Advertisement
İçinde dört (4) kelimesi, sayısı geçen deyimler nelerdir? Bu deyimlerin açıklamaları ve anlamları. Dört hakkında deyimler ve açıklamaları.
Dört (4) İle İlgili Deyimler ve Anlamları
- “(bir işe) dört elle sarılmak (yapışmak)”
bir işe büyük bir özen ve önem vererek girişmek: Sen bize dört elle sarılırsan zarar etmezsin. -R. N. Güntekin. - “(birinin) etrafında dört dönmek (pervane olmak)”
isteğini elde etmek için birinin yanından ayrılmayıp gönlünü etmeye çalışmak. - “bohçanın dört ucunu bir araya getirememek”
1) iki yakayı bir araya getirememek;
2) dengeyi sağlayamamak. - “dört ayak üstüne düşmek”
1) tehlikeli bir durumdan zarar görmeden kurtulmak;
2) işi rast gitmek: Yüze gülücü, her dönemde dört ayak üstüne düşen Efruz’un hayat hikâyesini sergileyen piyesim, yurtta bini aşkın defa oynadıktan sonra, televizyon oyunu hâline getirilince yasaklandı. -H. Taner. - “dört bir taraf (yan)”
her yan, bütün çevre: Oğulları babasını iyileştirmek için dört bir yana koşuşurdu. -A. İlhan. - “dört dönmek”
1) telaşla çare aramak: Cemil, Cemil! diye haykırarak yağmurun altında dört dönüyordum. -R. N. Güntekin.
2) bir iş yapmak için telaşla sağa sola koşmak: Bizi memnun etmek için etrafımızda dört dönüyordu. -Ç. Altan. - “dört duvar arasında kalmak”
evde, kapalı bir yerde kalmak zorunda olmak: Ömrünü dört duvar arasında geçirmiş, çocuklarından başka insan yüzü görmemiş temiz bir ev kadını birdenbire değişemezdi. -R. N. Güntekin. - “dört gözle beklemek (bakmak)”
çok isteyerek veya özleyerek beklemek: Terekesini paylaşmak için dört gözle ölümünü beklemekteydiler. -Y. K. Karaosmanoğlu. - ” dört üstü, murat üstü”
işi her zaman yolunda olanlar için söylenen bir söz. - “dört yanı deniz kesilmek”
çaresiz ve umutsuz kalmak. - “dörtköşe olmak”
çok keyiflenmek, çok zevk almak. - ” dörtnala kaldırmak”
dörtnal koşturmaya başlamak: Atı dörtnala kaldırdı. - “dörtnala kalkmak”
dörtnal koşmak: Atlar bazen dörtnala kalkıyor, bazen tırısa geçiyordu. -R. Enis. - “dünyanın dört bucağı”
dünyanın her yanı, her yönü: Dünyanın dört bucağından gelen gezginler… - ” gözünü dört açmak”
aldanmamak için çok uyanık bulunmak: Hop diye giriyoruz, gözünüzü dört açın, tongaya basmayın. -H. Taner. - “iki kere iki dört eder”
gerçekliğinden şüphe edilmeyecek kadar açık anlamında kullanılan bir söz. - “kedi gibi dört ayak üzerine düşmek”
en güç bir durumdan zarar görmeden kurtulmak. - “keyfinden bayılmak (dörtköşe olmak)”
bir şeyden çok kıvanç duymak: Derhâl terennüme başlardım, adamcağız keyfinden bayılırdı. -R. H. Karay. - “yedi iklim dört bucak”
her yer. - “zevkten dörtköşe olmak”
çok sevinip keyiflenmek, aşırı zevk duymak.