Çocuğu Yeni Kardeşe Hazırlamak

0
Advertisement

Anne ve babalar çocuklarını yeni doğacak olan kardeşe nasıl hazırlayabilirler? Yeni doğan kardeş kıskançlığı nasıl önlenir?

Çocuğu Yeni Kardeşe Hazırlamak

BİR BEBEK DAHA

İkinci bir bebek yolda olunca, ilk bebeğinize bu durumu bildirmeniz gerekir. Çocuğunuzun, bu özel olayda, oynayacak önemli bir rolü bulunduğunu bilmesine yardımcı olun.

İkinci bir çocuk dünyaya getirme kararı, pek çok karmaşık, kişisel koşul göz önünde tutularak verilir; bu konuda izlenecek standart bir formül yoktur. Modern doğum kontrol yöntemleri, kuramsal olarak her çiftin, kaç çocuğu olacağını ve bu çocukları ne zaman dünyaya getireceği seçimini kendilerinin yapmasına olanak vermektedir. Bununla birlikte pek az çift, “bizim üç yıl arayla üç çocuğumuz olacak” türünden “bir genel plan” yapar. Aileler çoğunlukla, çok daha rastlantısal biçimde gelişirler. Parasal sorunların ve yaşadığınız konutun büyüklüğü sorununun bu işte rol oynar olmasının yanı sıra, çalışan bir kadınsanız, meslek yaşamınızın gerekleri de, ikinci hamileliğinizin zamanlamasında önemli rol oynayabilir. Bu arada, daha yaşlı anneler, ikinci bir hamilelik ve doğumun bedenlerine uygulayacağı zorlamayı ve yaşlarının bebeğin sağlıklı doğmama riskini yükselteceği gerçeğini de, göz önüne almak zorunda kalırlar.

Eve yeni bir bebeğin geleceğini kavraması, ilk çocuğunuzun günlük yaşamını ve kendine güven duygusunu altüst edebilir. Sizin onu eskisi kadar sevdiğinizi bilmesini sağlayın ve yeni bebeğin gereğince bakılabilmesi için size yardım etmesinin ne kadar önemli olacağını ona anlatın.

Bu arada, yeni bir bebek kararını vermede çok önemli rol oynayan bir başka etmen de vardır. İkinci bir çocuğa sahip olma kararı, yalnızca sizi ve eşinizi ilgilendirmez; ilgilendirdiği üçüncü bir kişi de vardır: Bu kararı verirken, ilk çocuğunuzu da göz önünde bulundurmanız gerekir. Çocuğunuzun bir erkek ya da kız kardeşe gereksinmesi olup olmadığı ve bu konudaki duyguları çok önemlidir. Çocuğunuzun size olan duygusal ve bedensel gereksinmeleri, yeni bir bebek isteğiniz karşısında iyice tartılmalıdır.

Advertisement

ARAYI KAPATMAK

Pek çok anne, iki çocuğun arasının uzun olmasının, onlara her çocuğa bol bol zaman ayırma, özen gösterme ve sevgi verme olanağını artırdığına inanır. İlk bebekle uğraşılan yıpratıcı yılların, kaygılarla dolu geçtiğini, aşırı yorulmalarına neden olduğunu anımsayıp, yeni bir bebekle daha başa çıkamayacakları duygusuna kapılırlar. Bu anneler için, ikinci bir çocuk, ilkinin büyük kilometre taşlarını aşmasından, yani memeden kesilmesinden, yürümeyi, konuşmayı öğrenmesinden, oturak eğitimini tam olarak almasından sonra planlanacak bir olaydır.

Aslında, ideal bir zaman arası yoktur; çünkü, birinciden hemen sonra ikinci bir bebek dünyaya getirmenin avantajlı yanları da vardır. Ayrı ayrı iki bebeğin bakım dönemiyle başa çıkmaya uğraşacak yerde, enerjinizi tek bir “annelik-bebek ve çocuk bakımı” süresine yoğunlaştırabilirsiniz. Özellikle yeni bebek büyüdükçe, bunun parasal avantajları da olabilir: Aralarında büyük yaş farkı olmayan iki küçük çocuk biberonları, giysileri ve aynı yatak odasını paylaşabilirler.

