Dinlerin Evrensel Öğütleri Nelerdir?

0
Advertisement

Dinlerin evrensel öğütleri nelerdir? Dinlerin evrensel öğütleri olan doğruluk, temizlik, iyilik, yardımseverlik, büyükleri saygı ve küçüklere sevgi hakkında bilgi.

Dinlerin Evrensel Öğütleri Nelerdir?
DOĞRULUK

Doğruluk vahiy kaynaklı tüm dinlerin üzerinde hassasiyetle durduğu temel bir davranıştır. Çünkü bu davranışın sahipleri yalan söylemez, aldatmaz, yalan yere şahitlik yapmaz ve verdiği sözleri yerine getirerek kendisine duyulan güveni boşa çıkartmaz. Bu nedenle doğru insana sevgi ve saygı duyulur. Eski Ahit’te ( Yahudilerin kutsal kitabı) insanların yalan söylememeleri ve dürüst olmaları istenir. Örneğin; “Yalan şeylerden uzak ol!”, “Hükümde, uzunluk, tartı, miktar ölçülerinde haksızlık etmeyin.” denir. Doğru olanlar ise şöyle övülür: “Doğrulukla yürüyen kurtulur.”, “Doğruların hareketi ile şehirler yükselir.” Hristiyanlığın kutsal kitabı İncil’de de yalandan kaçınmayı, dürüst olmayı ve doğruluğu emreden şu ifade bulunur: “Yaşamı sevmek ve iyi günler görmek isteyen dilini şerden, dudaklarını da hile ile söylemekten tutsun.”

Allah katındaki din olan İslâm dini de doğruluğa çok büyük önem verir. Kuranda Peygamberimize hitaben,”… Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” denilmektedir. Dinimizde, çalışarak dürüstçe kazanç sağlanması istenmekte, hile yasaklanmaktadır. Bu konuda Kuranda şu ifadeler yer almaktadır: “Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu, hem daha iyidir hem de neticesi bakımdan daha güzeldir.” Kutsal kitabımızda, dosdoğru yaşayanların ödüllendirileceği de şöyle vurgulanmaktadır: “Rabb’imiz Allah’tır, deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.” Bizler de, imanımızı ve kulluğumuzu Allah katında anlamlı ve geçerli hâle getirecek “Doğru ve Güvenilir” insan olmayı hayatımızın her alanında ilke edinmeliyiz.

TEMİZLİK

Temizlik de tüm dinlerde yer alan ana ilkelerdendir. Dinler beden, giysi ve çevre temizliğine önem verir. İnsanların aynı zaman da duygu ve düşünce güzelliğine de sahip olmaları istenir dinlerde. İncil’de “Ne mutlu yüreği tertemiz olanlara…” denilmektedir. Tevrat’ta; giysilerin, bedenin, evin, yiyecek ve içeceklerin temiz tutulması istenir. İslâm dini, temizliğe çok büyük önem verir. Kur’an’da bu konuda çok sayıda öğüt yer alır. Örneğin; bir ayette, “… Allah’da… temizlenenleri sever.” buyrulmak-tadır. İbadet ederken temiz giysilerin giyilmesi konusunda ise başka bir ayette: “Ey âdemoğulları! Her secde edişinizde (namazda) güzel elbiselerinizi giyin. ..”

İYİLİK VE YARDIMSEVERLİK

İyilik ve yardımseverlik, kişinin ve toplumun huzuru ve mutluluğu açısından son derece önemlidir. Bütün dinlerin amacı da bu huzurun ve mutluluğun sağlanmasıdır. İncil’de yer alan “Fakire ver!”, “Bağışta bulunun, size de bağışta bulunulacaktır. Verin, size de verilecektir. Hangi ölçekle ölçerseniz o ölçekle size ölçülecektir.” ve “Ve şerden sakınsın ve iyilik etsin, selâmeti arasın ve onun ardınca koşsun.” ifadeleri ile Tevrat’ta yer alan “Kim fakire verirse onun eksiği olmaz.” ifadesi zor durumda olanlara iyilik yapılmasını vurgulamaktadır. İyilik ve yardımseverlik duygusu İslâm dininde çok önemli bir yere sahiptir. İslâm dininin oluşturduğu medeniyet insanlık tarihinde eşine rastlanmayacak bir “iyilik ve merhamet medeniyetidir.” Dinimiz “komşusu açken tok yatmayı” kesinlikle kabul etmez. Kur’an’da, “Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği ve akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalığı… da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” buyrulmakta iken bir başka ayette de “İyilik, yüzünüzü doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki Allah’a, ahret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara .sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir.” denilmektedir. Bütün mal varlıklarını Mekke’de bırakarak Medine’ye hicret eden müslümanları kendilerine kardeş olarak kabul eden Medineli müslümanların sahip olduklarını paylaşma ve onlara iyilikte bulunma davranışları insanlık tarihinin en anlamlı sayfasını oluşturmaktadır.

BÜYÜKLERE SAYGI, KÜÇÜKLERE SEVGİ GÖSTERMEK

Sosyal bir varlık olma özelliği taşımasından ötürü insan, kendisinden başkalarıyla beraber bulunma ve onlarla birlikte yaşama zorunluluğu vardır. Bu zorunluluğun beraberinde getirdiği en temel davranış biçimi ise, saygı ve sevgi dediğimiz karşılıklı olarak gösterilmesi gereken insani iletişimlerdir. Bu konuda Tevrat’ta, “Allah’ın Rabb’in sana emrettiği gibi babana ve anana hürmet et!…” denilmektedir. Aynı şekilde İncil’de de anne ve babaya iyi davranılması istenmiştir. İslâm dini de anne ve babaya iyi davranılmasını önemle vurgularken büyüklere saygı, küçüklere sevgi gösterilmesini de yine aynı önemle uygulanmasını istemiştir. Özellikle yetim ve öksüzlerin korunması üzerinde hassasiyetle durmuştur. Kur’an’da,”… Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa… iyi davranın; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.” buyrulmuştur.

Advertisement

HAYVANLARA İYİ DAVRANMAK VE ÇEVREYİ KORUMAK

Dinler, tüm canlılara iyi davranılmasını, Allah’ın doğaya verdiği hassas dengenin bozulmamasını ister. Canlılara ancak merhamete ve şefkate dayalı bir duygusal bir yaklaşımla onlara karşı insani görevimizi yerine getirebiliriz. Merhametten yoksun insanlar ve toplumlar çevresindeki canlılara karşı duyarsız kalmakla kalmaz aynı zamanda onları yok edecek bir acımasızlık içerisine girerler. Dinler bu konuda getirdikleri kurallarla canlıları koruma altına alırlar. Canlılara gösterilecek kötülüğün, o canlıların da yaratıcısı olan Allah’a karşı bir saygısızlık olarak kabul edilir bütün dinlerde.


Leave A Reply