Çocuğu Televizyondan Vazgeçirmek Mümkün Mü? Neler Yapılabilir?

0
Advertisement

Televizyonun çocuklar üzerinde etkileri nelerdir? Çocukların televizyon seyretmesi yararlı mı yoksa zararlı mı, nasıl vazgeçirtilebilir?

çocuk televizyon

Kaynak: pixabay.com

Çocuğu Televizyondan Vazgeçirmek Mümkün Mü?

Çocuğunuz yemeğini yerken ya dayatma saati geldiğinde televizyonun sizden daha etkili olduğunu farkediyorsanız, telaşa kapılmayın: Bu yalnızca sizin başınıza gelen bir şey değil. Anne-babaların çoğu çocuklarının televizyon seyretmesinin süresi ve neleri seyretmesi gerektiği konusunda, neye karar vereceklerini pek bilmiyorlar.

Çocuğun televizyon seyretmesi konusunda yapabileceğiniz şey, çocuğunuz çok küçükken televizyonu ne kadar süreyle -ve hangi programları- seyredeceği üstünde etkili olmaya çalışmak ve daha en başından, “iyi seyretme alışkanlıkları” olduğunu düşündüğünüz noktalara önem vermektir.

ANINDA KEYİF

Televizyonun ev yaşamında böylesine seçkin bir yer edinmesinin nedenlerinden biri, anında keyif duymayı sağlamasıdır. TV seyretmek, seyredenin çabasını pek az gerektiren ya da hiç gerektirmeyen edilgin (pasif) bir etkinliktir. Bir eğitimci, televizyonun çekiciliğini, “hoşlanma ilkesi” nin bir parçası olarak tanımlamıştır; televizyon, oturduğu yerden bile kalkmadan, bir kitap açma zahmetine bile katlanmadan (!) seyredeni uzak dünyalara götürmeye, sevinç ve üzüntü, gerilim ve rahatlama gibi birçok coşkuyu yaşatmaya ve yeni yeni konuları öğretmeye yarayabilir. Pek çok anne-babayı kaygılandıran da, bu edilginlik-tir. Çocuğunuzu bir televizyon ekranının önünde mıhlanmış gibi kesinlikle hareketsiz oturur görünce, bunda biraz ürkütücü bir şeyler bulunduğunu hissedebilirsiniz.

GİZLİ ŞİDDET

Televizyonun çok büyük kaygı uyandıran ikinci bir özelliği, şiddettir. Üstelik, çocuğunuzun şiddetle karşılaşmaması için belirli programları ona yasaklamanız, düşündüğünüz kadar etkili olmayabilir. Çünkü, sözgelimi akşam haberleri, tüyler ürpertici cinayetleri, korkunç kazaları gözler önünde canlı biçimde sergileyen birçok ayrıntıyla doludur.

Çok küçük yaştaki çocuklar serüven ve cinayet filmlerinin son derece karmaşık ve ayrıntılı şiddet eylemlerinden pek etkilenmezler; ama çok düşkün oldukları çizgifilmler, göründükleri kadar yumuşak, yani şiddetsiz olmayabilir. Yakından incelediğinde, çizgifilm kahramanlarının çoğunun, çok düzenli bjçim-de birbirleriyle yumruklaştıklarını, dövüştüklerini görürsünüz. Gerçekten de, en “yumuşak” görünen çizgifilmler bile, şiddetle iyice yüklü olabilir.

Advertisement

Eğitim, televizyonda iyi ile kötünün arasındaki çizginin tam üstünde durur. Televizyon alıcısı, ev ödevlerini yapma ya da bir şeyler okuma saatlerinde büyük çocukların dikkatini kendisine çekerken kötü, bir eğitim aracı olarak kullanıldığı zamansa, iyidir. Okul öncesi çocuklar için özel olarak hazırlanmış programların çoğu, eğlendirmek kadar, eğitmek için de tasarlanmıştır. Çocuklarınız bu programları seyrediyorsa, program bitince dersleri sürdürerek, TV’nin eğitimci yanından yararlanın: Ne kadar zamanınız olduğuna bağlı olarak, çoğunuza konuyla ilgili bir öykü okuyun, programda gösterilen bir şeyin bir modelini yapmasına yardım edin, programdan anımsadığı şeylerin resmini yapmasını, programda söylenen şarkıları söylemesini isteyin.

çocuk televizyon

Kaynak: pixabay.com

TELEVİZYONU BEBEK BAKICISI OLARAK KULLANMA

Çocuğunuzun seyredeceği program ne olursa olsun, seçici davranın. Her önüne gelen programı seyretmesini önleyin. Ev işleriyle uğraştığınız sırada, televizyonun çocuğunuzu edilgin, sessiz halde tutarak “uyuşturucu” etki yapması, başlangıçta size çok iyi bir çözüm gibi gelebilir. Oysa çocuğunuzda kötü seyretme alışkanlıklarını başlatır. Ev işlerini yaparken, bebeğinizi ya da küçük çocuğunuzu televizyon karşısına değil, güvenli bir yere oturtup, önüne onu oyalayacak oyuncaklar koyun. Oyuncaklar, televizyon kadar uzun süre oyalayıcı olmayabilirse de, yararları çok daha büyük olacaktır.

Bununla birlikte, televizyonu bütünüyle suçlamak ve seyredilmesini kesinlikle yasaklamak yerine, size kaygı ya da kuşku veren şeyin tam olarak ne olduğunu iyice düşünmeniz daha doğru olur.

