Cumhuriyet Sonrası Türk Edebiyatı ve Yazarları Özellikleri Eserleri Nelerdir?

0
Advertisement

Cumhuriyet sonrası Türk edebiyatının önemli akımları, sanatçıları, yazarları kimlerdir? Bu yazarların eserleri, özellikleri, edebiyata katkıları.

Cumhuriyet Sonrası Türk Edebiyatı ve Sanatçıları

YEDİ MEŞALECİLER TOPLULUĞU

Beş Hececiler’e tepki olarak ortaya çıkan bu akımın temsilcileri, yenilikten yana olmayı savunmalarına karşılık şiirde belirli bir yenilik yaratmazlar. Şiir dışındaki türlerde de eserler veren bu dönemin sanatçıları şunlardır:

Yaşar Nabi Nayır, Vasfi Mahir Kocatürk, Muammer Lütfi, Sabri Esat Siyavuşgil, Ziya Osman Saba, Cevdet Kudret, Kenan Hulusi (hikaye)’dir.

Bu sanatçıların eserlerinde şu özellikler görülür.

  1. Son dönem sanat akımlarının etkisi altında kaldılar.
  2. Taklitçi olmaktan kaçınarak konularını genişlettiler.
  3. Beş Hececilerin elinde durgunlaşan Türk şiirini canlandırmaya çalıştılar.
  4. Şiirde genellikle hece ölçüsünü kullandılar. Edebî sanatlara fazla yer vermediler.
  5. Sanat aşkını her şeyin üstünde tuttular.

Halide Edip Adıvar

HALİDE EDİP ADIVAR (1884-1964)

Sade ve yeni bir dille “Milli Edebiyat” döneminde eserler veren Halide Edip Adıvar, Cumhuriyet döneminde de olgun eserler vermiştir. Kurtuluş Savaşı’na kalemi ve konferanslarıyla katılan yazar, bu dönemi eserlerinde başarıyla işledi. Sanatının ilk döneminde bireysel konuları işlemiş daha sonra kadın psikolojisi ve sosyal konuları ele alan eserler de yazmıştır.

Advertisement

Hikâye, tiyatro ve anı türlerinde önemli eserleri şunlardır:

Handan, Kalp Ağrısı, Sinekli Bakkal, Ateşten Gömlek, Seviye Talip, Zeynonun Oğlu, Harap Mabetler, Dağa Çıkan Kurt, Kenan Çobanları, Türk’ün Ateşle İmtihanı, Mor Salkımlı Ev.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu

YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU (1889-1973)

Önceleri Fecr-i Atı Topluluğu içinde yer aldı. Daha sonra Milli edebiyatın etkisinde kaldı. Anadolu’nun geri kalmışlığından Türk aydınını sorumlu tutan eserler yazdı. Kurtuluş Savaşı ve sonraki yılların olaylarını kişisel gözlemleriyle romanlarında işledi. Kısaca onun romanlarında sosyal değişmeler işlenmiştir.

Eserleri:

Yaban, Kiralık Konak, Sodom ve Gomore, Panorama, Milli Savaş Hikayeleri, Atatürk, Nur Baba, Hüküm Gecesi, Zoraki Diplomat, Edebiyat Hatıraları.

Reşat Nuri Güntekin

Reşat Nuri Güntekin

REŞAT NURİ GÜNTEKİN (1889-1956)

Güçlü bir gözlemci olan Reşat Nuri, sadece konuşma diliyle toplum ve yurt gerçeklerini eserlerinde işlemiştir. Onun eserlerinde Anadolu kent ve kasaba insanının duyguları vardır. Akıcı bir anlatımı olan Reşat Nuri, “Çalıkuşu” romanıyla büyük ün kazanmıştır.

Advertisement

En tanınmış eserleri şunlardır:

Çalıkuşu, Damga, Dudaktan Kalbe, Yeşil Gece, Bir Kadın Düşmanı, Acımak, Yaprak Dökümü.

REFİK HALİT KARAY (1888-1965)

Yalın bir dil ve güçlü gözlemleriyle sanat hayatına Fecr-i Ati topluluğunda başlamıştır. Kurtuluş Savaşı’na karşı tutumundan dolayı bir ara sürgün hayatı yaşamıştır. Daha sonra Türkiye Cumhuriyeti’ni yazılarıyla desteklemiştir. Anadolu hayatını konu edinen “Memleket Hikayeleri” adlı eseriyle ün kazanmıştır.

