Değer Nedir ve Değer Kavramı Nasıl Oluşur?

0
Advertisement

Değer nedir? Değer kavramı nasıl oluşur? Örf ve adetlerin din ile ilişkisi gibi konular hakkında genel bilgiler içeren sayfamız.

Doğru - Yanlış

Değer, bir toplum tarafından benimsenmiş olan her türlü duygu, düşünce, davranış, kural ve kıymetlerin tamamını ifade etmektedir. Değerlerin toplamı, kültürü oluşturur. Kültür, anlam olarak çok boyutlu bir kavramdır. Kültürü kısaca şöyle tanımlayabiliriz: Kültür, toplumların her alandaki kazanımları ve bunların semboller yoluyla kuşaktan kuşağa aktarılması sonucu oluşan değerler bütünüdür.

Değerler bir toplumun kimliğidir. Toplumun sosyal alışkanlıklarının tüm göstergeleri bu kimlikte yer alır. Uzun asırlar boyunca oluşan değerler, canlı olup kendisine sürekli olarak bir şeyler eklenir ve bir şeyler de sürekli olarak kendisinden kopar.

Kültürü oluşturan birçok değerler grubu bulunmaktadır. Bunlar dini, ahlaki, hukuki, milli, kültürel ve sanatsal değerler şeklinde sıralanabilir. Değer kavramı insana özeldir. Söz ve davranışların doğru-yanlış, güzel-çirkin, iyi-kötü şeklinde tanımlanmasını sağlayan temel etken değer anlayışıdır.

Bu açıdan güzel-çirkin denildiğinde sanatsal değer ölçüleri, iyi-kötü dediğimizde ahlaki değer ölçüleri, helal-haram denildiğinde de dini değer ölçüleri ön plana çıkar. Bir milleti bir arada tutan bayrak, sancak, tarihsel geçmiş ve zaferler, milli değerler olarak isimlendirilir.

Advertisement

Kaynak – 2

Değer dediğimiz zaman konumuza uygun olması açısından sosyal, tarihi, manevi değerlerden bahsetmemiz daha uygun olacaktır. Bu nedenle değer; bir toplum içinde veya insanlar arasında benimsenmiş veya yaşatılmakta olan her türlü davranış, duyuş, düşünüşü oluşturan kurallar sistemidir. Böylece yanlış-doğru, güzel-çirkin, iyi-kötü dediğimiz değerlendirmeler bu kurallar sisteminden ortaya çıkarlar. Dolasıyla bir toplumu diğer bir toplumdan ayıran önemli farklılıkların nedenleri arasında bu değerlerin çok önemli bir yeri vardır.

Değerlerin kişilere kazandırılmasının ilk temeli aile ortamında atılır. Sevgi, saygı, şefkat, yardımlaşma ve doğruluk anlayışı hem anlamı açısından hem de uygulanışı açısından kişilere aile ortamında kazandırılır. Daha sonra bu kazanımların sosyal çevrelerde de uygulanmasıyla toplumun davranış yapısını oluşturan çok önemli etkinlik alanına dönüşür. 2. Değerlerin Oluşumuna Dinin Etkisi

Din bir ilahi değerler sistemi olduğundan kişi ve toplumların değerlerinin oluşumunda temel bir etkiye sahiptir. Bu nedenle kültür, siyasi, sanat, ahlak, felsefe gibi toplumsal yapının önemli dinamiklerin temel kaynağının din olduğunu söylemek çok önemli bir tespittir. Toplumların birbirinden farklı oluşunun sebeplerinin başında o toplumların sahip olduğu dini değerlerin farklılığıdır. Değerlerin oluşumuna dinin etkisini bir ayette şu şekilde ortaya koyabiliriz: ‘…Rabb’imiz bize dünyada ve ahirette iyilik ve güzellik ver…’ (Bakara suresi, 201. Ayet)

İbadet İle İlgili Sözler

Örf ve Âdetlerin Dinle İlişkisi

Örf veya gelenek; bir toplumda, eskiden beri uygulana gelen, dolasıyla nesilden nesile aktarılan, kültürel değer, alışkanlık ve davranışlardır. Âdet veya görenek, bir şeyi nasıl gördüyse değiştirmeden devam ettirme alışkanlığıdır. Bu değerler günün şartlarına göre değişme özelliğine sahiptir. Oluşmasında dini değerlerin belirleyici olduğu örf ve âdetlerin ise devamlılığı ve etkinliği daha uzun bir devamlılığa sahiptir. Buna bağlı olarak örf ve âdetlerimizde çok önemli bir etkiye sahip olan bayramlaşma, selamlaşma, hasta ziyareti, isim verme, sünnet olma, nişan, evlenme, cenaze ziyaretleri ve mevlit okuma gibi etkinlikler dini değerlerden oluşan uygulamalardır. ‘Size selam verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin…’ ayet-i kerimesi toplum içinde selamlaşma yoluyla sevgi ve hoşgörünün yaygınlaşmasını sağlarken, ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ hadis-i şerifi ise yardımlaşmanın ve başkasına duyarlı olmanın inceliğini sağlamaktadır.

Ahlaki Değerlerin Dinle İlişkisi

Ahlak sözlük anlamı açısından; karakter, huy ve kişisel davranışların şekli ve biçimi demektir. Bir insanın ve bir toplumun iyi veya kötü ahlaklı şeklinde değerlendirmelerin esasını bu davranışlar belirler.

Advertisement

İslam’ın ahlak ilkeleri arasında yer alan tüm yaratılmışlara yaratandan ötürü merhametli olmak, şartlar ne olursa olsun doğruluğu bırakmamak, başkalarının derdiyle dertlenmek ve sevinçlerini paylaşmak, çevreyi rahatsızlığın en büyük kul haklarından biri olduğunu kabul etmek gibi davranışların din ve ahlak ilişkisinin en önemli örnekleridir. ‘…Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın…’ ayet-i kerimesi ile ‘Bir insan iyilik yaptığında sevinç, kötülük yaptığında üzüntü duyabiliyorsa o, gerçek bir mümindir.” hadis-i şerifi kişi ve toplum ahlakını oluşturan önemli dini esaslardır. Bu değerler sahip bir ahlak anlayışı kişilere ve toplumlara erdemli olma karakteri kazandıracaktır.

Kişilik Gelişiminde Değerlerin Etkisi

İnsanın varlıklar âleminde çok özel bir konumu vardır. İnsan her şeyden önce düşünen ve değerler sistemi oluşturan bir varlıktır. Bu nedenle insanın kendine, içinde yaşadığı topluma, insanlığa ve diğer canlılara karşı çok önemli sorumluluklara sahiptir. Bu nedenle kişilik eğitiminin zorunluluğu bu sorumlulukların yerine getirilmesinde çok önemli bir yeri vardır. İnsan doğası gereği her türlü etkiye açık bir canlıdır. Dolayısıyla kişiyi erdemli ve yapıcı hale getirecek değerlerin sistemli ve bilinçli bir şekilde ona kazandırılması gerekmektedir. Bu nedenle dini ve ahlaki değerlerin etkisi bu kişiliğin oluşumundaki payı çok önemli olacaktır. ‘Şüphesiz Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder; çirkin işleri, kötülüğü ve taşkınlığı da yasaklar. O düşünüp futasınız diye size öğüt verir.” ve ‘Kim iyi bir iş yaparsa bu kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Rabb’in kullara zulmedici değildir.’ gibi ayet-i kerimeler dince ortaya konulan ahlaki değerlerin kişilik gelişimindeki etkisini çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır.


Leave A Reply