Doğu Blokunun Dağılması, Ne Zaman ve Nasıl Gerçekleşmiştir?

0
Advertisement

Doğu bloku ne zaman ve nasıl dağılmıştır? Berlin Duvarının Yıkılışı ve SSCB’nin dağılması ve Doğu blokunun dağılmasından sonra yaşananlar.

Berlin Duvarının Yıkılışı

Doğu Bloku’nun Dağılması

Bilindiği gibi, Sovyetler Birliği II. Dünya Savaşı’nın sonlarından itibaren ve savaşı izleyen ilk yıllarda; askeri, siyasi ve ideolojik yönlerden yayılarak kendisine bağladığı uydu devletlerden oluşan, Doğu Bloku’nu kurmuştu. Gorbaçov’un 1985 yılında iktidara gelmesinden sonra ise, onun Sovyetler Birliği’nde reform hareketlerine girişerek Sovyetler Birliği’nin düzenini değiştirmeye başlaması, çoğunluğu Orta ve Doğu Avrupa’da bulunan uydu devletleri de etkiledi ve sonuçta, onları sistem değişikliği ile bağımsızlık hareketlerine yöneltti.

Nitekim Macaristan Komünist Partisi, 9 Ekim 1989’da Marksizm’den vazgeçip, Macaristan Sosyalist Partisi adını aldı ve 23 Ekim 1989’da Macaristan’ın resmi adı Macaristan Cumhuriyeti olarak değiştirildi. Macaristan’da çok partili sisteme geçildi. Bir süreden beri çeşitli olay ve gelişmelere sahne olan Polonya’da, Polonya Komünist Partisi Merkez Komitesi 6 Ocak 1990’da kendisini feshetti ve Sosyal Demokrasi Partisi adını aldı. Daha önceleri Sovyetler Birliği’ne ve komünist sisteme karşı önemli hareketler görülen Çekoslovakya’da devletin adı, 29 Mart 1990’da Çekoslovakya Federal Cumhuriyeti olarak değiştirildi.

Berlin Duvarı

Berlin Duvarı

26 Kasım 1990’da ülkede Komünist Partisi’nin öncülüğüne son verildi.

Bulgaristan’da, 15 Ocak 1990’da Komünist Partisi’nin tekelini öngören Anayasa maddesi ortadan kaldırıldı ve bu parti Bulgaristan Sosyalist Partisi adını aldı. Romanya’da, 20 Mayıs 1990’da ilk defa demokratik ve serbest seçimler yapıldı. Doğu Almanya, 3 Ekim 1990’da Batı Almanya ile birleşti. Arnavutluk’ta yeni partilerin kurulmasına izin verildi. Bir Uzakdoğu ülkesi olan Moğolistan’da ise 21 Mart 1999’da Komünist Partisi’nin tekeline ve öncülüğüne son verilip çok partili siyasi hayata geçirildi.

Doğu Bloku’nu oluşturan devletlerde meydana gelen ve yukarıda kısaca belirtilen sistem değişikliği ile çoğulcu demokrasi ve pazar ekonomisine geçiş hareketleri, onları aynı zamanda bağlı bulundukları Blok’tan kopmaya ve bağımsızlığa doğru götürdü. Bu da, Doğu Bloku’nun dağılmasına yol açtı.

Advertisement

Nitekim bu son gelişmeler üzerine, Doğu Bloku ülkelerini ekonomik yönden birbirlerine bağlayan COMECON 28 Haziran 1991 günü, üye devlet delegelerinin Budapeşte’de bir araya gelerek örgütün feshine ilişkin protokolü imzalamasıyla sona erdi. Bunun arkasından da, Sovyetler Birliği’ne bağlı Doğu Avrupa ülkeleri tarafından Batı Avrupa Birliği ile Nato’ya karşı kurulmuş bulunan ve bir askeri ittifak olan Varşova Paktı’na, üye devletlerinin kararıyla 1 Temmuz 1991’de resmen son verildi.

Böylece, Sovyetler Birliği dağılırken bunun etkisiyle ve aynı zamanda Doğu Bloku da dağılıp ortadan kalktı.

Dünya’nın iki süper devletinden biri olan Sovyetler Birliği ile ona bağlı bulunan Doğu Bloku’nun yıkılması, II. Dünya Savaşı’ndan hemen sonra oluşan ve bir bakıma klasikleşen, ancak son yıllarda genel hatlarıyla süren dünyanın iki kutuplu ve bloklara ayrılan siyasi sisteminin, buna dayalı güçler dengesinin ve Soğuk Savaş’ın sona ermesine neden oldu. Bu da, 1990’lı yılların başlarında dünyada yeni bir durumun ortaya çıkmasına, aynı zamanda güç dengelerinde yeni gelişmelere ve yapılaşmalara yol açtı.

Mihail Gorbaçov

Glasnost, Sovyetler Birliği’nin son döneminde Mihail Gorbaçov‘un liderliğinde ülkede demokratikleşmeye doğru değişim amacıyla uygulanmış politikaların tümüne verilen addır. 1985’te uygulanmaya başlanmış, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla son bulmuştur.

Glasnost, bir anlamda fikir ve ifade özgürlüklerinin bir bileşkesi olarak görülebilir.

Bu politakadaki amaç, özellikle Çernobil faicası sonrası yaşanan infialin ardından Sovyet toplumunda devlete ve yöneticilere karşı güven duyulmasına aracı olmaktı. Gorbaçov’un sosyalizm anlayışına göre, artık sosyalizmi kangren eden bir takım uygulamaların sona erdirilmesi şarttı. Bu ancak toplumun her düzeyinin katılabileceği, herkese söz hakkı tanınacak olan bir tartışma ortamıyla mümkün olabilirdi.

Gorbaçov, bu hamle ile hem toplumu kendi arkasına alarak Yuri Andropov’dan sonra başa geçmesini engelleyen ve Konstantin Çernenko’yu genel sekreterliğe getiren Ortodoks komünist partisi üyelerinden kurtulabilmek, hem de gerçekten tıkanmış ve üçüncü endüstri devrimini nasıl karşılayacağını bilemeyen sosyalist bloğa bir çıkış yolu bulabilmekti.

Advertisement

Glasnost’tan sonra başlatılan ve koşut olarak yürütülmesi gereken Perestroika politikası başarısız oldu. Ardından siyasi ve sosyal özgürlükler ekonomide üretim ile karşılık bulamadı. Glasnost bu kez tersine dönen ve Gorbaçov’u Ağustos Darbesi’nden medet ummaya iten ve SSCB’nin sonunu hazırlayan bir etken olmuştur.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Türkiye, bu coğrafyada kurulan bağımsız Türk Cumhuriyetlerini tanıyan ilk ülke olmuştur.


Leave A Reply