Advertisement
Dolu kelimesinin eş sesli anlamları ile ilgili cümle örnekleri. Dolu İle İlgili Eş Sesli Cümleler. Dolu kelimesinin anlamı ve cümle içinde kullanımı
“Dolunun anlamları”
1 – Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü
2 – İçi boş olmayan, dolmuş, boş karşıtı
Dolu İle İlgili Eş Sesli Cümleler
Hızlı Düşen Yağış Türü Anlamında Cümleler
- Yaz günü dolu yağması herkesi çok şaşırttı.
- Yazın ortasından pinpon topu büyüklüğünde dolu yağdı.
- Yağan dolu yarım saat içinde çiftçiye çok büyük zarar verdi.
- Yağan dolu arabaların camlarını kırdı, etrafa maddi zarar verdi.
- Ülkemizde genellikle dolu yağışı yaz aylarında ve bahar aylarında gözlemlenir.
- Yağan dolu taneleri balkonun zeminini doldurdu.
- Dolu bulutların içindeki yuvarlak ya da düzensiz şekilli buz parçacıklarıdır.
- Yağan dolu arabanın camlarına büyük hasar vermiş.
- Dolu, Kümülümbüs bulutlarının altında oluşmaktadır
- Zamanla ağırlaşan dolu taneleri, yer çekiminin etkisine girerler ve bulut içinde hareket kabiliyetlerini kaybederek, yere doğru inmeye başlarlar.
- Dolu tanelerinin büyüklüğü bulutun içindeki suyun miktarına ve bulutun ne kadar yükseğe ulaştığına bağlı olarak değişir.
Boş Karşıtı Anlamında Cümleler
- Dolu dolu gözlerle giden arabanın arkasından bakıyordu.
- Bu pahalılıkta dolu buzdolabı görmeye hasret kaldık.
- Bu araba dolu, başka arabaya binmelisin.
- Senin bavulunda yer var mı? Benimki si dolu da.
- Bardağın her zaman dolu tarafından bakmak gerekir.
- Buzdolabı dolu o yüzden alışverişe çıkmaya gerek yok.
- Dolu şişeyi bana uzatır mısın?
- Tepsinin üzerinde limonata dolu bardaklar vardı.
- Dolu kutuların olduğu yangın sonrası fabrika sahibi iflas etti.
- Çantam dolu olduğu için ceketini elimde taşımak zorunda kaldım.
- Pazarda ellerim dolu olduğu için daha fazla meyve alamadım.
- Araba dolu olmamasına rağmen dayımı almak istemediler.
- Sürahi ağzına kadar dolu, o yüzden taşırken dikkat et, dökülmesin.
- İçim onun dertleri ile öyle dolu ki kendi dertlerime yer açamıyorum.
- Geline düğün hediyesi ağzına kadar dolu bir sandık ve mücevherler getirdiler.
- Hayatı dolu dolu yaşayan insanlara hayranım.
- Okulun kontenjanları dolu olduğu için kızımızı oraya yazdırmadık.
Advertisement