Advertisement
Denizcilikte kullanılan terimler ve anlamları. A dan Z ye denizcilik terimleri, anlamları ve açıklamalarının yer aldığı denizcilik sözlüğü

Kaynak: pixabay.com
Denizcilik Terimleri Sözlüğü
- Aborda: Bir teknenin diğer bir tekneye, bir iskeleye veya rıhtıma bordasını tamamen vererek yanaşması.
- Aganta: Hareket halindeki zincirin kastanyola (fren) yardımıyla tutulması.
- Alabora: Teknenin ters dönmesi ve batması.
- Anele: Halat bağlamak için kullanılan hareketli demir halka.
- Apiko: Demir alırken deniz dibindeki tüm kalomanın ırgata alınmasını müteakip demirin deniz dibinden kopmadan hemen önceki durumu.
- Avara: Gemi veya bir deniz aracının yanaşık olduğu yerden hareket edip ayrılması, açması, uzaklaşması.
- Baba: Teknelerde, iskele veya rıhtımlarda palamar ya da halatları volta etmek için, ağaç veya dökme demirden yapılmış silindir biçimindeki cisim.
- Balast Suyu: Teknenin dengesinin sağlanması için ayrılmış olan bölümlere alınan su. *
- Bastika: Makara.
- Borda: Teknenin dış tarafının su kesiminden yukarıda kalan kısmı.
COLREG: Denizde Çatışmayı Önleme Uluslararası Kuralları.
- Çarmıh: 1- Ana direkleri ve gabya çubuklarını yandan tutan halatlar 2- Halat ve tahta çubuklarla yapılan merdiven.
- Demir: Teknelerin denizde yüzer halde gereken yerde durabilmeleri için zincir veya halata bağlı olarak, teknenin başından denize atılan ve deniz dibinde tutunabilecek biçimde metalden yapılmış ağır parça.
- Demiri Funda Etmek: Demirin denize bırakılması.
- Demiri Vira Etmek: Demirin denizden alınması.
- Deste Olmak: Bir halatın gergin durumda olması.
- Dirise Etmek: Rüzgarın yön değiştirmesi.
- Draft (Su çekimi): Teknenin suyun altında kalan derinliği.
- Dümen Yelpazesi: Dümen yekesine bağlı olarak hareket eden ve yön verilmesini sağlayan su altında kalan plaka.
- El İncesi: Bir tekneden diğerine veya sahile atılan, ucunda kurşun bir ağırlığın ceviz ile kaplı olduğu ve bir halatın bağlanarak gönderildiği ince bir halat.
- EPIRB : Acil Durumlarda Mevkii gösteren telsiz vericisi.
- Fora Etmek(MoIa Etmek): Bir yere bağlanmış olan halatın çıkartılması.
Fribord: Tekne bordasının ortasında su yüzeyinden, ana güvertenin üst çizgisine kadar olan yükseklik.
- Gabya: Ana direklerin üzerine sürülen çubuklar ve ana direklerin üstlerinde bulunan serenler.
- GPS: Küresel Mevkilendirme Sistemini kullanarak teknenin mevkiini gösteren cihaz.
- Güverte: Kemerelerin üzerine döşenmiş baştan kıça kadar uzanan platform.
- Irgat: Demiri suya vermede veya almada, halatları dolayıp tekneyi yanaştırmada veya karaya çekmede kullanılan, hidrolik, elektrikli veya insan kuvvetiyle çalıştırılan mekanik donanım.
- İskota Halatı: Tekne bağlamada, demirde ve teknenin diğer donanımlarında kullanılabilecek sağlam örgülü bir halat.
- İleri Yol: Motorun ileri doğru çalıştırılması.
- İskele / Sancak Alabanda : Dümenin basılabildiği kadar istenen yöne doğru basılması. Genelde dümen en fazla 30 derece basılabilir.
- Kaloma: Suya verilen demirin ucuna bağlı halat veya zincirin uzunluğu.
