Doğal Kaynaklarımızı Nasıl Koruruz? Neden Korumalıyız?

0
Advertisement

Doğal kaynaklarımız nelerdir? Doğal kaynaklarımızı neden korumalıyız? Doğal kaynakları koruma yolları, alınacak önlemler nelerdir?

çevre koruma

Kaynak: pixabay.com

Doğal Kaynaklarımızı Nasıl Koruruz?

Tabiatın korunması için yapılacak en önemli işler arasında şunlar sayılabilir:

a) Toprağın erozyonla kaybolmasının önüne geçmek

Erozyonu önlemenin tek yolu, çıplak arazileri tekrar ağaçlandırmaktır. Ülkemizde her yıl erozyonla kaybedilen toprak miktarı çok fazladır. Bu durum toprağın verimini düşürür ve çoraklaşmaya sebep olur. Çoraklaşan topraklar ise ne insanın, ne de diğer canlıların işine yarar. Değerli tarım alanları üzerinde kurulan fabrikalar ve artık ürün veren tesisler, bu alanlar üzerinde yetişen ürünleri yok etmektedir. Tabiî kaynaklarla birlikte ülkemiz ekonomisinde çok önemli yeri olan tarım alanlarının da korunması ve iyileştirilmesi gerekir.

b) Türlerin ve ekosistemlerin korunması

Tarımda aşırı sun’î gübreleme ve tarım ilaçlarının kullanılması ile belki ürün artışını sağlamak ve böcekler gibi zararlı canlıları ortadan kaldırmak mümkündür. Fakat kullanılan bu kimyasal maddelerin çoğu, tabiatta yararlı olan pek çok böcek ve memeli hayvana da zarar verir. Meselâ bal arıları, böcek öldürücü ilaçlardan en çok etkilenen yararlı böceklerdendir. Böylece tarım alanlarındaki yanlış uygulamalar ekosistemin içinde bir dengesizlik meydana getirir ve bunun zararı da yine insana döner.

Ekosistem

Kaynak : pixabay.com

Denizlerdeki kirlenme, balıkları ve diğer deniz ürünlerini yok etmektedir. Ormanlık sahada dikkatsizce kullanılan bir ateş, yüzyıllar içinde meydana gelmiş olan ormanlarımızın büyük bölümünü bir gün içinde ortadan kaldırmaktadır. Bir çok hayvan türü, yaşama ortamlarının bozulması ve aşırı avlanma yüzünden yok olmaktadır.

Biyosfer sadece biyolojinin değil, mühendislikten tıbba kadar birçok bilim dalının da çok önemli bilgi deposudur. Bir türün ekosistem içindeki görevi bilinmeden ona zarar vermek, başka felaketlere yol açabilir. Meselâ, Güneydoğu Anadolu bölgesinde 1930’lu yıllarda yılanların yok edilmesi için yapılan mücadele, bir kaç yıl sonra tarla farelerinin çoğalmasına ve tahıl ürünlerinin büyük zararlar görmesine sebep olumuştur.

Advertisement
su kaynakları

Kaynak: pixabay.com

c) Su kaynaklarının korunması ve kullanılması

Su; tarımda, enerji üretiminde ve evlerde kullanılan önemli bir maddedir. Aşırı su kirlenmesi sonucu, bu çok önemli tabiî kaynak yararsız hale gelmekte ve ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Sanayi artıklarının, lağım sularının ve tarım ilaçlarının sulara karışması, bu suları kullanışsız hale getirmektedir. Ayrıca, ormanların tahrip edilmesi ile çok faydalı olan su, çevreye zarar veren bir afet haline gelmektedir.

d) Ormanların korunması

Ormanlar onbinlerce yıldan beri, çeşitli amaçlar için kullanılan en değerli tabiî kaynaklarımızdandır. Ormanlarımız kontrolsüz kesim, yangın ve keçilerin yaptığı tahribatlarla gün geçtikçe azalmaktadır. Buna karşılık, orman ürünlerine olan ihtiyacımız artmaktadır. Bu olumsuz etkiler ile ormanlar içindeki “yaban hayatı”da yok olmaktadır.

otomotiv sanayi

Kaynak: pexels.com

e) Sağlıklı sanayileşme

Tabiattaki ham maddelerin işlenerek mamûl madde haline getirilmesine “sanayi” denir. İnsanların yeryüzünde daha iyi bir hayat sürmeleri için sanayi tesisleri kurmaları gerekir. Günümüzde çok büyük sanayiiler kurulmuştur. Uçak sanayii, otomobil sanayii, petrokimya sanayii, demirçelik sanayii gibi… Sanayileşme ile birlikte çevre problemleri de artmıştır. Sanayi kuruluşlarının çevreye aşırı zarar vermemesi için yeni tedbirler alınmalıdır. Sanayi kuruluşlarının toplumun refahı için vazgeçilmez tesisler olduğu muhakkaktır. Ancak sanayileşme sonucunda hava, su, toprak gibi tabiî ortamlar da büyük oranda kirlenmektedir. Bu tesislerin artıkları herhangi bir arıtma yapılmadan havaya, suya ve toprağa verilirse, insan için tehlikeli çevre problemleri meydana gelir. Bu kirlenmeler temizlenemez türden değildir.

Sanayi artıklarının arıtılması veya başka tip üretimlerde tekrar ham madde olarak kullanılması günümüzde çok önem kazanmıştır. Bu sebeple, fabrikaların arıtma tesisleri, fabrika için temel bir yapı olarak düşünülmelidir. Arıtma tesislerinin kurulması, hem en değerli varlık olan insanı korumak için, hem de ülke ekonomisi için gereklidir. Meselâ Murgul Bakır Fabrikasının artık ürünü olarak dışarı atılan hidrojen sülfür (H2S)’den suni gübre, sülfürik asit (H2SO4) yapımı gibi faydalı yeni ürünler elde edilebilir.

Sanayileşmenin doğal dengeyi bozmaması ve insan sağlığına zarar vermemesi lâzımdır. Bu yüzden sanayi tesislerinin kurulacağı yerlerin çok iyi seçilmesi gerekmektedir. Sanayi tesislerinin değerli tarım arazisinden, doğal ve kültür değeri olan alanlardan biraz uzakta kurulması gerekir.

Sonuç olarak, tabiatı korumanın ilk şartı, doğal kaynaklarımızı şuurlu bir şekilde kullanmaktır. Herşeyden önce, bunun doğrudan kendi hayatımızla ilgili olduğunu hatırdan çıkarmamalıyız.

Advertisement


Leave A Reply