerine başlayan Cengiz Tanç, 1952’de Ankara Devlet Konservatuvarı’na girerek Ahmet Adnan Saygun’un öğrencisi oldu. Babasının görevi nedeniyle 1953’te İngiltere’ye gitti. Londra Guildhall Müzik Okulu’nda Sidney Compton’un yönetiminde armoni, kontra-punto (kontrpuan) ve XX. yy. müziği konularında eğitim gördü. 1956’da yurda dönerek Ankara Devlet Konservatuvarı’ndaki Kompozisyon Bölümü öğrenciliğini sürdürdü. 1960’ta bu kuruluşun ileri Devre Kompozisyon Bölümü’nü bitirdi. Aynı yıl, Ankara Devlet Konservatuvarı’na solfej ve teori öğretmeni olarak atandı. Bu arada Ankara Radyosu’nda tonmeister olarak görev aldı.

1958’de başlayan ilk besteleme çalışmaları öğrencilik yılları ürünüdür. Bunlar çok seslendirilmiş türküler olarak Türk halk müziği motiflerinden esinlenen yapıtlardır.

Cengiz Tanç, 1968’de Ankara Radyosu’nda Batı Müziği Şube müdürü, ardından İkinci Program Şube müdürü ve Çoksesli Müzik Şube müdürü oldu. 1973’te Devlet Opera ve Balesi’nde dramaturg olarak görev aldı. Aynı yıl Çağrışımlar başlıklı senfonik bölümü besteledi. 1976’dan bu yana Mimar Sinan Üniversitesi, İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda Kompozisyon Ana Sanat Dalı öğretim üyesi ve başkanıdır. 1984-1985 öğretim yılında A.B.D’ne giderek juilliard Müzik Okulu ve Columbia Üniversitesi’nde Vincent Persichetti ve Milton Babbitt’in yanında ileri çağdaş müzik teknikleri konusunda araştırmalar yaptı. S.A.C.E.M. (Müzik Yazarları, Bestecileri ve Yayımcıları Derneği) üyesi olan Cengiz Tanç’ın yapıtları dünyanın çeşitli ülkelerinde radyo ve konser programlarında seslendirilmektedir.

Advertisement

SANAT ANLAYIŞI VE YAPITLARININ ÖZELLİKLERİ

Cengiz Tanç, bir sanat yapıtında biçimin öz tarafından yönlendirildiği görüşündedir. Ona göre çağlar boyu değerini koruyabilmiş yapıtlarda değişik gereçler kullanılarak anlatım teknikleri denenmiş, ancak bunlar birer araç olarak kalmıştır. Önemli olan, bu gerecin ardında yatan özdür. Besteci, kullandığı gerecin türüne göre değerlendirilemez. Öz, bestecinin içinde yaşadığı çağı, geleceğe olan sorumluluğunu, çevresini, koşullarını ve derin düşüncesinin yorumunu yansıtır. Ciddi bir sanat yapıtı, etkilerden kurtulduktan sonra yeni bireşimlere varma ve çağına sorumlu olma kaygısı ve çabası içinde olmalıdır. Ülkemizde Cumhuriyet’ten bu yana besteciler, zümresel Divan edebiyatına dayanan Osmanlı müziği ile bugünün çağdaş Türk düşüncesinin evrensel ses mimarisi arasındaki büyük boşluğu doldurmak için uğraş vermektedirler. Cengiz Tanç, ulusal bireşimimizi evrensel çizgiye ulaştırma gereğinin önemine ve bunun Batı kültürü ile Doğu kültürü arasındaki üçüncü kültür dünyası ülkelerinin ortak sorunu olduğuna inanmaktadır.

Cengiz Tanç, müzik öğrenimine, dolayısıyla bestecilikteki verimlilik çağma, öbür bestecilere göre daha geç başladığından, ilk bestelerinde bir birikimden yola çıkmıştır. İlk çalışmaları üslup olarak halk müziğinin ezgisel kişiliğini duyurduğu halde, giderek geleneksel kavramları soyutlamıştır. İlk yapıtlarında görülen, izlenimcilerin kullandığı anlamdaki öznel renkçilik, giderek tetrakortlara dayalı, dizisel bir sistemi geliştirmiştir.

