David Livingstone Kimdir?

0
Advertisement

David Livingstone kimdir? Ünlü kaşif ve misyoner David Livingstone’un hayatı ve yaptıkları hakkında bilgi.

David LivingstoneAfrika kıtasının bilinmeyen yörelerini keşfedebilmek için yıllarca uğraşmış İskoçya’lı bir misyonerdir. 1813 yılında Blantyre’de doğdu. On yaşındayken bir pamuk fabrikasına işçi olarak girdi. Bir yandan hayatını kazanırken bir yandan da öğrenimini ilerletmeye çalışıyordu. Bu arada Latince dersleri alıyordu. Sonra tıp öğrenimi yapmak üzere Glasgow Üniversitesi’ne girdi. 1840’da buradan mezun oldu. Aynı yıl Londra Misyoner Kurumu’na katıldı. Güney Afrika’ya gönderildi. O sırada Afrika vahşi kabilelerin yaşadığı tanınmayan bir ülkeydi. Livingstone’un görevi buradaki ilkel insanlara Hıristiyanlığı aşılamaktı. Ayrıca kendisi Avrupalılar’a yabancı olan bu bilinmez ülkeyi karış karış keşfetmek istiyordu.

Livingstone ilk önce dokuz yıl Becuanaland’da kaldı. Bu sırada yerli halktan kuzeye doğru gidilince çok büyük bir göle ulaşılacağını öğrendi. Bu gölü keşfetmeye karar verdi ve yola çıktı. Bu yolculuğunda Ngami Gölü’nü, Zonga Vadisi’ni, Büyük Zambezi nehrini keşfetti. Zambezi’nin yukarı bölümünden batıya doğru giderek Afrika’nın batı kıyılarına vardı. Sonra doğuya doğru nehir boyunca gitti. Hint Okyanusu’na kadar Güney Afrika’yı dolaşmış oldu. Daha sonra Zambezi üzerindeki Victoria Çağlayanı’nı ve Nyasa Gölü bölgesini keşfetti.

1858-1864 yılları arasında o zamana kadar dolaşıp gördüğü yerlerin haritalarını hazırladı. 1865’te yeni bir yolculuğa çıktı. Bu sefer niyeti Nil’in kaynağını bulmaktı. Yolculuğa çıktıktan sonra iki yıl Livingstone’dan hiçbir haber alınamadı. Henry M. Stanley adlı bir İngiliz gazetecisi Livingstone’u aramakla görevlendirildi. Stanley Livingstone’a Tanganika Gölü yakınlarında rastladı. Bu sırada Livingstone altmış yaşına gelmişti ama yolundan dönmek niyetinde değildi. Stanley onun yanından ayrılmak zorunda kaldı.

Livingstone tek başına yolculuğuna devam etti. Bir yıl sonra hastalandı. Bangwenlu nehri yakınlarında 1873 yılında öldü. Ona yolculuğu sırasında yardım eden yerliler kalbini bir ağacın dibine gömdüler. Sonradan buraya bir anıt dikildi.

Advertisement

Leave A Reply