Doğruluk Doğru Olmak İle İlgili Atasözleri, Deyimler Anlamları Açıklamaları

2
Advertisement

İçinde ve anlamında doğruluk, doğru olmak geçen atasözleri, deyimler ve anlamları. Doğruluk hakkında atasözleri deyimler ve açıklamaları.

Doğruluk İle İlgili Atasözleri - Deyimler

Doğruluk İle İlgili Atasözleri – Deyimler

ATASÖZLERİ

  • ***baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar
    yaradılıştan iyi ve doğru olan kimse, ne denli elverişsiz ortam içinde bulunursa bulunsun niteliğini yitirmez.
  • ***doğru bilinmeyince eğri bilinmez
    doğru ile yanlışı, iyiyle kötüyü birbirinden ayırmak için her ikisini de bilmek, tanımak gerekir.
  • ***doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar
    doğru olmakla birlikte başkalarının işine gelmeyen sözleri söyleyenlerin sevilmediğini anlatan bir söz.
  • ***doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek
    doğru sözlü olan kişi sevilmeyen, istenmeyen kişi olacağı için bulunduğu yerden ayrılmaya hazır olmalıdır.
  • ***doğru söyleyenin tepesi delik olur
    sözüm bir kimseye dokunur mu diye düşünmeyerek doğruyu söyleyen kişi çok düşman kazanır.
  • ***doğru söz acıdır
    eksikleri, yanlışları, yolsuzlukları bütün çıplaklığıyla ortaya koyan ve eleştiren söz, bu işi yapanlara acı gelir.
  • ***doğru söz yemin istemez
    sözün doğruluğunda kuşku yoksa yemine gerek yoktur.
  • ***doğruluk minarede kalmış onun da içi eğri
    doğru görünen nice kişiler vardır ki içyüzlerini bilenlerden nasıl düzenbaz oldukları öğrenilir.
  • ***doğrunun yardımcısı Allah’tır
    işlerinde doğruluktan ayrılmayan kişiye Tanrı her zaman yardım eder.
  • ***eğri oturup doğru konuşalım
    birisine karşı tutumumuz ne olursa olsun doğruyu söylemeliyiz.
  • ***eğriye eğri doğruya doğru
    gerçek neyse aynen belirtilmelidir.
  • ***herkes kaşık yapar ama sapını ortaya (doğru) getiremez
    herkes bir iş yapar ancak istenildiği kadar güzel ve kusursuz olmaz.
  • ***minare de doğru, ama içi eğri
    doğru görünen nice kişiler vardır ki içyüzlerini bilenlerden nasıl düzenbaz oldukları öğrenilir.
  • ***tutulmayan uğru, beyden doğru
    suçu ispatlanamayan, yakayı ele vermeyen hırsız, böyle bir suç işlemesi düşünülmeyen kimselerle dürüstlük yarışı içinde olabilir.

DEYİMLER

  • ***belini doğrultmak
    yeniden durumunu düzeltmek: Belini biraz doğrultmuş, borçlarını ödemiş, daha rahat bir yaşam düzeyine erişmişti. -M. Mungan.
  • ***burnunun dikine (doğrusuna) gitmek
    öğüt dinlemeyerek kendi bildiği gibi davranmak: Soruların yanıtlarını buldum mu ne gezer ama nedense aptal kafam burnunun dikine gitmeyi sürdürdü. -A. Ümit.
  • ***doğru bildiği yoldan ayrılmamak (şaşmamak)
    her ne olursa olsun inandığı ilkelere bağlı kalmak: Bunları asla yapmayacağımı biliyorsun, su testisi su yolunda kırılır; ben doğru bildiğim yoldan ayrılmayacağım -H. Topuz.
  • ***doğru bulmak
    uygun görmek, onamak: Onun yaptıklarını doğru buluyor musunuz?
  • ***doğru çıkmak
    gerçek olduğu anlaşılmak: Bu bari doğru çıksaydı, yazarlığıma geçmişte bir ipucu bulacaktım. -A. Ağaoğlu.
  • ***doğru doğru dosdoğru
    en doğrusu şudur ki anlamında kullanılan bir söz: doğru doğru dosdoğru, bu işi yapan odur.
  • ***doğru durmak
    1) dik durmak; 2) uslu durmak.
  • ***doğru oturmak
    uslu oturmak.
  • ***dumanı doğru çıksın
    iyi ve güzel olmasa bile yönteme uygun olsun anlamında kullanılan bir söz.
  • ***dünyalığı doğrultmak
    yaşamı süresince yetecek parayı kazanmak.
  • ***eğri gemi doğru sefer
    kullanılan araç yetersiz ancak yapılan iş isteğe uygun anlamında kullanılan bir söz.
  • ***eğrisi doğrusuna gelmek
    olmayacak gibi görünen bir iş, bir girişim, rastlantı sonucu olumlu bitmek.
  • ***eline eteğine doğru
    her türlü kötülükten uzak olan, dürüst.
  • ***geçimini doğrultmak
    geçinmek için yeteri kadar para kazanmak: Biri elbise askısı yapıyor, diğeri de yapılanları satıyor, böylece geçimlerini doğrultuyorlardı. -S. Ayverdi.
  • ***iyi iş (doğrusu)
    tkz. beğenilmeyen bir olay, bir durum karşısında şaşkınlığı anlatan bir söz.
  • ***sermayeyi doğrultmak
    ticaret için ortaya konan anaparayı batırmadan işletmek ve para kazanmak:Köyden kopup, yabancı işçi olup, beş altı yılda sermayeyi doğrultup, yurtta özel teşebbüsçü bir yarım yamalak kapitalist olma özlemi görülüyor çoğunda. -H. Taner.


2 yorum

Reply To Anonim Cancel Reply