Cengiz Tanç’ın hemen bütün yapıtlarında biçim, sürekli gelişim anlayışı içinde, gerek yatay gerekse dikey olarak, bir düşüncenin başlayıp gelişmesi ve sonuçlanmasını çizer. Gereç olarak kendine özgü bir kontrapunto yazısı seçmiştir. Yalnız bu yazı içinde öz, majör, minör tonlara bağımlılıkta olduğu gibi belli modlara ya da ezgisel kuruluşlara bağımlılık yerine, içinde mod renklerinin araştırıldığı geniş bir “panmodal” çerçeve oluşturur.

Cengiz Tanç’ın “senfonik bölüm” biçimi içinde dört yapıtı vardır: Soyutlama; Çağrışımlar; Sentez; Yankılar. Bunlardan Sentez 1976’da tamamlanmıştır. Uzun seslerin egemen olduğu büyük bir pedal kavramıyla başlar. Bu giriş, bir zemin olarak sürerken, küçük çekirdek motifler uzun sesler arasında yer alır. Motifler giderek genişler ve çalgı grupları arasında karşılıklı bir söyleşi oluşturur. Pedal bir-ses üzerinde duyulan ezgiler, halk müziği motiflerinin soyutlamasıdır. Motiflerin ısrarla yinelenmesi, bir “takınak”ı yansıtır. Yapıt, doruğa ulaştıktan sonra içe dönük bir kişilikte sona erer. Dede Korkut efsanesinin kahramanlarından Deli Dumrul’u konu alan operada librettoyu da Cengiz Tanç yazmıştır. Üç perdelik operada müzik, tek bir çizgi içinde gelişir Geleneksel arya-koro-orkestra diyalogunun içinde eridiği bir bütün oluşur. Operanın tümü bir senfonik bütünlüğü andırır. Tonsuzluğa karşı bir eksen kavramı, konuyla ilgili olarak yer yer ortaya çıkar. Müzikteki bu ezgisel betimleme, Deli Dumrul’un sonradan boyun eğen kişiliğinin yansımasıdır.

BAŞLICA YAPITLARI

  • Solo için: On Küçük Parça (piyano için, 1959); İmge I (piyano için, 1962); İmge II (piyano için, 1965); Doğaçlama (piyano için, 1972); Üç Meditas-yon (piyano için, 1975); İmge III (piyano için, 1982); Monofon (trombon için, 1986).
  • İkili: Türk Halk Şarkıları (tenor ve piyano için, 1958); Altı Şarkı (soprano ve piyano için, 1961).
  • Beşli: Üfleme Çalgılar Beşlisi İçin Müzik (1968).
  • Oda orkestrası için: Süit (yaylı çalgılar için, 1960); Halk Türküleri Süiti (yaylı çalgılar için, 1974); Doğaçlama (1979); Yükseliş (yaylı çalgılar için sinfonia, 1981); Lirik Konçerto (flüt, obua ve yaylılar için, 1983).
  • Koro için: Sekiz Halk Türküsü (eşliksiz, 1958).
  • Solo ve orkestra için: Viyola Konçertosu (1986).
  • Orkestra için: Soyutlama (senfonik bölüm, 1961); Divertimento (1964); Çağrışımlar (Senfonik bölüm, 1973); Sentez (senfonik bölüm, 1976); Yankılar (senfonik bölüm, 1978); Yaratılış (bale müziği, 1980); Yaratılış (prelüd, 1981); Karakoyun Efsanesi (anlatıcı ve orkestra için konulu müzik, 1984); Çanakkale Şehitlerine Ağıt (Mehmet Akif Ersoy’un dizeleri üstüne, soprano, koro ve orkestra için ağıt, 1985).
  • Bale müziği için uygulama (orkestra): Çoğul Balesi (Divertimento’dan uygulama; koreografi: Duygu Aykal, 1972); Yoz Döngü (bağlama için düzenlenen otantik halk türkülerinin çoksesli uygulaması; koreografi: Oytun Turfanda, 1974); Çağrışımlar (bale müziği uygulaması; koreografi: Şebnem Aksan, 1980); Yankılar (bale müziği uygulaması; koreografi: Şebnem Aksan, 1981). Opera; Deli Dumrul (üç perde, 1974-1975).


Leave A Reply