Deprem İle İlgili Soruların Cevapları, Deprem Hakkında Her Türlü Bilgi

0
Advertisement

Deprem nedir, nasıl oluşur? Deprem ile ilgili genel bilgiler, soruların cevapları, açıklamaları, deprem hakkında bilinmesi gereken her şey.

Deprem İle İlgili Soruların Cevapları

• Deprem nedir?

Yerkabuğu içindeki kırılmalar sebebiyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzeyini sarsma olayına ‘Deprem’ denir.

deprem

Kaynak: pixabay.com

• Deprem nasıl oluşur?

Taşküre’nin altında Astenosfer denilen yumuşak Üst Manto bulunmaktadır. Burada oluşan kuvvetler, özellikle konveksiyon akımları nedeni ile taş kabuk parçalanmakta ve birçok ‘Levha’lara bölünmektedir. Üst Manto’da oluşan konveksiyon akımları, radyoaktivite nedeni ile oluşan yüksek ısıya bağlanmaktadır. Konveksiyon akımları yukarılara yükseldikçe taş yuvarda gerilmelere ve daha sonra da zayıf zonların kırılmasıyla levhaların oluşmasına neden olmaktadır. Halen 10 kadar büyük levha ve çok sayıda küçük levhalar bulunmaktadır. Bu levhalar üzerinde duran kıtalarla birlikte, Astenosfer üzerinde sal gibi yüzmekte olup, birbirlerine göre insanların hissedemeyeceği bir hızla hareket etmektedirler. İtilmekte olan bir levha ile bir diğer levha arasında sürtünme kuvveti aşıldığı zaman bir hareket oluşur. Bu hareket çok kısa bir zaman biriminde gerçekleşir ve şok niteliğindedir. Sonunda çok uzaklara kadar yayılabilen deprem (sarsıntı) dalgaları ortaya çıkar.

. Deprem nerelerde meydana gelir?

Depremlerin yoğun olarak gözlendiği bölgeler yeryüzünde üç ana kuşak oluşturur.

1. Kuşak (Pasifik Deprem Kuşağı): Şili’den kuzeye doğru Güney Amerika kıyıları, Orta Amerika, Meksika, ABD’nin batı kıyıları ve Alaska’nın güneyinden Aleutian Adaları, Japonya, Filipinler, Yeni Gine, Güney Pasifik Adaları ve Yeni Zelanda’yı içine alan en büyük deprem kuşağıdır. Yeryüzündeki büyük depremlerin yüzde 81’i bu kuşak üzerinde gerçekleşir.

Advertisement

2. Kuşak (Alpine): Endonezya’dan (Java—Sumatra) başlayıp Himalayalar ve Akdeniz üzerinden Atlantik Okyanusu’na ulaşan kuşaktır. Yeryüzündeki büyük depremlerin yüzde 17’si bu kuşakta oluşur.

3. Kuşak (Atlantik): Bu kuşak, Atlantik Okyanusu ortasında yer alan levha sınırı (Atlantik Okyanus Sırtı) boyunca uzanır.

• Deprem merkezi nedir?

Yeryüzünde depremle sarsılan alanın tam odağında bulunan merkeze denir.

• Odak noktası (Hiposantr) nedir?

Depreme yol açan hareket genellikle yeryüzünün onlarca kilometre altında meydana gelir. İşte bu hareketin (Kırılmanın—Kaymanın) oluştuğu fay bölgesine ‘depremin odak naktası’ yani ‘iç merkezi’ adı verilir. Odak noktasını gerçekte tek bir nokta olarak değil, bir alan olarak düşünülmesi gerekir.

• Dış Merkez (Episantr) nedir?

Odak noktasına, yani iç merkeze yakın olan yer üstü noktasına ‘Dış merkez’ denir. Depremin en kuvvetli biçimde hissedildiği ve en büyük tahribatın yaşandığı yer burasıdır. Deprem bazen yeryüzünde yüzlerce kilometrelik bir alanı da merkez olarak kapsayabilir.

• Jeofizik nedir? jeofizikçi kime denir?

Jeofizik, ansiklopedik manada yeraltının araştırılması için fiziksel prensiplerin kullanıldığı bilim dalına verilen addır. Jeofizikçi ise, fiziksel parametreler ile bunların yeraltı ile olan ilişkilerini a-raştıran bilim adamına denir. Örneğin; yerin çekim kuvveti,yoğunluk, iletkenlik, deprem dalgalarının farklı yayılma hızları, manyetik bileşenler ve ısı akısı gibi fiziksel özelliklerin yer altındaki herhangi bir x,y,z koordinatları ile ifade edilebilen noktalarda nasıl değiştiklerini ve bu değişimin yeraltıyla ilgili ne gibi bilgi ve ipuçları sağladığım araştırmak bir jeofizikçinin temel görevidir.

Advertisement
• Şiddetli depremler hep geceleyin sabaha karşı mı olur?

Hayır. Depremler günün her saatinde olabilir. Nitekim olmaktadır da. Ancak şu söylenebilir; geceleyin veya sabaha karşı, herkes uyurken oluşan bir depremde can kaybı çok yüksek olmaktadır. Uyurken depreme yakalanıp enkaz altında kalma korkusu herkeste çok büyüktür. Bu yüzden gece olan depremler hafızalarımızda diğerlerine oranla çok daha derin izler bırakır.

deprem

Kaynak: pixabay.com

• Depremin hava sıcaklığı veya soğukluğu ile bir ilgisi var mıdır?

