Çöl Oluşumunun Nedenleri, Etkileri, Çölleşmenin Artması ve Önleme Yolları

0
Advertisement

Çöl nasıl oluşur? Dünya’daki çöl oluşumu, çölleşmenin artması ve tarım alanlarının azalmasının nedenleri ve zararları nelerdir?

çölleşme

Kaynak: pixabay.com

Çöl Oluşumunun Nedenleri ve Etkileri

İnsanlar, çölün son derece elverişsiz koşullarına uyum sağlamayı başarmışlardır. Çok eski dönemlerden bu yana göçebe toplulukları yaşanması olanaksız gibi gözüken bu bölgelerde yolculuk yapmışlardır. Bununla birlikte, 20. yy’da bazı gelişmeler olmuş, daha ileri olanakların sağlanması sonucunda göçebe boyları genişlemiş ve bu nedenle hayvan sürülerine ve ateş yakmak için oduna olan gereksinimleri artmıştır. Artan gereksinmeler, hayvanların daha fazla otlatılmasına ve daha çok ağacın kesilmesine yol açmış ve böylece doğal denge temelden bozulmuştur. Bu süreç içerisinde, verimli olmayan ve kolaylıkla dış etkilerden zarar görebilecek alanlar hızla çöllere dönüşmüştür. Çöle dönüşen bu alanları eski durumlarına getirebilmek söz konusu değildir. Bazı ön çalışmalarla bitki örtüsünün zamanla yeniden geliştirilmesi olanağı vardır, ancak tüm canlılığın kazandırılabilmesi için yüzyılların geçmesini beklemek gerekmektedir. Bununla birlikte, gittikçe daha çok bölgenin çöle dönüşmesinden yerli halkı sorumlu tutmak güçtür. Bu alanlarda yaşayan insanlar yaşamlarını sürdürmek için gereken işlemleri yerine getirmek zorundadır ve bu da kimi zaman doğanın zarar görmesiyle sonuçlanmaktadır. Bu zararlı etkinliklerin arasında, toprağın sürülmesi sonucunda verimli .üst tabakanın rüzgârın olumsuz etkisiyle karşı karşıya kalması, hayvan otlatılması ve ağaç kesilmesi bulunmaktadır.

çölleşme

Kaynak: pixabay.com

Çölleşmenin Artması

Günümüzde çöllerin genişlemesinin bu boyutlara varmasına artan nüfus yol açmaktadır. İklimde görülen değişikliklerin de bu olaya katkısı vardır. Yeryüzündeki pek çok bölgenin yaklaşık 3.000 yıl önce bir iklim değişikliğine uğradığı ve bu durumun çöllerin genişlemesine neden olduğu bilinmektedir. Ancak günümüzde geçerli olan görüş, insanların da en az doğadan gelen etkiler kadar zarar verdiği doğrultusundadır. Bunun bir örneği Romalıların Kuzey Afrika’da gerçekleştirmiş oldukları etkinliklerdir. Romalıların gelişinden önce oldukça verimli olan ve zengin besin kaynakları bulunan bölgenin tarım alanları, sonraları toprağın zayıf düşebileceğini ve sınırlı sulama olanaklarını göz önüne almaksızın üretimin artırılması sonucunda çöle dönüştü. Bu bölgenin eski durumuna dönmesi için büyük miktarda harcamalar yapılmakla birlikte, bu çabaların sonuca ulaşıp ulaşmayacağı kesin değildir. Aynı durum başka yerlerde de görülmüştür. Sömürgeciler yerleştikleri her yerde üretimi aşırı ölçüde artırmış ve sonuçta her zaman toprağın veriminin düşmesi ya da çöl oluşumuyla karşılaşılmıştır.

Orta Amerikadaki İnka Uygarlığı’nın çöküşüne bu gelişmelerin yol açtığı sanılmaktadır. Özellikle, sıcak iklim kuşaklarında yerel tarım üretimini artırmada karşılaşılan başlıca sorunlardan biri sulamadır. Çoğunlukla, sulama ve akaçlama sistemleri yerel gereksinmelere uygun biçimde düzenlenmiştir. Sistem genişletildiğinde çok karmaşık bir durum alır ve işlemesi olanaksızlaşır. Bunun sonucunda, sel baskınları ve sistemin kuruduğu dönemler birbirini izler. Bununla birlikte, sulama ve akaçlama sistemlerinin işlevlerini gereğince yerine getirdiği durumlarda da su kaynaklarının dengeli kullanılmaması nedeniyle sorunlar ortaya çıkabilir. Bu tür kullanım sonucunda su fazlasının bir bölümü hemen buharlaşır, kalanı da toprak tarafından emilir. Bitkiler toprağın emdiği sulardan çok az yararlanabilir.

çöl

Kaynak: pixabay.com

Çölleşme Sonrası

Hızlı buharlaşmanın görüldüğü durumlarda ya da yeraltı sularının düzeyinin yüksek olması nedeniyle buharlaşmanın oluşması sonucunda, tatlı suyun içinde her zaman küçük miktarlarda erimiş olarak bulunan tuzlar yüzeye çıkar. Bu olay, zamanla toprakta daha fazla tuz birikmesine yol çar ve bu birikimin giderilmesi için, toprağın düzenli olarak yeteri kadar tatlı suyla tuzdan arındırılması gerekliliği ortaya çıkar. Bu sorun, geçmişte yararlanılan tuza dayanıklı bitkilerin yetiştirilmesi yöntemine dönülmesiyle geçici olarak çözülebilir. Örneğin, Dicle ve Fırat ırmakları arasında bulunan Mezopotamya Bölgesinde İÖ 4000-2000 yılları arasında yaşayan Sümerler bu yöntemi kullanmışlardır. Sümerler büyük ölçekli sulama uygulamasını ilk kez gerçekleştirenler arasında yer almışlar ve bu “modern” tarım tekniği de güçlerinin ve refahlarının kaynağını oluşturan zengin besin kaynaklarını üretmelerine olanak sağlamıştır.

Çöl oluşumuna karşı savaş

Çöl oluşumunu engellemenin en uygun yöntemi bitki ekimi ve sulamadır. Aşırı otlatma nedeniyle toprakların zarar görmesi ve kuraklık dönemlerindeki ölüm tehlikesi yüzünden hayvan yetiştiriciliği sınırlanmalıdır. Tarımla ilgili etkinlikler küçük alanlardan başlanarak aşama aşama gerçekleştirilmelidir. Sulamanın da yardımıyla bitkiler kök salabilecek ve toprağın verimliliğini artıracaktır. Verimliliği artan toprak, suyu daha uzun süre tutabilecek ve böylece sürekli sulama yapma gereği ortadan kalkacaktır. Belirli bir bölgede bitki yetiştirmede olumlu sonuç alındıktan sonra bu çalışmalar aynı yolla öteki bölgelerde de yaygınlaştırılabilir. Bitki örtüsüyle kaplı bu alanlar çölden sürüklenen kumlara engel oluşturacak bir tampon bölge işlevi görür. Bu uygulamaların gerçekleştirilmesi için kullanılması zorunlu olan tatlısu hemen hemen tüm çöl yüzeylerinin altında değişen derinliklerde bulunur.

Advertisement

Leave A Reply