Ama doğal olarak, birbiri ardına iki bebek dünyaya getirmenin sakıncalı yanları da vardır: Anne-babalar, çocuklarının kişiliklerinin, bireysel uyku ritimlerinin ve enerji düzeylerinin birbirinden farklı olması karşısında anlayışlı olmayı bilmek zorundadırlar.

Bu arada, çocuklarınızın birbirine yakın doğmasını planlamanız, aralarında, giderek gerçek bir arkadaşlığa doğru gelişecek güçlü bir bağlılık duygusu doğması şansı verebilir. Çok erken bir evrede, sahip oldukları şeyleri ve düşünceleri paylaşmayı, anne-baba-tek çocuk bağından çok daha kapsamlı bir ilişki içinde yaşamayı öğrenirler.

HABER VERMEK

İlk çocuğunuzun, henüz kendisi de bir bebek aşamasında olsa bile, karara katıldığını algılamasını sağlayın. Yaşı uygunsa, yani söylenenleri anlamaya başladıysa, yeni bebek haberini ilk duyan kişilerden biri olsun. Böylece, sizin bu konuda, eşinizle, ailenizden başka kişilerle ve dostlarınızla yapacağınız konuşmalar, onu da içine alacak ve çocuğunuz kendisini “dışlanmış” hissetmeyecektir.

Advertisement

Bununla birlikte, küçük çocukların, yetişkinlerden çok farklı bir zaman kavramı taşıdıklarını da unutmayın. Dokuz -hattâ altı ay, ona sonsuz bir süreç gibi görünebilir. Bunu aklınızdan çıkarmayarak, hamileliğinizin ilk aylarında ona yeni gelecek bebekten ikide birde söz etmeyin. Ama bedeninizin biçim değiştirmeye başlaması ilgisini çekerse, ona içinizde taşıdığınız bebeğin büyümekte olduğunu anlatabilir, karnınıza dokunmasına, bebeğin tekmelerini ya da hareketlerini algılamasına izin verebilirsiniz.

Doğumunuz yaklaştıkça, ilk çocuğunuza bu “yeni kişi”nin aileye ne zaman katılmasını beklediğinizi açıklamaya başlayın. Gelecek bebeğin henüz bir oyun arkadaşı olmadığını, anne ile babanın vaktinin büyük bölümünü alacak çaresiz bir küçük yaratık olduğunu ilk çocuğunuzun anlamasına yardımcı olun. Açıklamalarınızda dikkatle seçeceğiniz, kolayca anlayabileceği sözcükler kullanın ve ona yeni bebeğe bakmanızda önemli bir “yardımının” olacağını, bebeğin size olduğu kadar ona da “muhtaç” olduğunu hissettirmeye çalışın.

YENİ BEBEĞİN GELMESİNDEN ÖNCE

•Çocuğunuzu dışlamayın. Bu sırrı bilen ilk kişilerden biri olmasını sağlayın. Bebeğe ad seçmede onun da katkısını isteyin. Ona küçük bebek giysilerini gösterin.
•Şimdiden bazı değişiklikler tasarlayın. İlk çocuğunuz karyolasını değiştirecekse ya da anaokuluna başlayacaksa, alıştığı düzeni bozanın bebek olduğunu düşünmemesi gerekir.
•Siz hastanedeyken çocuğunuza kim bakacak? Çocuğunuzun bu kimseye güven duyması gerekir: O günler gelmeden önce, sık sık birlikte olmalarını ayarlayın.
•Çocuğunuzu aşerme ya da zor doğum konusunda düşüncesiz sözlerle korkutmayın.

