Cinsel Kimliğin Oluşumunu Açıklayan Kuramlar

0
Advertisement

Çocuklarda cinsel kimliğin oluşumunu açıklayan kuramlar nelerdir? Gelişim dönemleri, cinsel kimliğin kazanılması hakkında bilgi.

CİNSEL KİMLİĞİN OLUŞUMUNU AÇIKLAYAN KURAMLAR

Cinsel gelişim bir boyut itibarı ile biyolojik, bir boyut itibarı ile sosyal bir süreçtir.

Biyolojik olarak cinsiyet, kromozomlarla ilgili bir konudur. Eğer bireyde XX kromozomu mevcutsa dişi, XY kromozomu mevcutsa erkek olmaktadır.

Sosyal boyutu itibarı ile cinsel gelişim her iki cinse ait sosyal cinsiyet rollerinin bilinmesi ile ilgilidir. “Cinsiyet rolü”, bireyin kendi kimliğini kadın ya da erkek olarak algılayıp, cinsiyetinin gerektirdiği toplumsal davranışları göstermesidir. Bireyin sağlıklı ve toplumla uyumlu bir yaşam sürdürebilmesi için cinsiyet rolüne uygun bir kimliğe sahip olması gerekmektedir. Cinsiyet rollerinin nasıl kazanıldığı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.

Sosyal Öğrenmeci Kuramcılara Göre Cinsel Kimliğin Kazanılması

Advertisement

Bu yaklaşıma göre bireylerin cinsiyetlerine uygun rol ve davranışları kazanmaları iki aşamalı bir süreç şeklinde gerçekleşmektedir.

Model Alma

ilk aşamada çocuk kendisi ile aynı cinsiyetten olan bir yetişkini kendisine model olarak seçip onunla özdeşleşmektedir.

Taklit

İkinci aşamada ise modelin davranışlarına uygun davranışları taklit ederek bu yolla cinsiyetine uygun davranışları öğrenmektedir. Bu modele göre cinsiyet rollerini öğrenme süreci ailede başlamaktadır. Çocuklar, cinsiyet rollerine uygun davranışları ilk önce anne babalarını model alarak ve bu davranışları aile içinde taklit ederek öğrenmektedirler. Yapılan doğru davranışlar çevre tarafından da pekiştirilince davranışın sıklığı artarak devam eder hale gelmektedir.

Bilişsel Yaklaşımcılara Göre Cinsel Kimliğin Kazanılması

Advertisement

Bilişsel yaklaşıma göre ise, cinsiyet rolleri çocukların belirli bilişsel gelişim aşamalarından geçmeleri ile beraber kazanılmaktadır. Yani cinsel gelişim, bilişsel gelişimle paralellik gösterir. Bu aşamalı öğrenmede, çocuklar öncelikle kendi cinsel kimliklerini, sonra başkalarının cinsel kimliğini ve daha sonra da kız ve erkeklerden beklenen sosyal rolleri yani davranışları ve cinsel tutumları öğrenirler. Bilişsel kurama göre, ancak bundan sonra cinsiyete uygun bilinçli davranışlar sergilenmeye başlanır.

Psikanalitik (Psikoseksüel) Yaklaşıma Göre Cinsel Kimliğin Kazanılması

Freud, bireyin kişilik gelişimine de önemli etkileri olduğunu iddia ettiği cinsel gelişimin, beş farklı döneme ayrılarak incelenebileceğini söyler. Bu dönemler:

Oral Dönem

Bu dönem 0-18 aylar arasındaki süreyi kapsar. Bu dönemde bebeğin hayatta kalabilmek için beslenmesi, bakılması çok önemlidir. Bebek bu dönemde gereksinmelerinin karşılanması için annesine bağımlıdır. Bu dönemin temel aktivitesi anneyi ve diğer nesneleri emmedir. Bu dönemde bebek dış dünyayı ağzı ile tanımakta ve ağız, duyuların ve cinsel uyarılmanın odağında yer almaktadır. Oral kelimesi de Latince’de ağız ve ağız bölgesi anlamına gelmektedir. Bu dönemde ağzın, dudakların ve yutağın yeterince uyarılması ve dişlerin gelişmesi ile ısırma, çiğneme ve yutma faaliyetleri de gelişir. Emme ihtiyacı hayatın daha sonraki yıllarında da devam eder. Freud’a göre, memeden erken ya da geç ayrılan bireyler ağızdan zevk alma türüne saplanma geliştirebilir (Fiksasyon). Bu bireyler yetişkin olduklarında diğer insanlardan daha fazla sigara içme, içki kullanma, yemek yeme ve aşırı bağlanma gibi özellikler gösterebilirler.

