Çin Sanatı Hakkında Bilgiler

0
Advertisement

Kadim Çin uygarlığının ortaya çıkardığı sanat ile ilgili bilgiler. Çin mimari, resim, heykel ve müzik sanatı hakkında bilgiler.

Çin haritaÇinliler çok eski yıllardan beri sanatın her koluna büyük bir önem vermişlerdir. Mimarlık eserleri, resimler, el işi eserleri Çinliler’in güzel sanatlara karşı duydukları ilginin örneğidir.

Mimarlık. — Çin’de mimarlık denince aklımıza çok katlı zarif kuleler, uçları kalkık uzun saçaklı binalar, tapınaklar, yüksek kemerli taş köprüler gelir. «Şe King» adındaki şiir kitabında Çu hanedanı zamanında büyük sarayla yapıldığından bahsedilir. Ondan sonra gelen hanedanlar devrinde de son derece büyük saraylar yapıldığı bilinmektedir. Bu sarayların büyük bahçeleri, suni gölleri, süs kayaları vardı. Han hanedanı devrinde yapılan bir hükümet binasının kapladığı alan 4.000 metre kareyi geçiyordu.

Çin mimarlığına hakim olan düşüncelerin başında yapılacak binaların tabiatla ahenk halinde olması endişesi gelir. Yüzyıllar boyunca yapılan mimarlık eserlerinde daima bu esas üstün gelmiştir. Yapılarda taraçaya geniş yer verilir. Taraçalar genel olarak binayı çepeçevre kuşatır.

Tapınak ve pagodalar da Çin mimarlığında önemli bir yer tutar. Pagoda kat kat kule biçiminde olan tapınaklardır, Çin mimarlığına Budizmle birlikte girmiştir. İlk pagodalar kayaları yontarak meydana getiriliyordu. Sonraları kule şeklinde yapılmaya başlandı.

Sûrların da Çin mimarlığında büyük yeri vardır. Hemen hemen bütün Çin şehirleri daha Milâttan yüzlerce yıl öncesinden beri tuğla sûrlarla kuşatılmışlardır. Her şehrin, köyün böyle bir sûru bulunurdu.

Advertisement

Çin mimarlığının en büyük anıtı ise büyük sözıyle bile ifade edilemiyecek olan Çin Setti’ dir. Uzunluğu 3.000 kilometreye yaklaşan bu duvarın önemli bir kısmı M.Ö. III. yüzyılda yapılmış, sonradan birçok defalar tamir görmüştür.

Resim. — Çin sanatında mimarlığa olduğu gibi, resme de tabiat sevgisi üstün gelmiştir. Resimlerde görülen şahıslar ancak tabiatın bir parçası olarak dikkati çeker. Çin resminin sanatkârane ifade bakımından dünya ölçüsünde değeri vardır. Çin resminde esas bütünlüktür. İkinci derecede unsurlara ancak bütün için elzem olduğu takdirde yer verilmiştir. Çinli ressam daima empresyonist kalmasını bilmiştir. Bir manzara resmi yaparken orada gördüklerini değil, gördüklerinin kendi üzerinde uyandırdığı izlemleri işler.

Çin resmi bir sulu boya resmidir. Eski resimlerin çoğu uzun uzun ipek kumaşlar veya kâğıt üzerine yapılmıştır. Bunlar tomar halinde saklanır, bakılmak istenince açılıp öbür yana sarılarak parça parça seyredilirdi. Aynı zamanda, duvara asmak için taşınabilir levhalar üzerine de resim yapılırdı.

En eski çağlara ait Çin resimlerinden bugüne kadar gelebilmiş olanı yoktur. Şang hanedanı (M. Ö. 1766 – 1122 ) zamanında resim yapıldığı, hatta fırça kullanıldığı bilinmekle beraber Çin resmine ait ele geçen ilk örnek Çu hanedanının (M.Ö. 206 – M. S. 221) son zamanlarına rastlar. Han hanedanı zamanında da resim gelişmekte devam etmiştir.

Daha sonraları duvar resimlerinin geliştiğini, bu alanda büyük sanatkârlar yetiştiğini görüyoruz. Bilhassa tapınakların çoğalmasından sonra bu tip resim iyice ilerlemiştir. Çin tarihinin en parlak safhasını teşkil eden Ti-ang hanedanı devrinde (618 -906) geniş ölçüde tapınaklar yapılması resim alanında büyük eserler meydana getirilmesine imkan vermiştir. Bu çağın en büyük ressamları Yen Li-Pen (VII. yüzyıl), Li Çen (VIII. yüzyıl), Han Kan (VIII. yüzyıl) dır.