İLK PLANLAMA

ikinci bir bebek dünyaya getirme kararınız yürürlüğe girdiğinde, ikinci bir bebeğe bakma ve büyütme işini daha kolay başa çıkılabilir duruma sokmak için, günlük yaşamınızda değişiklikler yapmak istemeniz doğaldır. Ama hamileliğinizin erken dönemlerinde, önemli değişiklikler yapmamaya çalışın. Söz gelimi, ilk çocuğunuzun, karyolasının ya da odasının, yeni bebek yüzünden değiştirildiğini düşünmesine olanak vermeyin. Bu arada, çocuğunuz, annesi hem ona, hem de bebeğe bakmakta zorlanacağı için, oturak sorununu çözmüş olmak, kendi kendine giyinmeyi becermek zorunda olduğunu hissetmemelidir.

Çocuğun, kendi gereksinmelerinin eve yeni gelen “bebek yüzünden” bir ölçüde geri plana itildiği duygusuna kapılması, çok kolaydır. Hiçbir zaman onun davranışlarını ya da belirli alanlardaki gelişmesini, bebeğinkiyle karşılaştırmaya kalkmayın; kendi büyümesinin, gelişmesinin, yalnızca kendisine ve size bağlı olduğunu öğrenmesini sağlayın.

Çok iyi eğitilmiş ve iyi hazırlanmış olsalar da, ilk çocuklar çoğunlukla, yeni bebek çıkagelince, yataklarını yeniden ıslatmaya başlar ya da durup dururken yeniden biberonla beslenmek isterler. Bunun nedeni, bir bebek gibi davranarak, kendilerini bebekle özdeşleştirerek, ona olan sevginizi ve ilginizi yitirip yitirmemiş olduğunuzu sınamaya çalışmalarıdır. Sabırlı davranırsanız, çok geçmeden yeniden kendine güvenine kavuşacak, bebekten farklı olduğunu, ama anne-babası tarafından en az onun kadar sevildiğini hissedecektir.

HASTANEDE

Günümüzde hastane kuralları eskisinden çok daha gevşektir ve çocukların, doğum yapmış annelerini ve yeni bebeği ziyaret etmelerine izin verilmektedir. Yattığınız yeri, iyi olduğunuzu görmek, çocuğunuzun duygusal istikrama yardımcı olacaktır.

Bunun kutlanacak bir olay olduğunu ona hissettirmek için, eşinize ya da onu hastaneye hangi yakınınız getirecekse ona söyleyin, çocuğunuzun hastaneye gelirken yanında size çiçek, kolonya gibi, küçük bir armağan getirmesini ayarlasınlar.

OLAYDAN SONRA

•İlk çocuğunuzun hastanede sizi ziyaret etmesini sağlayın.
•Eve döndüğünüzde, yanınızda ona verecek bir armağan bulunsun.
• Bebekle eve döner dönmez, önce ilk çocuğunuza sarılıp onunla konuşmaya bakın.
•Banyo zamanı ya da yatma zamanı gibi gündelik alışkanlıklarının değişmemesine çaba gösterin.
•Onun oyuncaklarını, battaniyesini ya da sevdiği eşyaları, yeni bebeğe sakın vermeyin.
• Bırakın olabildiği kadar sizin ve bebeğin yanında olsun. “Tek başına oynamaya” göndermeyin.
• Bebeğin bakım ve taşıma işlerinde size yardım etmesine izin verin.

EVE DÖNÜŞ

İlk çocuk için, yeni bebeğin eve gelişi gerçek bir ruhsal sarsıntı geçirmesine yol açacak bir deneyim olabilir. Artık anne-babasının ilgi odağının kendisi olmayacağını, bu “yabancıyla” birlikte yaşamak zorunda olduğunu hisseder. Bebeğin “kendisinin evine” ilk girişi, onda güçlü bir izlenim bırakacaktır.

İlk çocuk, bebeği karşılamak için evde olacağından, eve döndüğünüzde bebeği babasının ya da başka bir yakınınızın taşımasını sağlayın: Böylece elleriniz, ilk çocuğunuza sarılmak, kucaklamak için boş kalır.

