Divan Edebiyatında Gazel

0
Advertisement

Divan edebiyatı nazım türlerinden gazel nedir? Gazel özellikleri, örnekleri, açıklaması ve hakkında bilgi.

Divan Edebiyatında Gazel

GAZEL

Gazel, beyit birimiyle meydana getirilmiş bir nazım türüdür. İlk beyti Matladır. Yani ilk beytin mısraları birbirleriyle kafiyelidir. (Matla deyince, mısraları birbirleriyle kafiyeli olan beyit anlaşılmalıdır).

Matla, mısraları kendi aralarında kafiyeli ilk beyit olmakla beraber, gazelin tümünün bundan çıkması bakımından da ayrıca önem taşır. Zaten gazel bu beyitten doğduğu için ona matla denmiştir.

Gazelin öteki beyitlerinin birinci mısraları kafiyesiz, yani boşta; ikinci mısraları hep birbirleri arasında kafiyelidir.

Gazel, beyit beyit yazılır. Mısralar birbirlerinin arkası sıra sıralanmazlar. Gazel, en az beş, en çok da onbeş beyitten meydana gelir. Fakat dokuz beyitten fazlasıyla gazel pek yazılmamıştır.

Advertisement

Bütün gazellerin konusu, aşk ve şaraptır. Divan şairlerinin duygularını lirik bir anlatım içinde ortaya koyan şiirler gazellerdir. Her Divan şairinin divanının belkemiğini gazeller teşkil eder. Çünkü şairin hayal gücü bu şiirlerde belirir.

Gazelde, şairin adının bulunduğu ve çok kez en sona rastlayan beyite de makta denir. Makta beyti, sondan bir evvelki beyit de olabilir.

Gazelin en güzel ve en güçlü beytine beyt-ül-gazel adı verilir. Buna bazıları da şah-beyit derler. Gazelde iki türlü birlik anlayışı vardır :

a. Beyitler arasında anlam birliği olmalıdır,

b. Beyitlerde güç birliği olmalıdır.

Beyitler arasında anlam birliği bulunması demek, her beytin aynı konu üzerinde söylenmiş olması demektir. Araplar, bu türlü birliğe önem vermişlerdir. Fakat Acemler, bu birlikten ayrılmışlar, her beyti ayrı bir şey anlatan bağımsız sözler durumuna getirmişlerdir. Acemlerin etkisinde kalan bizim Divan şairlerimiz de, beyitler arasında, konu birliğine önem vermemişlerdir. Bu böyle olmakla beraber, beyitleri arasında anlam birliği bulunan gazeller yazmış şairlerimiz yok değildir. Beyitlerdeki anlam birliğine yek-âhenk denir.

Advertisement

Beyitlerde güç birliği demek, her beytin beyt-ül-gazel derecesinde güçlü ve güzel olması demektir. Beyitler arasındaki güç ve güzellik birliğine eskiler yek-âvâz derlerdi.

Gazelde bir de nazirecilik vardır.

Üstat şairlerin gazellerini örnek tutarak, aynı ölçü, aynı kafiye ve aynı redifle gazel yazmaya nazirecilik denir.

Bu şekildeki hareket, üstat şairi takdir etme, beğenme anlamında bir saygı ifade ederdi.

Tanzimat edebiyatıyla gazelin iç yapısında bir yenilik görüldü. Konu sadece aşk ve şaraptan değil, başka şeylerden de alınmaya başladı. Örneğin Namık Kemal, gazellerine vatani duyguları soktu. Abdülhak Hâmit, Recai Zade Ekrem ve sonrakilerde, bu tutumu görüyoruz. Böylece gazel soyutluktan kurtarılıp, görünen konulara doğru yöneltilmiş oldu. Bunların yanında gazellere, konularını belirleyen başlıklar verilmeye başlandı. Şimdi şu gazel örneklerine bakalım :

