David Herbert Lawrence Kimdir? Hayatı ve Eserleri Hakkında Bilgi

0
Advertisement

David Herbert Lawrence kimdir ve ne yapmıştır? David Herbert Lawrence hayatının özeti, yazmış olduğu önemli eserler ve özellikleri, biyografisi, hakkında bilgi.

David Herbert Lawrence

David Herbert Lawrence

David Herbert Lawrence; İngiliz şair ve yazarıdır (Nottinghamshire/Eastwood 1885-Fransa/Vence 1930).

Nottingham Üniversitesi’ne girdi, iki yıl sonunda orta öğretim yetkisi veren sertifikasını elde etti (1908), ertesi yıl ilk edebiyat ürünleri tanınmış bazı dergilerde yer aldı, ilk romanını yayımlatma olanağına kavuştu: The White Peacock (Beyaz Tavus) 1911. Edebiyata bağlanmak kararma bu dönemde ulaştı, ürünlerini kitaplaştırdı: Günahkâr Ruhlar (The Trespasser) 1912, Oğullar ve Sevgililer (Sons and Lovers) 1913, Love Poems and Others (Aşk Şiirleri ve Ötekiler) 1913, The Prussian Officer (Prusyalı Subay) öyküler, 1913. Öğretmenliği bırakarak değişik ülkelere gitti (Almanya, İtalya). Tüm varlığını edebiyata adadıysa da çağdaş düşünceleriyle modern romanının toplum yasaklarıyla engellenişini gördü, Yağmur Kuşağı romanı (The Rainbow) on beş gün içinde toplatıldı (1915). Bir iki yan ürünle yetinmek zorunda kaldı: Amores (Aşklar, şiir) 1916, Twilight in Italy (İtalya’da Alaca Karanlık) gezi notları, 1916, Look-We Have Come Through (Bak! İşte Başardık) şiirler, 1917, Bay: A Book of Poems (Körfez: Bir Şiir Kitabı) 1919. Savaş içinde (1917) casuslukla suçlanınca üç kısa dönüş dışında hep başka yerlerde yaşamak kararıyla İngiltere’den ayrıldı (1919). Değişik ülkelerde kaldı. Resim alanında da dikkate değer ürünler verirken yazmayı hiç aksatmadı:

Aşık Kadınlar (Women in Love) roman, 1920; Sea and Sardinia (Deniz ve Sardunya) gezi notları, Kayıp Kız (Lost Girl) roman, 1920; (Tait Memorial Edebiyat Ödülü), England, My England (İngiltere, Benim İngilterem) öyküler, 1922; Aa-ron’s Rod (A’un Kavalı) roman, 1922; Fantasia of the Unconscious (Bilinç-dışı Fantesizi) denemeler 1922; Studies in Classic American Literatüre (Klasik Amerikan Edebiyatı İncelemeleri) 1923; Kangaroo (Kanguru) roman 1923; The Boy in the Bush 1924, St. Maour (1925). Meksika’ya yerleşmeyi denediği yıllarda Kanatlı Yılan romanını yazdı (The Plumed Serpent) 1926, son gezi kitabı : Mornings in Mexico (Meksika Sabahları) 1927. Bu arada bir de öykü derlemesi: The Woman Who Rode Away (Kaçan Kadın) 1928. Sağlığında Floransa’da özel olarak basılan (İngiltere’de ancak 1960’da yayımına izin verildi) son romanı da bu yılların ürünü oldu: Lady Chatterley’in Sevgilisi (Lady Chatterleys’s Lover) 1928. Bu eser, cinselliğin insan yaşamındaki önemini vurgulayan öteki romanlarını hepsinden daha çok etki yarattı: Adını ölümsüzlüğe ulaştırdı. Birkaç kez filme alındı, tüm dünya dillerine çevrildi. Veremden ölünce ardından yayımlanmayı bekleyen birçok ciltlik edebiyat birikimi bıraktı: Mr. Moon (roman, öl.s. 1984), Nettles (Isırganlar) şiir, 1930, Apocalypse (Mahşer), denemeler, 1931.