  • •Çocuğunuzun ya da çocuklarınızın seyrettiği programlardaki kötü ve düzeysiz dilden, şiddet ve cinsellik yüklü sahnelerden mi kaygı duyuyorsunuz?
  • •Çocuğunuzu televizyon karşısından yemek saatlerinde bile kaldırmakta güçlük mü çekiyorsunuz?
  • •Televizyona çok yakın oturduğu ve sesini de çok açtığı için, gözlerinin ve kulaklarının bozulmasından mı kaygılanıyorsunuz?
  • •Çocuğunuz size, televizyondan ötürü yeterince hareket etmiyor, temiz hava almıyor-muş gibi mi görünüyor?
  • • Hiç kitap açmadığı için, okuma becerisi doğru dürüst gelişmiyor mu?

Bu liste, her anne-babanın farklı kaygılarıyla, sonsuza kadar uzatılabilir. Ama, sizi en çok rahatsız eden şeyin ne olduğunu bir kez öğrenirseniz, evinizde işe yarayacak bazı temel kuralları yerleştirmek konusunda daha sağlam konumda olursunuz. Yalnız, bütün disiplin sorunlarında olduğu gibi, kendinizin ve eşinizin de aynı kurallara sıkıca uymanız gerektiğini unutmayın.

Çok küçük ve biraz daha büyükçe çocukların televizyon seyretme alışkanlıklarını etkilemek, okul çağındakilere ve ilk gençlik çağındakilere oranla, kuşkusuz daha kolaydır. Küçük çocuklarda, televizyonu onların ulaşamayacakları bir yere yerleştirmeniz yeterlidir. Böylece televizyonun açık ya da kapalı olması, size bağlı olur.

DİKKATİ BAŞKA YERE ÇEKME

Bunun yanı sıra, küçük çocukların dikkatini başka etkinliklere çekmek, dikkatlerini belirli bir konu üstünde toplama sürelerinin kısa olması nedeniyle, çok kolaydır. Onayladığınız bir programı, çocuğunuzun seyretmesini istemediğiniz bir program izliyorsa,”önceden başka bir etkinlik hazırlamış olun ve program sona erince televizyonu hemen kapatıp, ona bir masal okumaya başlayın; giydirip kısa bir gezintiye çıkarın ya da arkadaşlarından birini, oynamaları için eve çağırın. Yalnız televizyonu bütünüyle yasaklamaya sakın kalkışmayın. Uzmanlar bu konuda “bu biraz da çikolatayı yasaklamaya benzer”, diyorlar: “Ev dışında her yerde bol bol çikolata bulabilirler; bulunca da, evde bulunmadığı için gerektiğinden çok daha fazla yerler ve yasaklama hiçbir işe yaramamış olur”.

Advertisement

HER ŞEY SIRASINDA

insanların bazen istedikleri gibi hareket edemeyeceklerine ve bazı durumlarda ilk seçme hakkının başkalarında olmasına uymaları gerektiğine iyi bir örnek olarak, televizyondan yararlanabilirsiniz. Çocuğunuz -ya da çocuklarınız- düşünceli olmayı, sizin sessizliğe, biraz kafanızı dinlemeye gereksinme duyduğunuz -dolayısıyla da televizyonun kapatılması gereken- zamanlan kolayca öğrenebilirler. Bu arada, pek çok anne-babanın yanlışlarından biri, televizyonu bir tür rüşvet olarak kullanarak, çocuklarının yaşamında olduğundan çok daha fazla önem kazandırmaktır. Çocuğunuza, ağırdan almanın yerine, pijamalarını -ya da geceliğini- bir an önce giyerse, o gece televizyonu onbeş dakika daha fazla seyredebileceğini söyleyebilirsiniz; ama televizyonu her zaman bir ödül/ceza aracı olarak kullanmamaya ya da ona gerçekte olduğundan fazla değer veriyormuş gibi görünmemeye çalışın. Gene, “hoşlanma ilkesi”ne dönersek, televizyon yalnızca kolay bir eğlenme aracıdır ve pek çok çocuk aslında, gerçek yaşamdaki eğlenceleri, televizyondan daha eğlenceli bulur. Televizyonu baştan aşağı bir kötü etki olarak suçlamaya kalkışmadan önce, TV’de gördüğünüz, uzak ülkelerle ilgili harika görünümlerle dolu programları bir düşünün ve kendi tatillerinizde ve gezilerinizde gördüğünüz yerlerle kafanızda bir karşılaştırın: Hangisini daha açık-seçik anımsıyorsunuz?

SON SEÇİM

Özetlersek, televizyon konusundaki genel tartışmada hangi yanı tutacağınıza, eşinizle birlikte karar verin. Unutmayın ki, psikologlar ve araştırmacılar, televizyon seyretmenin etkileri konusunda görüş birliğine varmış değillerdir. Televizyondaki şiddeti, çocuktaki şiddet davranışlarına açıkça bağlayan her araştırmanın karşısına, bu iki etkenin birbiriyle ilgisi olmadığına ilişkin bir başka araştırma çıkarılmaktadır. Tartışma götürmeyen tek gerçek, çocuğunuzun sizin “gösterdiğiniz” yolda ilerleyeceğidir: Siz ve eşiniz, her dakikanızı televizyon karşısında geçiriyorsanız, çocuğunuzun -ya da çocuklarınızın- başka türlü davranmasını bekleyemezsiniz.

Televizyonu günlük yaşantınızın normal bir parçası olarak görmek ve öbür parçalara oranla önem kazanmasına engel olmak, en doğru yoldur.


Leave A Reply