Bundan sonraki devrelerde, çeşitli savaş ve istilalarda birçok eserlerin yok olmasına rağmen, yeni yetişen sanatkarlar değerli eserler vermişlerdir. Moğol İstilâsı zamanında devrin büyük ressamları saraya intisap etmişlerdir. Çin sanatında «Dört Büyük Üstat» diye anılan Huang Kung-vang, Vu Çen, Vang Meng, Ni Tsan bu devirde yetişmiştir. Bundan sonra 1912’ye kadar süren Ming ve Çi-ıng hanedanları zamanında yetişen büyük sanatkârlar, kendisinden sonrakilere büyük etkileri olan Şen Çu ve diğer dört ressam bilhassa manzara üzerinde çalışmışlardır. XX. yüzyılda komünist ihtilâlinden sonra Çin’de yetişen kuvvetli bir ressam yoktur.

Advertisement

Heykelcilik. — Çinliler heykelciliğe resme olduğu kadar önem vermemişlerdir. Bu alanda yalnız hayvan heykelleri üzerindeki çalışmalar dikkati çeker. Bunlar eski mezarlarda bulunmuştur. Çin heykelciliğine ait ilk örnekler Şang hanedanı zamanına rastlar. Bunlar mermerden yapılma hayvan heykelleridir. Bu çağda tunç heykelcilik de büyük ilerlemeler kaydetmiştir.

Şang hanedanının yerini alan Çu hanedanı zamanında, 800 yıl boyunca taş heykele rastlanmaması dikkati çeker. Bu olayın sebebi anlaşılmamıştır. Bu devrede tunç heykeller yapılmıştır. Budizmin memlekette yayılmasından sonra dînî konularda taş ve tunç eserler yapılmıştır. X. yüzyılda Budist heykelciliğinin en kuvvetli çağına geldiği görülür. Bu devirde bilhassa yüz ifadeleri daha normal bir hal almıştır. Sung hanedanından (960-1279) sonra dinî alandaki çalışmalar kuvvetini kaybetmiş, Ming hanedanı (1368 -1644) zamanında da büsbütün ölmüştür. Sanat eseri olan anıt heykelciliği bu tarihten sonra yerini küçük çapta porselen ve fildişi işlerine bırakmıştır.

Çinliler’in dünyaya yaptıkları en büyük hizmetlerden biri porseleni icat etmeleridir. Bilhassa Han hanedanı zamanında (M.Ö. 206 -M. S. 220) cilâlı porselen eşya görülmeye başlanmış, o tarihten sonra gittikçe gelişerek devam etmiştir. Porselenden daha sonraları tabaklar, vazolar, mezarlara konacak türlü eşya, biblolar yapıldığı gibi kiremit de yapılmıştır.

Müzik. — Çin müziğinin de çok eski bir tarihi vardır. Daha Milâttan binlerce yıl önce Çinliler’in nota kullandığı bilinmektedir.

Rivayete göre bir gün. İmparator Huang Ti (M. O. 2697), veziri Ling-Lun’u Karanlık Dağlar’a göndermiş, oradan «huang-çung» (do) sesini veren bir çeşit bambu kamışı getirtmiştir. Bu «huang- çung» notasını veren kamış muhtelif şekillerde kesilerek 11 ses daha elde edilmiş, şu notalar meydana çıkmıştır: Huang-çung (do), ta-lu (do diyez), tai-tsu (re), çiya-çun (re diyez), ku-hisi (mi), çung-lu (fa), cuy-pin (fa diyez), lin-çung (sol), i-tse (sol diyez), nan-lu (lâ) vu-i (lâ diyez), ying-çung (si).

Çin müziğinin ilk örnekleri dini parçalardır. Beş büyük Çin klasiği arasında bulunan «Li Ki» de müziğe geniş ölçüde yer verilmiştir. Tapınak dışındaki müzik daha çok bir halk müziği karakteri gösterir.

Çin müziğinde kullanılan aletler de çeşitlidir. En az 130 çeşit çalgı aleti olduğu bilinmekle beraber bunların çoğu oyuncaktan öteye geçmeyen şeylerdir. Kullanılan başlıca aletler mandoline benzeyen telli sazlar, gonglar, çanlar ve kamıştan yapılma nefesli sazlardır. Bulunan ilk nefesli sazın 3.000 yıllık olduğu tahmin edilmektedir. Bundan 1.500 yıl önce Çinliler on, on iki aletten meydana gelen orkestralar kurmuşlardı. Çin müziğinde yaylı sazlar da kullanılmıştır. XIII. yüzyılda kullanılmaya başlayan «şeng» ise bugünkü akordeonun dedesi sayılır.


Leave A Reply