“De” ve “Da” Bağlacı Nasıl Kullanılır? Kurallar ve Örnek Cümleler

0
Advertisement

De-da bağlacı cümleye nasıl bir anlam katar? De da bağlacının kullanılması, yazımı, örnek cümleler. De Da Bağlacı İle İlgili Cümleler

Türkçe

De (Da): Bu bağlaç tümceleri, sözcük öbeklerini, aynı türden sözcükleri ve görevdeş öğeleri bağlar. Bağlama görevini yaparken öğelere eşitlik, birlikte olma, gibi olma anlamları kazandırır.

En çok, tümceleri bağlamada kullanılır. Değişik bağlama özellikleri gösteren örnekleri aşağıda veriyoruz:

  1. “Bu çeşitlilik, kimi zaman şekle, kimi zaman da ruha ait oluyor.”
  2. “Ama benim okumuşluğum varmış da onun yokmuş; kimin umurunda ?”
  3. “Ne hakkım var: Ben neden beş lira kazanayım da o beş yüz lira kazansın, demeye?”
  4. “Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi ?”
  5. “Duyuyor, hem de kimbilir nerelerden duyuyor da koşup geliyor.”
  6. “Yolda da hep o konuştu, ben sustum.”
  7. “Haftada bir, bazen iki mektup, hepsi de çifte pullarla gelir ağırlıklarından.”
  8. “Türkçe bilir, sohbeti de güzeldir.”

de (da) bağlacının, tümceleri bağlamaktan başka görevleri de vardır:

a) Sıralı tümceleri bağlarken, yüklemlerden bir ya da ikisi kullanılmadan da anlamı verecek biçimde kısa anlatımı sağlar: Gördüğüm şey resme de yazıya da benzemiyor; O kadar para sana da bana da çocuklara da yetmez, gibi.

Advertisement
  • ***”Sırtı da elleri de ayakları da kanamıştı.”
  • ***”Düze insen de dağda gezsen de hapiste olsan da yitip gitsen de ölsen de sen onların gözüne batmış çelik bir dikensin.”

b) de bağlacı, bir de eşdeğerli, eş görevli sözcükleri ve art arda sıralanan yargıları bağlama görevini yerine getirir: Sen de, ben de, o da gideceğiz; Adam da köpeği de gözden kayboldu; Anne sevgisi de baba sevgisi de aynıdır; Camları silip evi temizleyip de öyle gidecek… gibi.

c) Kimi kesik tümcelerde, düşüncenin, yargının sürdüğünü anlatır: Bir parça kaldı da … (veremeyeceğim; Kitabı kaldı da… (vereceğim); Çocuk uyudu da…(gidemem) gibi.

  • “…yok canım, onu söylemek istemiyorum. Tiran elçiliğine tayin olduğunu işitmiştim de…”

ç) de’den sonra mi soru eki gelirse, pekiştirme güçlendirilmiş olur: Kendin gördün de mi söylüyorsun ? Geldin de mi hesap soruyorsun ? gibi.

  • “Madem ki dinledim, madem ki içime böyle bir şüphe sokulmuş o şiiri yazdığım zaman, satırlarının yan yana yazılmasıyla nesir olabileceği ihtimali hiç de mi hatırıma gelmedi acaba ?”

d) Ulaçlarla kullanılınca anlam pekiştirilmiş olur: Gidip de ne yapacaksın ?; Okuyup da anlamak kolay değil; Gelince de görürsün; Bakarak da yaparsın… gibi.

  • “Duymasa gelip de tutulur mu ?”

e) Buyrum ve ünlem tümcelerinde kullanılır: Git de ne zaman gidersen git! Gelsin de geç gelsin! Aman sen de!… gibi

  • “Hele bir bitirsin de hayırlısıyla!”
  • “Sen livarı hazırla da şu karidesleri koyalım.”
  • “Sen de inandın ha! Beni tanımazmışsm gibi.”

f) Ayrıca, ikilemeler oluşturduğu da görülür: Ev de ev dedi, durdu; Adam güldü de güldü; Çocuk bebek de bebek diye tutturdu gibi.

Advertisement

g) de bağlacı hem de, ne de, amma da, ya da… örneklerinde görüldüğü gibi, başka bağlaçlarla birlikte kullanılır.

ğ) de (da) ve bile bağlaçları, kimi zaman aynı kullanılıştadır.

h) İlgeç, belirteç, adıllarla kullanılarak anlamı pekiştirir: Ali’yle de gidebilirsin; Sana göre de alsın; Bu söyledikleri hiç de yanlış değil; Çalışması gerektiğini o kadar da söyledim; Onlar da biz de bu konuyu düşünelim; Sen de, ben de gideceğiz… gibi.

  • “Bitki denilen şeyin hiç de böylesini görmemiştim o güne kadar, içime bir korku düştü.”

de bağlacının, kullanımı sırasında türlü anlam özellikleri gösterdiği, türlü duyguları belirttiği görülür:

1— Korkutma, direnme, azarlama: Gel de al, geleceğin varsa göreceğin de var; Gelmem de gelmem diye tutturdu; İstesen de yapmayacağım; Ölsem de gitmem… gibi.

2— İstek, dilek, yalvarma: Gelse de görseniz; Bırak da iki çift söz söyleyelim… gibi.

3— Sorulu tümcelerde şaşma belirterek anlamı pekiştirir: Sen de mi gittin? O da mı kırmış?… gibi. “Nasıl oluyor da başından büyük işlere, kalkışıyor ? Ve ben nasıl oluyorum da kendimi bir hizmetlinin eline teslim ediyorum ?”

4— Eşitlik, kavram ekleme, birlikte olma: Güller de yaseminler de çiçek açmış; Salı da olur, çarşamba da… gibi. “Anası da babası da aldıklarını yukarı evlere taşıyorlardı.”

5— Övgü, abartma: Bu adam da ne biçim iş yapmış; Çocuk ne de güzel giyinmiş… gibi. “Eline sağlık, dedi bey, pilav da pilav olmuş hani.”

6— Umutsuzluk, alaya alma, küçümseme: Büyüyecek de adam olacak da anasına bakacak; Hava iyi olacak da gezmeye gideceğiz… gibi.

7— Bu bağlacın pekiştirme görevi de vardır. Kimi durumlarda, kendisinden önce kullanılan sözcüğün anlamının pekiştirilmesini sağlamakta, aynı zamanda, daha önce anlatılanlarla bir bağlantı oluşturmaktadır. “Üstelik” anlamı da vermektedir:

Advertisement
  • “Halkın da bir zevki olduğunu hatırdan çıkarmamak icap eder.”
  • “Şiir aleminin de mütehassısları var.”
  • “İşin kötüsü, bunlara inananlar da yok değil.”
  • “Ben de tek taraflı bir görüşün adamıyım; ben de saçma sapan bir fikrin içinde kapanmış kalmışım da onun için mi başkalarını kabul etmek istiyorum ?”
  • “Önümüz dümdüz ova. Denizle bir gibi. Ondan sonra da alabildiğine deniz.”

8) Gereklik ve dilek-koşul kipiyle kurulmuş tümceleri, sonraki tümceye, neden-sonuç göstererek bağlar: Resimleri verelim de yırtsın; Yazıları okuyalım da temize çeksin… gibi.

  • “Taze yem mi koyalım ? Koyalım da gelsin, yanından geçsin, yüzüne bile bakmasın…”
  • “Şurada imzalanacak birkaç kâğıt kaldı. Onu da bitirelim de senin şöyle bir çiftliğe doğru uzanalım, diyordu.”


Leave A Reply