Türk Dil Bayramı Hakkında Kompozisyon ve Yazı Örnekleri (26 Eylül)

0
Advertisement

Her yıl 26 Eylül günü kutlanan Türk Dil Bayramı ile ilgili olarak yazılmış o günün anlam ve önemin anlatan kompozisyon, yazı örneği. Türk dil bayramı görselleri.

Türk Dil Bayramı

Türk Dil Bayramı Hakkında Kompozisyon

Birinci Türk Dil Kurultayı 26 Eylül 1932’de İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda açılmıştır. O günün Dil Bayramı olarak kutlanması öngörülmüştür.

Osmanlı Devleti, milletler topluluğu idi. Yönetimindeki ulusların içerisinde çoğunluğu oluşturan Türkler olduğu halde dilimiz “Osmanlıca” dediğimiz karma bir dildi. Şairler şiirlerinde Farsça ve Arapça sözcükleri, tamlamaları çokça kullanmışlardır. Halk ile yöneticilerin anlaşması olanaksız bir hale gelmiştir. Yunus Emre‘nin, Karacaoğlan’ın söylediklerini Türk halkı kolayca anladığı halde Divan şairlerinin şiirlerini hiç anlayamamış, halk ile aydın arasında iletişim sağlanamamıştır. Arap alfabesini öğrenmenin güçlüğü ulusumuzu cahil, çağ dışı bırakmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Atatürk Devrimleri’yle güçlenmiştir. Bu devrimlerin amacı, Çağdaş, mutlu insanlarla dolu bir ülke, kalkınmış bir Türkiye yaratmaktır. Konuşma, yazma, okuma, bilgi edinmek için Türkçe’mizin herkesçe iyi bilinmesi, iyi kullanılması zorunludur. Bunun için Atatürk, Türkçe’mizin yabancı sözcüklerden arınmasına, zengin bir dil olmasına önem verdi. Bunu gerçekleştirmek amacıyla Türk Dil Kurumu‘nu (TDK) kurdurdu. Yerli ve yabancı dilbilimcileri, basın yaşamında etkin olan yazarları, ilgilenenleri dil kurultaylarında topladı. Bu kurultaylarda Türkçe’mizin Sorunları enine boyuna tartışıldı. Batıdan doğuya, kuzeyden güneye tüm yurtta halk bilinden sözcükler derlendi, eski eserler taranıp kullanılabilir sözcükler ortaya çıkarıldı.

Türk Dil Bayramı

Advertisement

Yazarlar, yeni sözcükler türettiler: “tayyare” yerine “uçak”, “muzafferiyet” yerine “başarı” vb. binlerce sözcük üretildi. Yazı dili ile konuşma dili birleştirildi. Aydın kişilerin söylediklerini ulusumuz da anlamaya başladı; ikilik ortadan kalktı. % 80’i yabancı sözcüklerden oluşan güzel dilimizin sözcüklerinin % 80’i Türkçe sözcüklerden oluştu. Atatürk, ölümünden önce bankadaki parasını Türk Dil Kurumu’na bağışladı.

Bilim, teknik, sanat alanında ileri ülkeler, buluşlar yapmakta, buluşlara adlar koymaktadırlar. Buluşları almakla adları olan sözcükleri de kullanıyoruz. Yabancı dille öğrenim görenler Türkçe’mizi ikinci plâna atıyorlar. Bu nedenle dilimiz yabancı sözcüklerle doluyor, yoksullaşıyor. Dilimiz için hiç de iyi olmayan bu durumu olabildiğince önlemeliyiz. Eş anlamlı sözcüklerden Türkçe’sini kullanmalıyız. Konuşma dilimiz ile kültür dilimiz birleşmelidir.

Türkçe’miz ulusal birliğimizin temel taşıdır. Unutmayalım!

Türk Dil Bayramı


Dil Bayramı Hakkında Yazı

Atatürk, 12 Temmuz 1932’de Türk Dili Tetkik Cemiyeti’ni kurdu. Cemiyetin başkanı Samih Rıfat, genel sekreteri Ruşen Eşref Ünaydın, ilk üyeleri de Celâl Sahir Erozan’la Yakup Kadri Karaosmanoğlu‘ydu.

