Din ve Toplum Düzeni Arasındaki İlişki

0
Advertisement

Din ve toplum düzeni arasında nasıl bir ilişki vardır? Din ve toplumsal düzen özellikleri, hakkında bilgi.

Toplum

Din ve Toplumsal Düzen

Din, toplumsal kontrol araçlarından biridir ve bu nedenle toplumun düzeninin ve sürekliliğinin sağlanmasında katkısı vardır. İnsanlar, dinsel yasaklara uyduklarında toplum daha düzenli olur. İlkel kavimlerde din, toplumsal örgütlenmede de toplumun manevi değerler etrafında birleşmesinde de etkilidir.

Dinin kaynağı toplumdur. Bunu, dinlerin toplumların yapısına göre değişmesinden anlıyoruz. En ilkel toplum olan klanlarda totem dini vardır. Klanların toplum yaşamında farklılaşma yoktur. Tam bir eşitlik ve sadelik egemendir. İnsanlar, avcılık ve toplayıcılıkla yaşamlarını sürdürürler. Bu nedenle, bazı bitki ve hayvanlar kutsal sayılmış ve totem adını almıştır. Bu bitki ya da hayvanlar ve onlarla ilgili her şey kutsaldır. Belli törenlerin dışında totemin eti yenmez, avlanmaz.

Toplumlar geliştikçe bu kutsallık somut varlıklardan soyutlanır. Artık kutsal hayvan ve bitkiler yoktur. Tanrılar vardır. Tanrılar istedikleri yerde otururlar. Kutsallıklarını diledikleri varlıklara verebilirler, ilk aşamada tanrı fikri biraz soyut bir hâl almıştır. Fakat yine de tanrılar doğanın içindedir ve insanların yaşamına karışır.

Toplumlar gelişince kutsallık daha da yüksek ve doğaüstü bir hâl almıştır. Örneğin; Atina sitesinde tanrıların Olimpos Dağı’nın tepesinde ve insanlardan ayrı yaşadıklarına inanılmıştır. Site, çok sayıda aşiretten oluştuğundan, dinde çok sayıda tanrı bulunmaktadır.

Advertisement

Tek tanrıcı dinlerin ortaya çıkması, imparatorlukların kurulmasıyla olur. Kutsallık tamamen soyut bir nitelik kazanır ve Tanrı, görünür bir nesneyle ilişkilendirilmeden, ebedî ve ezelî olarak her yerde ve her zamanda var olarak kabul edilir.

Görülüyor ki din kurumu, her zaman toplumun koşullarına göre şekillenmektedir. Toplumların değişmesi, genişlemesi ve merkezileşmesi dinde aynı durumu meydana getirmektedir. Toplum, gelişmesinin her aşamasında dinsel kuralların ve inançların oluştuğu kaynaktır. İlkel insanlar evreni ve evrendeki olayları dinle açıklıyorlardı. Evrensel dinlerde bu konularda açıklamalar vardır. Her din, evreni ve dünyanın oluşumunu kendisine göre anlatır. Böylece din, insanların ilk düşünüş ve görüş biçimi, ilk bilimi, ilk ahlakı, ilk hukuku olmuştur. Sonradan bütün bu kurumlar dinden ayrılmıştır. Fakat yine de din, toplumun ahlakını, hukukunu, ailesini, devletini denetim altına almaya çalışmıştır. Toplumsal düzeni tamamen etkisi altına almak istemiş ve teokratik toplum düzeni ortaya çıkmıştır. Din kuralları topluma egemen olmuştur. Toplumların ve insan düşüncesinin gelişmesine paralel olarak bu düzen de değişmiş ve laikliğe doğru bir gelişme yaşanmıştır.


Leave A Reply