Bilim adamları, depremle hava şartları arasında hiçbir bağlantı olmadığını açıklıyorlar. Çünkü depreme yol açan hareket yeryüzünün kilometrelerce altında meydana gelir. Yeryüzünün üzerindeki atmosferdeki hava şartlarından etkilenme veya hava şartlarını etkileme imkanı yoktur. Kış aylarında depremler meydana geldiği gibi yaz aylarında da vuku bulabilmektedir.

• Yeryüzünde en az sallanan kıta hangisidir?

Depremin en az olduğu kıta Antartika, yani Güney Kutbu’dur.

• Depremin süresi ne kadardır?

Bir—iki saniyeden iki—üç dakikaya kadar sürebilir.

Kaç tür deprem vardır?

Depremler oluş nedenlerine göre değişik türlerde olabilir. Dünyada olan depremlerin büyük bir bölümü yukarıda anlatılan biçimde oluşmakla birlikte az miktarda da olsa başka nedenlerle de olan deprem türleri bulunmaktadır. Levhaların hareketi sonucu oluşan depremler genellikle ‘Tektonik’ depremler olarak nitelenir ve bu depremler çoğunlukla levhalar sınırlarında oluşurlar. Yeryüzünde olan depremlerin yüzde (%) 90’ı bu gruba girer. Türkiye’de olan depremler de büyük çoğunlukla tektonik depremlerdir.

İkinci tip depremler “Volkanik” depremlerdir. Bunlar volkanların püskürmesi sonucu oluşurlar. Yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasındaki fiziksel ve kimyasal olaylar sonucunda oluşan gazların yapmış oldukları patlamalarla bu tür depremlerin meydana geldiği bilinmektedir. Bunlar da yanardağlarla ilgili olduklarından yereldirler ve önemli zarara neden olmazlar. Japonya ve İtalya’da oluşan depremlerin bir kısmı bu gruba girmektedir. Türkiye’de aktif yanardağ olmadığı için bu tip depremlere rastlanmaktadır.

Bir başka tip depremler de “Çöküntü” depremlerdir. Bunlar, yer altındaki boşlukların (mağara), kömür ocaklarında galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde erime sonucu oluşan boşlukları tavan blokunun çökmesi ile oluşurlar. Hissedilme alanları yerel olup enerjileri azdır, fazla zarar getirmezler. Büyük heyelanlar ve gökten düşen meteorların da küçük sarsıntılara sebep olduğu bilinmektedir.

Deprem Şiddeti Nedir?

Bir depremin şiddetini belirlemenin en kesin yolu, sismik dalgalar aracılığıyla ortaya çıkan enerjinin ölçülmesidir. Henüz bilgisayarların bulunmadığı yıllarda bu enerjinin ölçülebilmesi uzun ve çoğu kez sonuçsuz çalışmalardan oluşuyordu. 1935’te ABD’li deprembilimci (sismolojist) Charles F. Richter deprem şiddetlerinin belirlenmesinde kendi adı ile anılan ölçeğin kullanılmasını önerdi. Bu ölçeğe merkez üssü sismograftan 100 km uzakta bulunan bir depremin şiddeti, yeryüzünün hareket genliğinin (mikron birimi) logaritmasına eşittir.

Richter ölçeğine göre 2.5 şiddetinde bir deprem 1017 erg kadar bir enerjiye sahiptir (3.800 litre benzin yakılmasıyla ortaya çıkan enerjiye eşdeğer). Bu şiddetteki depremler oldukça sık görülür. Richter ölçeğine göre 4.5 (1020 erg) şiddetinde bir deprem küçük bölgesel yıkımlara neden olabilirken 6 şiddetindeki bir depremin yıkım gücü oldukça yüksektir. Her yıl 6 şiddetinin üzerinde ortalama 100 deprem kaydedilir.

7 şiddetinde (1025 erg) bir deprem büyük deprem olarak tanımlanabilir. Bu tip depremler yılda ortalama 25 kez olur, 8 şiddetinin üzerindeki depremlere yılda yalnız 1 ya da 2 kez rastlanır. Günümüze kadar kaydedilen en büyük deprem, Richter ölçeğine göre 8.6 şiddetindedir. Önceleri yalnız yatay sarkaçlı sismograflara göre hazırlanan Richter ölçeği daha sonraki yıllarda Richter ve Gutenberg tarafından genişletilerek öteki sismograf çeşitleriyle de kaydedilebilen uzak kabuk depremlerine de uygulandı.

Richter ölçeğiyle kaydedilen deprem şiddetlerinin enerjisini bulmak için Richter ve Gutenberg bir formül geliştirdi. logE=A+B+M; E=enerji, M=şiddet; A=11.8 B=1.5 Richter ölçeği depremlerle açığa çıkan enerjiyi bilimsel açıdan kesin olarak belirlemese de depremlerin büyüklüğünü önceki ölçeklere oranla daha iyi tanımladığı için günümüzde de halen kullanılır.

Advertisement


Leave A Reply