Türk Dili Tetkik Cemiyeti, Atatürk’ün de hazır bulunduğu Dolmabahçe Sarayı’nda 26 Eylül 1932’de 1. Kurultayı yaptı. Bu tarih, sonraları “Dil Bayramı,, olarak anıla gelmiştir.

Advertisement

I. Dil Kurultayı, Derleme, Yabancı Kelimelere Karşılık Bulma, Tarama, Terim ve Dilbilgisi gibi dallarda komisyonlar kurarak dil konusundaki bilimsel çalışmalara başladı. 1934’te II. Dil kurultayı toplandığı zaman, Türkçenin sadeleştirilmesi, öz benliğine dönmesi yolunda verimli çalışmalar yapılmış bulunuyordu. Bu cemiyet bu sıralarda birçok değerli eserler de yayınladı. Atatürk’ün sağlığındaki son kurultayı 24 Ağustos 1936’da yapıldı. Bu kurultayda cemiyetin adı “Türk Dil Kurumu,, olarak değiştirildi. Atatürk, ölümüne dek TDK’nın çalışmalarını her fırsatta denetledi ve övdü. Türk Dil ve Tarih Kurumları’nın varlıklarını sürdürebilmeleri için mal varlığından sağlanacak gelirin yarısını bu iki kuruma bıraktı. Cumhuriyet döneminin en hareketli dil çalışmalarını TDK yürütmüştür. Çalışmalar şu ana kolda sürdürülmüştür. Derleme ve Tarama Kolu, Dilbilgisi Kolu, Sözlük Kolu, Terim Kolu, Yayın ve Tanıtma Kolu. Kuruluşunda (Eylül 1932) 250 kitabı olan TDK kitaplığı, bugün 28000 dolayında koleksiyona sahiptir.

Türk Dil Bayramı

1982 Anayasası’ndan sonra Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu, “Atatürk kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu” olarak değiştirildi. Bugün bu kurum Dil ve Tarih çalışmalarını sürdürmektedir.

Dil, yurt gibi, bayrak gibi bir ulusun en değerli, en kutsal varlıklarından biri, belki de birincisidir. Onun için her zaman güzel ve doğru yazmaya çalışmalıyız. Dilimizin güzelliğine ve doğruluğuna önem vermek ve onu sevmek, büyük ulusumuza en büyük saygıyı göstermektir.

DİL

Dil üzerinde titizliğimiz yalnız edebî eserlere inhisar ediyor. Edebî olmayan eserlerde dilin düzgün olmasına lüzum var mı yok mu, çok defa düşünmüyoruz bile. Meselâ bir ilim adamı ne demek istediğini bize iyi kötü anlatıyor mu, yetiyor. Cümlenin düzgün, anlatımın rahat olmasına bakmıyoruz. Onun da bir edebiyatçı kadar dil üzerinde düşünmesi, hiç olmazsa yanlışlarla-dolu bozuk bir dil kullanmaması gerektiğini aklımıza getirmiyoruz. Bu yazılar fen adamları tarafından yayzılırsa sorumsuzluk büsbütün artıyor.

Dil, halkla kurulan bir müessesedir. Onu gerçi halk yapar. Ama yayılma sahası geniş olan vasıtaların da halk üzerinde büyük etkileri vardır. Başkalarının okuyacağı bir yazıyı yazarken, o yazının bize ne türlü bir sorun yüklediğini hiç bir vakit hatırdan çıkarmamalıyız.

Türkçe İle İlgili Güzel Söz

Büyük bir dil devrimi içindeyiz. Dili her zaman, her yerde, her şeyde düşünmemiz gerekir. Bir takvim yaprağında, bir sokak ilanında, parklara diktiğimiz levhalarda, lokanta listelerinde, hâsılı her yerde bir dil davası karşısında bulunduğumuzu unutmamalıyız. Binlerce insan tarafından okunacak bozuk bir cümlenin birçok kişinin aklını çelebileceğini unutmamalıyız. Sağlam bir dile ancak böylelikle sahip olabiliriz. (Orhan Veli)


Leave A Reply