Çiçek Nasıl Bir Hastalıktır? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

0
Advertisement

Çiçek nasıl bir hastalıktır? Çiçek hastalığının nedenleri, belirtileri ve tedavisi nedir? Çiçek hastalığı hakkında bilgi.

çiçek virüsü

Kaynak: commons.wikimedia.org

Çiçek Hastalığı

Çiçek Hastalığı; ileri derecede-bulaşıcı, içinde su toplanmış küçük kesecikler, sonraki devrede ise bu keseciklerin irinlenmiş biçimiyle belirginleşen ateşli hastalıktır. Döküntülü hastalıklar sınıfına girer, etkeni virüstür.

Nedenleri

Virüs vücuda solunum yolundan girer, lenf bezleri ve karaciğerde çoğalır. Hiçbir belirti olmadan birkaç gün geçtikten sonra damarların çevresinde oluşan iltihapla birlikte virüs kanda dolaşmaya başlar, küçük siyi dolu kesecikler hücresel yıkım ve serum sızıntısı sonucu oluşur. Yüzde yağ bezleri çok sayıda bulunduğundan, bu bölgede çiçek bozuğu denen çukurlaşmalara daha sık rastlanır. Karaciğer, dalak ve lenf bezleri büyük olabilir. Çiçek hastalığına tutulan kişi, döküntüler başlamadan bir gün önce ve yaralar iyileşip kabuklar düşünceye kadar geçen dönemde hastalığı başkalarına bulaştırabilir.

Belirtileri

İlk belirtileri 39-40°C ateş, sırtta kas ağrısı, başağrısı, karın ağrısı ve kusmadır. 3-4 gün sonra ateş düşer, belirtiler geriler ve hasta iyileşmiş sanılır. Bu ateşsiz dönemde ağız içinde ağrılı ülserler, yüz ve ön kolda sert, kırmızı kabartılar oluşur, kabartıların sayısı gittikçe artarak yüzden, kol ve bacaklara doğru tüm gövdeye yayılır. Kabartıların oluşumundan 4-5 gün sonra içlerine serum sızar ve kesecikler oluşur. Kesecikler irinlenince ateş yeniden başlar ve iyileşinceye kadar sürer. Hastalık, başlangıcından üç hafta sonra, küçük yara izleri ya da derin çukurlar bırakarak iyileşir.

Tedavisi

Çiçek hastalığı için özgün bir tedavi yöntemi yoktur. Keseciklerin irinlenme döneminde ikincil bakteriyel enfeksiyonları (bulaşmaları) önlemek için, steril (mikropsuz) çarşaflar ve bakım eşyaları kullanmak, kaşıntıyı azaltmak için ilaçlar vermek iyileşmeyi kolaylaştırır. 1977’den sonra devreye giren ve saatte 1.000 kişinin aşılanmasını sağlayan tabanca iğne yardımıyla 1979’a gelindiğinde çiçek hastalığı bütünüyle ortadan kalktı. WHO’ nun (Dünya Sağlık Örgütü) da çiçek hastalığının en çok görüldüğü Somali, Endonezya, Hindistan’da 1977’den beri görülmediğini duyulmasıyla çiçek hastalığı için ayrılan 75 laboratuvar 4’e düşürüldü. Ancak acil durumlarda kullanılmak için 200-300 milyon doz aşı stok olarak korunmaktadır.

Kaynak 2

Çok eski çağlardan beri bilinen, mikropla bulaşan tehlikeli bir hastalıktır. Çiçeğe tutulanlar önceleri titremeye başlarlar, ateşleri yükselir, birkaç gün geçtikten sonra da vücutta birtakım kırmızımtırak lekeler çıkar. Bu lekecikler sonra beyazlaşarak sarımtırak kabarcık haline gelirler. Bu kabarcıkların içleri cerahatle doludur. Yüzde, vücudun her hangi başka bir yerinden daha çok kabarcık toplanır. Bu kabarcıklar burnun içinde, hattâ gözlerin içinde bile çıkabilir. Böylesi çok tehlikeli sonuçlar verebilir, bu arada gözü de kör edebilir.

Advertisement

Cerahatler kendiliğinden kuruduktan sonra kabuklar dökülmeye başlar. Bu kabukların içindeki cerahatler kurumayıp da içeri doğru işlerse hastanın cildinde birtakım çukurluklar kalır. Bunlara «çiçekbozuğu» denir. Bunun için bu kabarcıkların kaşıntısına dayanmak, kaşımamak lâzımdır. Hastalığa yakalanmamak için de muntazaman çiçek aşısı olmak gerekir.


Yorum yapılmamış

Leave A Reply