Eserleri:

Sürgün, Bu günün Saraylısı, Gurbet Hikâyeleri, Nilgün, Memleket Hikâyeleri, Kirpinin Dedikleri.

Sait Faik

SAİT FAİK ABASIYANIK (1906-1954)

Modern anlamdaki Türk hikayeciliğinin öncüsü sayılan Sait Faik, hayatın kısa bölümlerini hikâye edişteki ustalığıyla ün kazanmıştır. Kahramanlarım da halk arasından seçmiştir. Olaydan çok tahlil ve izlenimlere önem veren sanatçı duygulandırıcı bir anlatıma sahiptir. Ele aldığı çevre genelde İstanbul ve civarıdır.

Eserleri:

Semaver, Sarnıç, Şahmerdan, Mahalle Kahvesi, Az Şekerli, Son Kuşlar, Şimdi Sevişme Vakti, Kayıp Aranıyor.

Peyami Safa

PEYAMİ SAFA (1899-1961)

“Server Bedi” takma adını kullanan Peyami Safa, nitelikli romanlar yazmıştır. Eserlerinde olaydan çok, ruh çözümlemelerine yer vermiştir. Toplumdaki ahlak bozukluklarını, medeniyetin ortaya koyduğu tezatları, sosyal tabakalaşmayı öserlerinde ustaca işlemiştir.

Eserleri:

Sözde Kızlar, Fatih Harbiye, Yalnızız, Mahşer, Şimşek, Bir Akşamdı, Cânan, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Bir Tereddüdün Romanı, Biz İnsanlar, Matmazel Noraliya’nın Koltuğu, Attfla.

Advertisement

Cahit Sıtkı Tarancı

CAHİT SITKI TARANCI (1910-1956)

Özellikle “Otuzbeş Yaş” şiiriyle ünlenen Cahit Sıtkı, şiire 1940’lı yıllarda başladı. Yalnızlık, ölüm korkusu, yaşama sevgisi temalarını şiirlerinde işledi. Şiirlerinde romantik ve sembolist akımın izleri görülen şairin eserleri şunlardır:

Ömründe Sükut, Otuz Beş Yaş, Düşten Güzel, Sonrası (şiir), Ziya’ya Mektuplar.

BAĞIMSIZLAR

Millî Edebiyat ve Cumhuriyet sonrası Türk edebiyatı dönemlerinde yaşamış olmalarına rağmen, hiç bir edebî akıma katılmamış şahsiyetlerimiz de vardır.

Bunlar;

  • Şiirde: Mehmet Akif Ersoy, Ahmet Haşim, Yahya Kemal Beyatlı.
  • Düzyazıda: Hüseyin Rahmi Gürpınar, Ahmet Rasim.

SANATÇILARI

Mehmet Akif Ersoy

MEHMET ÂKİF ERSOY (1873-1936)

İstanbul’da doğmuştur. İyi bir eğitim ve aile terbiyesi almıştır. Sanatında yetişmesinin etkileri görülür. Şairin Osmanlı tarihinin iman, zafer ve şeref sayfalarına karşı derin bir hayranlığı vardır.

İlk şiirlerinde Mualllim Naci’nin etkileri görülür. Şiir tekmiği Tevfik Fikret’in şiirlerine benzer. Özellikle dinî konulara ağırlık vermiş, toplumsal sorunlara bu açıdan yaklaşmıştır. Tevfik Fikret’ten sonra “manzum hikaye” tekniğini şiire uygulayan da M.Âkif Ersoy’dur.

Şiirlerinin Özellikleri

  • a) Aruz ölçüsünü Türkçeye kusursuz uygulamıştır.
  • b) Manzum hikaye tekniğini geliştirerek şiire uygulamıştır.
  • c) Toplu güzellik anlayışına önem verir.
  • d) Dini lirizm hakimdir.
  • e) Şiirlerinde Batının ilerleyişi karşısında İslâm milletlerini uyandırma amacı gütmüştür.

İstiklâl Marşı’mızı yazan şair bu şiiri Türk ulusuna hediye etmiştir. Şiirlerini de “Safahat” adlı yedi bölümlük kitapta toplamıştır.