Fermân-ı aşka cân iledir inkıyadımız
Hükm-i kazaya zerre kadar yok inadımız

Baş eğmeziz edâniye dünyâ-yi dûn içün
Allâhadır tevekkülümüz i’timâdımız

Biz müttekâ-yi zer-keş-i câha dayanmazız
Hakkın kemâl-i lûtfunadır istimadımız

Zühd ü salâha eylemeziz iltieâ hele
Tuttu eğerçi âlem-i kevni fesâdımız

Meyden safâ-yi bâtın-i hundur garâz hemân
Erbâb-i zâhir anlayamazlar muradımız

Minnet Hudâya devlet-i dünyâ fenâ bulur
Bâkî kalur sahife-i âlemde âdımız

Advertisement

Baki

Görülüyor ki bu gazelin matla beytinin mısraları kendi aralarında kafiyelidir. Öteki beyitlerin birinci mısraları boşta, ikinci mısraları birbirleriyle kafiyelidir. Makta beyti de en son beyittir.

Bâkî’nin bu gazelinin özelliklerinden biri de beyitlerinin arasında anlam birliği bulunmasıdır.

Şimdi de nazireciliği göstermek bakımından Fuzûlî’den bir beyit veriyor, onun altına da Nedim’in yazdığı nazir (eş, benzer) beyti koyuyoruz. Bu iki beyitte ölçü kafiye ve redif benzerliğini açıkça göreceksiniz :

Hayret ey büt suretin gördükte lâl eyler beni
Sûret-i hâlim görsen sûret hayâl eyler beni

Fuzûlî

Bûs-i lâlin şöyle sirâb-i zülâl eyler beni
Kim gören âb-i hayât içmiş hayâl eyler beni

Nedîm

Şimdi de konu bakımından yenilik gösteren gazellerden alman beyitlere bir göz atalım :

Gına geldi cihanda şöhretin sıytin kemâlinden
Kemâli gâh gâh etsin bilenler yâd lazımsa

Namık Kemal

Advertisement

Bedel midir vatana bin cihan velev hepsi
Nazîri olsa riyaz-i cinanın ey bülbül

Recai Zâde Ekrem

Abdülhak Hâmit de Namık Kemal’i tanzir ederek şöyle demiştir :

Bu mülkün halkını söylet sana feryâd lâzımsa
Bu halkın mülkünü seyret harab-âbâd lâzımsa

Gazel eskiden bağımsız bir nazım türü değildi. Kasidenin bir bölümü olarak yazılırdı. Kasidenin gazel bölümüne tegazzül denirdi. Zamanla tegazzül bağımsız bir tür oldu ve gazel adiyle divanlarda ayrı bir şöhrete ulaştı. Gazelin niteliklerini şu şekilde sıralayabiliriz :

a) Gazel beyitlerle yazılır.

b) Gazelin ilk beytine matla denir, gazel bu beyitten doğar. Bu beytin mısraları birbirleriyle kafiyelidir.

c) Gazel en az beş, en çok onbeş beyitten meydana gelir. Fakat dokuz beyti geçeni azdır.

d) Gazelin matla beyti dışında kalan öteki beyitlerinin birinci mısraları kafiyesiz, ikinci mısraları matla beytinin kafiye-siyle kafiyelidir.

e) Gazelin konusu aşk ve şaraptır. Tanzimat edebiyatıyla gazele yeni konular girmiştir. Bir Sâki, Mahurdan Gazel, Hamide Gazel gibi adlarla gazeller adlandırılmaya başlanmıştır.

f) Gazelin, içinde şairinin adı bulunan beytine makta denir.

Advertisement

g) Gazelin anlam ve güç bakımından en güzel beytine beyt-ül-gazel denir.

h) Beyitleri arasında konu birliği olursa, böylesi gazellere yek-âhenk denir.

i) Konu birliği olmaz da her beyit beyt-ül-gazel gücünde olursa, bu nitelikteki gazellere yek-âvâz denir.


Leave A Reply