Divan Şiirindeki Nazım Türleri ve Şekilleri, Örnekleri İle Birlikte

0
Advertisement

Divan şiirinde nazım şekilleri ve türleri nelerdir? Divan şiiri nazım şekillerine örnekler, hakkında bilgi.

Divan Edebiyatı

Divan Şiirinde Nazım Şekilleri ve Türleri
Muhammes:

Divan edebiyatında beş mısralık bentlerden oluşan şiirlere muhammes denmiştir. Genellikle 4-8 bent arasında yazılan muhammesler, şu uyak düzeniyle oluşturulmuştur: aaaaA bbbbA ccccA ddddA

ÖRNEK
Vay yüz min vay kim dildârdcın ayrılmışam
Fitne-çeşm ü sahir-i hunhârdan ayrılmışam
Bülbül-i şûrîdeyem gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam
Bir kadi şimşâd ü gül-ruhsârdan ayrılmışam

Vay yüz min vay kim dildârdcın ayrılmışam
Fitne gözlü, kan içici sihirbazdan ayrılmışım.
Perişan bir bülbülüm (ben), gül bahçesinden ayrılmışım.
Kimse bilmez ki nasıl bir sevgiliden ayrılmışım!
Şimşir boylu, gül yanaklı bir güzelden ayrılmışım.

Müstezât:

Müstezât, gazel biçiminde yazılmış bir şiirinin her bir dizesinden sonra bir kısa dizenin getirilmesiyle oluşturulmuş bir nazım biçimidir. Müstezâttaki bu kısa dizelere “ziyâde” denir. Bu nazım biçiminde uzun dizeler genellikle “mef û lü / me fâ î lü / me fâ î lü / fa û lün” ziyâdeler de “mef û lü / fa û lün” kalıbıyla yazılmıştır.

Advertisement

ÖRNEK
Çeşmüm acı yaş ile ağularla kanupdur
Cism ise yanupdur
Ol çeşm-i siyeh neyleyem efsâne sanupdur
Gönlüm usanupdur

Nâz uyhusına kıldı yine gözleri mu’tâd
Çok eyledi bidâd
Sabr eyle dilâ vakt ola lâbüd uyanupdur
Senden utanupdur

La’l-i lebün ey dilber-i kattâl-i pür-âşub
Ey fitneli mahbûb
Hüsn-i dil-i uşşâka ne cür’etle kanupdur
Kana boyanupdur

Ey hoş ki gam-ı aşka giriftâr degüldüm
Bimâr degüldüm
Ol günleri biçâre gönül şimdi anupdur
Kendi kazanupdur

Yukarıdaki müstezâtta uzun dizelerin uyakları büyük harflerle, ziyâdelerin uyakları ise küçük harflerle gösterilmiştir. Bu uyak düzenlerine dikkat edildiğinde müstezâtın aslında biri uzun dizeler diğeri de kısa dizelerden oluşmuş iki gazelin iç içe geçirilmesiyle oluşturulmuş bir nazım biçimi olduğu görülecektir.

Mısra-ı berceste:

Bir şiir içinde güzelliği ve derin anlamı dolayısıyla çok benimsenip atasözü gibi dillerde dolaşır hâle gelen mısralara “mısra-ı berceste” denir.

Advertisement

ÖRNEK
Avâzeyi bu âleme Dâvud gibi sal
Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş
Bâkî

Çeşm-i insaf kadar kâmile mizân olmaz
Kişi noksânını bilmek gibi irfân olmaz
Bursalı Tâlip

Kıt’a

İki ya da daha çok beyitten oluşan -divan şiirindeki kıt’aların önemli bir kısmı iki beyitten oluşmuştur- uyaklanışı matla ve makta beyitleri olmayan gazele benzeyen (ab cb db eb…) nazım şekline kıt’a denir. Şairler kıt’alarında mahlaslarını genellikle söylememişlerdir.

ÖRNEK
Şimdi hayl-i sühen-verân içre
Nef’i mânendi var mı bir şâir

Sözleri Seb’a-i Mu’allakadur
İmreü’l-Kays kendidür kâfir
Şeyhülislâm Yahya

Tardiye:

Beş mısralık bentlerden oluşan, aruzun sadece “mef û lü / me fâ i lün / fa û lün” kalıbıyla yazılan ve uyak düzeni “aaaab ccccb ddddb eeeeb” şeklinde olan şiirlere “tardiye” denir.

Nazîre:

Bir şairin şiirinin başka şairler tarafından yazılan benzerine “nazîre” denir. Nazirede amaç, nazireye esas olan şiirin çok beğenildiğini ortaya koymaktır. Beğenilen şiirin uyağını ve redifini oluşturan seslerle nazirenin uyağını ve redifini oluşturan seslerin aynı olması, her iki şiirin de aynı aruz kalıbıyla yazılması, bu tür metinler için bir zorunluluktur.

Tehzil:

Bu sözcüğün sözlükteki ilk anlamı “alaya alma”dır. Bir divan edebiyatı terimi olan “tehzil” ise bir çeşit naziredir. Tehzili nazireden ayıran, tehzilde şaka ya da alaya almanın söz konusu olmasıdır. Şair, tehzille ya bir konuya mizahi bir renk katmak ya da ciddi şiirleri mizahi duruma sokmak ister.

Tazmin:

Bir dize ya da beytin başka bir şairce herhangi bir nazım biçimiyle tamamlanması sonucunda oluşan şiirdir.

Lugâz:

Halk edebiyatındaki bilmecelerin divan edebiyatındaki karşılığı olan manzum bilmecelere “lugâz” denir.

Muamma:

Şiir içinde kullanılan harflerden yola çıkılarak cevaba ulaşılan, cevabı bir özel isim olan, çözülmesi çok zor manzum bilmecelere divan edebiyatında “muamma” denmiştir.

Advertisement

Bağlı oldukları edebiyat geleneğine ve bu geleneğin şairlerine büyük bir saygı duyan divan edebiyatı şairleri, kendilerinden önceki şairlerin gazellerine yeni dizeler ekleyerek musammatlar yazmış ve kendi isimlerinin divan edebiyatının büyük şairleriyle birlikte anılmasını sağlamışlardır. Bu tür musammatların en önemlileri şunlardır:

1. Terbi: Bir gazelin beyitlerinin üstüne başka bir şair tarafından aynı ölçü ve uyakla ikişer dizenin eklenmesiyle oluşan şiir. Buna göre terbinin uyak düzeni şöyle olur: aaaa bbba ccca ddda

Burada ve aşağıdaki açıklamalarda uyakları gösterirken kullanacağımız renkler şunları ifade etmektedir:

Siyah: Gazelin orijinal biçiminin uyağı. Terbiye dönüşmeden önceki hali Kırmızı: Gazele yeni eklenen dizelerin uyağı.

2. Tahmis: Bir gazelin beyitlerinin üstüne başka bir şair tarafından aynı ölçü ve uyakla üçer dizenin eklenmesiyle oluşan şiir. Tahmisin uyak düzeni şöyledir: aaaaa bbbba cccca dddda

3. Taştir: Bir gazelin beyitlerinin arasına başka bir şair tarafından aynı ölçü ve uyakla üçer dizenin eklenmesiyle oluşan şiir. Buna göre taştirin uyak düzeni şöyle olur: aaaaa bbbba cccca dddda

4. Tesdis: Bir gazelin beyitlerinin üstüne başka bir şair tarafından aynı ölçü ve uyakla dörder dizenin eklenmesiyle oluşan şiir. Tesdisin uyak düzeni şöyledir: aaaaaa bbbbba ccccca ddddda


Leave A Reply