Yahya Kemal Beyatlı

YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958)

Millî edebiyat dönemi sanatçısı olmasına karşın hiç bir edebi topluluğa bağlı olmamış bağımsız şahsiyettir. Şiirlerinde aşk, sonsuzluk, İstanbul ve geçmişe özlem konularını işledi. Yalnız “ok” şiirini hece ölçüsüyle yazan şair, aruz ölçüsünü kullandı. Şiirlerinde sözcükleri uyumlu kullanmış ve onlara yeni anlamlar yüklemiştir. Bazı şiirlerinde sembolizmin izleri vardır.

Advertisement

Düzyazılarıyla da ün kazanan Yahya Kemal Beyatlı’nın eserleri şunlardır:

Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgarıyla, Rubailer (Şiir), Eğil Dağlar, Aziz İstanbul, Siyasî ve Edebî Portreler (düzyazı)

Hüseyin Rahmi Gürpınar

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR (1864-1944)

Edebiyatımızda natüralizmin öncüsü sayılan H.Rahmi Gürpınar “sanat halk içindir” anlayışındadır. Eserlerinde Ahmet Mithat Efendi’nin geleneğini sürdürür.

Eserlerinde İstanbul halkının iç mahalleler-deki hayatını hikaye ve karikatürize eden H.Rahmi, popüler bir şöhret kazanmıştır. Türk halkının komedi zekasını romanlara işleyerek güldürücü hayat tabloları içinde çok çeşitli ev ve mahalle tipleriyle ünlenmiştir. Tezli roman yazma geleneğini başlatmıştır.

Eserleri:

Şık, Şıpsevdi, İffet, Mutallaka, Mürebbiye, Metres, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, Sevda Peşinde, Cadı, Gülyabani, Hakka Sığındık, Toraman, Kadınlar Vaizi, ayrıca Hazan Bülbülü adlı tiyatro denemesi vardır.

Ahmet Rasim

AHMET RASİM (1864-1932)

Değişik türlerde eserler vermiştir. Eserlerinde toplum hayatını gelenek ve görenekleri özellikle İstanbul’da görülen toplumsal hayattaki değişikliğin eleştirisini yaptı. Gözleme dayanan bir üslubu vardır.

Eserleri:

Falaka, Şehir Mektupları, Hamamcı, Ülfet, Romanya Mektupları

GARİPÇİLER (Birinci Yeniciler)

1941 yılında Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday, Oktay Rıfat Horozcu tarafından çıkartılan “Garip” adlı şiir kitabından adını alan garipçiler Birinci Yeniciler diye de bilinir. Bu hareketin özellikleri şunlardır:
Şiirlerinin Özellikleri:

  1. Halk söyleyişlerini ve deyimleri şiire sokmuştur.
  2. Ölçü kullanmamıştır.
  3. Toplumun eksik yönlerini alaycı bir şekilde şiirlerinde işlemiştir.
  4. Şiirin konuları günlük olaylar ve sıradan kişilerdir.
  5. Şiirlerinin çoğu şaşırtıcı bir söyleyişle son bulur.
Eserleri:

Garip, Vazgeçemediğim, Destan Gibi, Yenisi, Karşı, Denize Doğru.

Advertisement

SOYUTÇULAR (İkinci Yeniciler)

Orhan Veli ve arkadaşlarına tepki olarak 1950’li yıllarda “Soyutçular” bir edebî hareket olarak ortaya çıkar. Garip akımının şiiri basitleştirdiklerini ileri sürerler. Garipçilerle tek ortak yönleri şiirdeki biçimsel özgürlüğü savunarak, sürdürmeleridir.

Sanatçıları da şunlardır: Cemal Süreyya, Edip Cansever, İlhan Berk, Turgut Uyar, Ece Ayhan, Sezai Karakoç, Metin Eloğlu, Ülkü Tamer, Ali Yüce, Ahmet Oktay…

İkinci yenicilerin görüşleri de şunlardır:
  1. Şiirde anlam değil söyleyiş biçimi önemlidir. Basit söyleyişler şiir sayılmaz.
  2. Şiirin dili konuşma dilinden farklı olmalıdır.
  3. Şiirde hayal (imge) önemli öğedir.
  4. Şair sözcüklere bilinen anlamlarının dışında yeni anlamlar verebilmelidir. Şiir yoruma açık olmalıdır.
  5. Şiirin kaynağı duygudur. Düşünce ise düzyazıya özgüdür.
  6. Anlatım kapalı ve soyut olmalıdır.


Leave A Reply