- Kaporta: Tekne içindeki kapılar ve güverteden aşağı iniş-çıkış merdivenlerinin üzerindeki kapalı yerler için kullanılır.
- Karina: Teknenin su altında kalan kısmı.
- Kastanyola: Demirleme ırgatının fren mekanizması.
- Kemere: Güvertenin döşenebilmesi için posta uçlarını birleştiren enine (omurgaya dik) konan tekne kısımlarıdır.
- Kerteriz: Herhangi bir nesne ile esas alınan yön arasında ölçülen açı.
- Koçboynuzu: Bir halatın bağlanabilmesi için kullanılan metal parça.
- Korozyon: Paslanma.
- Köprü Üstü: Teknenin sevk ve idare edildiği, içerisinde haberleşme ve seyir cihazlarının bulunduğu kumanda yeri.
- Kuzine: Gemi mutfağı.
- Küpeşte: Vardevela puntellerinin, parampetlerin en üstlerine tekne boyu istikametinde yerleştirilen ağaç veya profil.
- Liftin Uskuru: İki ucuna bağlanan halat ve zincirleri döndürüldükçe geren eleman.
- Lomboz: Kamaralarla alt güverteleri aydınlatmak için bordalardan ve güvertelerden açılan yuvarlak pencere.
- Mapa: Güverteye ya da başka bir yere kaynak edilmiş sabit halka.
- MARPOL: Denizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmesinin Önlenmesine Ait Uluslararası Sözleşme.
- Menhol: Teknelerde bir adamın girebilmesi veya geçebilmesi için kazan, güverte, tank vb. yerlerde açılmış menfezler.
- Neta: Tehlikeli olmayan.
Omurga: Teknenin baştan kıça uzanan ve diğer tüm elemanların üzerine inşa edildiği temel eleman.
- Ortala: Dümenin teknenin pruva-pupa hattına getirilmesi.
- Palanga: Makara kombinasyonu.
- Parampet: Denizlerin güverte üstüne çıkmaması için borda yükseltilmek suretiyle üst güverte kenarına yapılan yapı.
- Pervane: Teknenin makinesi tarafından döndürülen ve tekneyi ileri-geri yürüten kanatlar.
- Pis Su: Tuvalet, pisuar, tuvalet frengileri ve revirden gelen sular.
- Posta: Üzerlerine kaplama elemanlarının yerleştirildiği omurgaya dik yapılar.
- Puntel: Güverte kenarlarında korkuluk vazifesi gören dikey parçalar.
- Revir: Gemide tıbbî malzemelerin bulunduğu oda.
- Rüzgaralti: Rüzgarın geldiği yönün tersi, rüzgarın gittiği yön.
- Rüzgarüstü: Rüzgarın geldiği yön.
- Salpa: Demirin dipten koparak sallandığı an.
- SART: Arama ve Kurtarma Radar Vericisi. (Search And Rescue Transponder)
- Serdümen: Dümen tutan gemi personeli.
- Seren: Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder.
- Sintine: Atık su ve yağların biriktiği teknenin taban kısmı.
- SOLAS: Denizde Can Emniyeti Uluslararası Sözleşmesi.
- Tornistan: Motorun geriye doğru çalıştırılması.
- Usturmaça: Teknelerin birbirlerine veya rıhtıma yanaşmalarında bordalarının zarar görmemesi veya boyalarının bozulmaması için araya koyulan ağaç, lastik, plastik veya halatlardan yapılmış olan eleman.
- Vardavela: Punteller üzerine yatay olarak yerleştirilmiş elemanlar.
- VHF : Çok Yüksek Frekansta çalışan telsiz sistemi.
- Viya Böyle: Tekne istenen rotaya geldiğinde bu rotada devam edilmesi için verilen komut.
- Volta: Bir halatın babaya veya aneleye bağlanması.
- Yeke: Dümen başına takılıp dümenin istenilen tarafa basılması için kullanılan demir veya ağaçtan yapılmış kol.