Lady Chatterley’in Sevgilisi

Lady Chatterley’in Sevgilisi, yazar, hemen bütün eserlerinde savunduğu tezi (insan mutluluğu, ancak bedensel ve ruhsal gereksinimlerin eşitçe karşılanabildiği uyumda doğar) bu romanında daha da atak bir anlatımla ileri sürer. Savaştan sakat dönen eşine özveri ve özenle bakan Lady Chartterley, ahlak ve erdemce hiçbir zayıflığı bulunmayan soylu bir kadın olarak bütün görevlerini yerine getirir. Yurtluğun bahçe ve korusundaki gezintileri sırasındaysa şirret ve geçimsiz karısından ayrı yaşayan orman bekçisinin ilgisine konu olur. Doğa, hayvanlar, bitkiler, kır özgürlüğü gibi etkenlerle bedeninin duyduğu cinsel istek kendiliğinden paylaşılan bir zevke dönüşür ve hiçbir önyargı taşımayan Lady Chatterley, bütünlenmesi olanaksız görünen mutluluk isteğine bu ilişkiyle kavuşur. Bundan sonrası topluma da aykırı olmamak koşuluyla doğaya en uygun bu birleşmenin dirliğini getirecektir. Eşinden ayrılırken soyluluk unvanım da bırakan kadın, yaşamının hakkı olan yeni bir yuvanın mutlu dengesine kavuşur.

Advertisement

David Herbert Lawrence

Kaynak 2

David Herbert Lawrence Hayatı

Tanınmış bir İngiliz roman, piyes yazarı ve eleştirmenidir. Babası madenci annesi ise öğretmendi. D.H. Lawrence 11 Eylül 1885 yılında doümuştur. Ölümü ise 2 Mart 1930 günü gerçekleşmiştir.

Lawrence’in çocukluğu yoksulluk içinde geçti. Küçük yaşta zatürreeye yakalandı. Zayıf, hastalıklı bir çocuk olarak büyüdü. Kültürlü, olgun bir kadın olan annesine çok düşkündü. Annesi de oğlunu elindeki imkanlar nispetinde iyi yetiştirmeye çalıştı. Lawrence de annesi gibi öğretmen olmayı aklına koymuştu. Öğrenimini de buna göre yaptı. Bir yandan da şiir yazmaya başlamıştı. Eastwood’lu bir genç kız, David Herbert Lawrence’ın şiir çalışmalarını destekledi. Ona ilham verdikten başka şiirlerini kitap halinde bastırabilmesi için de maddi yardımlarda bulundu.

David Herbert Lawrence’ın ilk romanı “White Peacock” (Ak Tavuskuşu) 1911’de yayınlandı. Yalnız David Herbert Lawrence bu başarısından sevinç duyacak halde değildi. Ömrü boyunca ona destek olan ve her türlü derdine deva bulmaya çalışan annesi bir ay önce ölmüştü. Lawrence, annesinin ölümünden sonra uzun bir bocalama devresi geçirdi. Daha sonra hayatını kalemiyle kazanmaya karar verdi ve çalışmaya koyuldu.

Öğretmenliği artık sevmiyordu. İşinden ayrılıp, evli bir kadınla beraber uzun bir Avrupa gezisine çıktı. Bu geziden sonra 1913’te ikinci romanı “Trespasser” (Günahkar)’ı yayınladı. Aynı yıl bir şiir kitabı daha yayınlandı. Üçüncü romanı “Sons and Lovers” (Oğullar ve Sevgililer) yazarın olgunluk devresinin ilk eseri sayılır.

David Herbert Lawrence, sevdiği kadınla evlendikten sonra birkaç yıl devamlı çalıştı. Özel hayatını bir türlü düzene sokamamıştı. Sevdiği kadınla evlenmesi iç huzursuzluklarını gidermeye yetmemişti. Üstelik Birinci Dünya Savaşı’nın çıkması, yazarın maneviyatını adamakıllı bozmuştu. 1915’te “Rainbow” (Gökkuşağı) adındaki romanı yayınlandı. 1919’da savaş bittikten sonra İngiltere’den ayrıldı. Akdeniz ülkelerinde bir dinlenme gezisine çıktı. Sağlık durumu gönden güne bozuluyordu. 1926’da yayınlanan “Lady Chatterley’s Lover” (Lady Chatterley’in Aşığı) adındaki romanı ortalığı birbirine kattı. Muhafazakarlar bu romanın okunmasını yasakladılar. Lawrence’in bu eseri hala zaman zaman tartışma konusu olmaktadır.

Advertisement

Büyük romancı sağlığına pek dikkat etmekle birlikte küçük yaştan beri veremden kendini kurtaramamıştı. 2 Mart 1930’da bir sanatoryumda öldü. Lawrence, realist üslubu, aşk konularını işlemesiyle büyük bir ün kazanmıştı. Romanları, hemen hemen bütün dünya dillerine tercüme edilmiş “Lady Chatterley’in Aşığı” da piyes haline getirilmiştir.


Leave A Reply