Anal Dönem

18 ay ile 3 yaş arasındaki süreyi kapsayan dönemdir. Anüs Latince’de bağırsağın dışa açılan kısmını anlatmak için kullanılan bir kelimedir. Freud’a göre bu dönemin en önemli yaşantıları tuvalet kontrolü ile ilgili yaşantılardır. Çocuk bu dönemde dışkılamanın fizyolojik bir gerilimi azalttığını ve bu durumdan haz almayı öğrenir. Anne babanın tuvalet eğitimi konusundaki aşırı baskıcı ve zorlayıcı tutumları bazen çocukların bu döneme saplanıp kalmalarına yol açabilir. Bu durumda çocuklar dış-kılamaktan zevk alma yerine dışkıyı tutmaya, ebeveyne isyan etmeye başlayabilirler. Freud’a göre, çocukken titiz bir tuvalet eğitimi alan bireyler cimri, aşırı düzenli, inatçı, sürekli kendini denetim altında tutan bireyler olarak gelişebilir. Tuvalet eğitimi son derece gevşek olan bireyler ise vurdumduymaz, dağınık ve düzensiz bireyler olabilirler.

Fallik Dönem

3 ile 6 yaşlar arasını kapsayan bir dönemdir. Bu dönemde cinsel ve saldırgan duygular ön plana daha çok çıkmaktadır. Yine bu dönemdeki çocuklar kendi bedenlerini bilinçli olarak tanımak istemektedirler. Bu nedenle cinsel organları ile oynama ve bundan haz alma sıklıkla görülür. Kızlar ve erkekler arasındaki farklılıkları merak etmeye ve öğrenmeye başlamaktadırlar. Bu dönemin en önemli özelliği çocukta cinsel kimliğin oluşmaya başlamasıdır. Bu nedenle de kendi cinsiyetine uygun ebeveyni taklit etme sıklıkla görülür. Ayrıca Freud bu dönemde, aynı cinsten olan ebeveyne karşı düşmanlık duygularının beslenmesi anlamında kullandığı oedipus karmaşasından söz etmektedir.

• Oedipus Karmaşası

Freud bu karmaşaya bağlı olarak üç beş yaşlarındaki erkek çocukların annelerine cinsel bir istek duyduklarını ve bu nedenle annelerini babalarından kıskandıklarını belirtmektedir.

Advertisement

Freud daha çok oedipus karmaşası üstünde durmuştur. Ona göre bu karmaşa beş yaşına kadar sürmekte ve daha sonra ortadan kalkmakta ya da bastırılarak ileriki yıllarda kişiliği etkileyen bir unsur olarak taşınmaktadır. Freud’un bu görüşü daha sonraki yıllarda çok yoğun bir eleştiriye uğramıştır.

• Elektra Karmaşası

Oedipus karmaşasının kız çocuklarındaki karşılığı ise elektra karmaşasıdır ve kız çocuklarının babalarına cinsel bir istek duymaları ile ilgili bir karmaşadır.

Freud’a göre bireyin hayatına yön veren fallik dönemin de içinde bulunduğu ilk üç dönemdir. Freud bu üç dönemin insanın hem cinsel gelişimini hem de kişilik gelişimini çok büyük ölçüde etkilediğini, daha sonraki dönemlerin birey üzerinde bu denli bir etkiye sahip olmadıklarını ileri sürmektedir.

Latans (Gizil) Dönem

Ortalama olarak 6 ile 12 yaşlar arasını kapsar. Bu dönemde hem kız hem de erkek çocuklarında cinsel dürtüler durgunluk kazanmaktadır. Fallik dönemin tersine örtülü dönemdeki kız ve erkek çocuklar hemcinslerine yakınlık göstermeye başlarlar ve hızla sosyalleşirler. Özellikle okula başlama ile birlikte enerji daha çok akademik etkinliklere kaymaya başlar. Freud’a göre davranışın kaynağı olan cinsellik ve saldırganlık kökenli enerjiler; bu dönemde öğrenme, merak, araştırma ve insanlarla iyi ilişkiler kurmada kullanılır. Ayrıca bu dönemde aynı cins ebeveynle ve diğer yetişkinlerle özdeşleşme de önem kazanmaktadır.

Genital Dönem

Freud 12-18 yaşlar arasında genital döneme geçildiğini belirtmektedir. Bu dönemde fizyolojik yapıda görülen değişmeler, örtülü dönemde sakin kalan dürtülerin yeniden canlanmasına neden olur. Bu nedenle özellikle cinsel dürtülerden kaynaklanan çatışmalar tekrar ortaya çıkar. Ergenliği de içine alan genital dönemde genç, karşılaştığı çatışmalara çözüm bulabilirse sağlıklı bir yetişkin olarak bu dönemi atlatabilir ve karşı cinsle gerekli olumlu ilişkileri kurabilir.


Leave A Reply