İçinde şimşek kelimesi geçen deyimler nelerdir? Bu deyimlerin anlamları ve açıklamaları. Şimşek hakkında deyimler ve anlamları.
Şimşek İle İlgili Deyimler
- ***beyninde şimşekler çakmak
1) çok üzülmek, sarsılmak; 2) zihninde birden bir düşünce doğmak. - ***gözlerinde şimşek çakmak
aşırı parlamak: Bazen kara gözlerinde şimşekler çakıyordu. -R. Enis. - ***gözünde (gözlerinde) şimşek (şimşekler) çakmak
1) sert ve şiddetli darbe yüzünden göz önünde yıldızlar oluşmak; 2) çok sevindiğini belli etmek: Zehra’yı Haşim’e almayı düşünürken, oğlanın gözlerinde nasıl şimşek çakmıştı. -H. E. Adıvar. 3) çok kızmak, öfkelenmek: Eski oyuncunun gözlerinde şimşekler çaktı, yutkundu. -H. E. Adıvar. 4) çok üzücü bir sebeple sarsılmak. - ***kafasında şimşek çakmak
beyninde şimşek çakmak. - ***şimşek çakmak
şimşek oluşmak: Üst üste birkaç şimşek çakıyor. -A. İlhan. - ***şimşek gibi
çok hızlı: şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan / şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan -Y. K. Beyatlı. - ***şimşekleri üstüne çekmek
sert eleştirilere hedef olmak.
Şimşek Nedir? Sözlük Anlamı
- “Şimşek”
1. Bir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık, balkır, çakım, çakın, yalabık, yıldırak
2. Parıltı - “şimşek çakmak ”
şimşek oluşmak
“Üst üste birkaç şimşek çakıyor.” – A. İlhan - “şimşek gibi ”
çok hızlı
“Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan / Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan” – Y. K. Beyatlı - “şimşekleri üstüne çekmek ”
sert eleştirilere hedef olmak - “şimşek taşı ”
Gök taşı
Deyim Nedir?
Deyim, genellikle gerçek sözlük anlamının dışında ayrı bir anlamı (mecaz) ve zamanla arınmış etkili bir yapısı olan,kalıplaşmış olarak kullanılan, dilin ortak (kolektif, anonim) öğelerinden sözcük kümesidir {tâbir).
Atasözlerinden ayrılığı, kesin bir yargı ve anlam bildiren cümle biçiminde değil, bir durumu belirten niteleme-betimleme kimliğinde görünüşüdür. Deyimler de atasözleri gibi kalıplaşmıştır (sözcükleri de yerleri de değiştirilemez).
- kısa ve özlüdür;
- en az iki sözcükten oluşur;
- bir mastarla sona erenler çekilebilir;
- atasözleri gibi genel kural bildirmez, bir kavramla bir durumu niteler;
- çeşitli bölgelerde yöresel-yerel kullanımlarla bazı değişikliklere uğrayabilir;
- mecaz anlamın sağlanması için çeşitli söz oyunlarından yararlanılmıştır,
- atasözleri gibi evrenselden önce ulusal beğeniyi yansıtır,
- tarih içinde toplumla birlikte oluşur,
- argo olanları varsa da azınlıktadır;
- özel anlama gelen deyimler sözcük ve dilbilgisi biçimlerine bağlı kalınarak başka dile çevrilemezler.
Birkaç örnek;
abayı yakmak: gönül vermek, âşık olmak,
Adını koymak: fiyat belirtmek, karşılığını kararlaştırmak,
Ağız ağıza vermek: yakınlıkla gizlice konuşmak,
Ağzı açık kalmak: çok şaşmak, şaşa kalmak.
Ağzı kulaklarına varmak: çok tatlı konuşmak.
Ateşle oynamak: tehlikeli işe girişmek.
Ateş pahasına: fiyatı çok yüksek, çok pahalı.