Advertisement

Eve döndüğünüzde, kapı aralığındakl bu ilk kucaklaşma, küçük çocuğunuza yeniden güven verecektir. Olanağınız varsa, ona bir de, özel olarak paketletilmiş, onun hâlâ sizin için önemli olduğunu ve bu telaş içinde bile unutamadığını vurgulayan bir armağan verin.

Çocuğunuza paylaşmayı öğretirken, eşinizin de, sizin de, ona çok duyarlı biçimde yaklaşmanız gerekir. Unutmayın, ilk çocuğunuz, annesini ve babasını paylaşmayı, yani en azından işin başında, en zor olan dersi öğrenmektedir.

Bu paylaşmanın, onun sahip olduğu, sözgelimi oyuncak ayısı, battaniyesi ya da özel pembe tavşanı gibi önemli, özel eşyalarından
yoksun kalması anlamına gelmemesine dikkat edin.

İŞLERİ BİRLİKTE YAPMAK

İzin verin bebekle birlikte kucağınıza ya da yanı başınıza otursun ya da her ikisini yan yana büyük bir koltuğa yerleştirip, ilk çocuğunuza bebeğin onunla birlikte olmak istediğini söyleyin. Aylar geçtikçe yavaş yavaş, yiyecek ve içecekleri paylaşma düşüncesini gündeme getirin; ama sakın çocuğunuzun özel eşyalarını küçük kardeşiyle paylaşmasını istemeyin.

İlk çocuğunuzun kendisini bebek ile sizin ilişkinizin dışında kalmış hissetmesini önleyin. Bebeği emzirirken ya da altını değiştirirken, yanınızda oynamasına izin verin; bebeği emzirirken, ilk çocuğunuza da, sözgelimi bir masal okuyun. Böyle yaparsanız, sizin hâlâ “en yakın arkadaşı” olduğunuzu, bebeğe bakmak zorunda olsanız da onunla bir şeyler paylaşmaktan hâlâ zevk aldığınızı hissedecektir. Çocuklar yardım etmeyi severler; üstelik yardım etme çabaları desteklendiği, övüldüğü zaman, içlerinde bir başarmışlık duygusu gelişir. Bebek için alışverişe çıktığınızda ilk çocuğunuzu da götürüp, ona akıl danışın.

REKABET

Çocuklarınız arasında bir rekabet duygusu gelişmesi son derece doğal ve aşağı yukarı kaçınılmazdır. Anne-baba, büyük çocukla konuşmak ya da oynamak zahmetine girmezlerse, çocuk kendisini dışlanmış hissedecek, ama bu yüzden anne-babasını değil, eve yeni gelen minik kardeşini suçlayacak, dikkatinizi çekebilmek için, bu “yabancıyla” rekabete girişecektir.

İki çocuk arasındaki yaş farkının ne kadar olması gerektiği de, bir ölçüde bu duygusal rekabete bağlıdır. 18 aylık bir çocuk, hâlâ çok fazla özene ve bazı temel bakımlara gereksinme duyar; dolayısıyla da, bebekle rekabet duygusu çok güçlü olur. Bu yaşta bir çocuğun annesinin ve babasının, daha büyük bir çocuğun anne-babasına oranla, iki kat çaba harcamaları gerekir.

Çocuk üç-dört yaşlarındaysa, kendi kendine yemek ya da tuvalete gitmek gibi temel becerileri öğrenmiştir. Sizin için ve bebek için bir iş yapabilir; üstelik önemli bir iş başarmış olma duygusuna kapılarak, bundan özel bir doyum duygusu da alır. Küçük ve çaresiz yeni gelmiş bebek karşısında, kendini birçok bakımdan “sonsuz üstün” hissedeceğinden, içinden yükselen rekabet duygusuyla başa çıkması çok daha kolay olur.


Leave A Reply