Advertisement
İçinde dünya kelimesi geçen deyimler nelerdir? Bu deyimlerin açıklamaları ve anlamları. Dünya hakkında deyimler ve açıklamaları.
Dünya İle İlgili Deyimler ve Anlamları
- *** başına dünyanın belasını sarmak
büyük felaket getirmek: “Sonradan Kayabaşı’nın başına ve bizim başımıza dünyanın belasını saracak kadar zengindik.” -T. Dursun K. - *** (biri, bir şey) bir yana dünya bir yana
bir varlığa çok değer verildiğini anlatmak için kullanılan bir söz: “Mercan Usta bir yana dünya bir yana.” -Halikarnas Balıkçısı. - *** (birine) dünyayı zindan (zehir) etmek (dünyayı başına dar etmek)
bir kimseyi çok sıkıntılı bir duruma sokmak: “En güzel zamanında hiç olmayacak bir şey çıkarır, dünyayı kendine zehir edersin.” -R. N. Güntekin. - *** çocuk dünyaya getirmek
çocuk doğurmak. - *** dünya ahret kardeşim (bacım) (olsun)
bir kişiye kardeşlik duygusundan başka bir gözle bakılmadığını anlatan bir söz. - *** dünya başına dar olmak (gelmek)
çok sıkılmak, büyük bir çaresizlik içinde kalmak. - *** dünya başına yıkılmak
çok sıkılmak, umutlarını yitirmek: “Defteri abimin elinde görünce, dünya başıma yıkıldı, basbayağı gözlerim karardı.” -A. Ağaoğlu. - *** dünya bir araya gelse
1) “dünyadaki bütün insanlar engel olmaya kalksa bile” anlamında kullanılan bir söz: “… bütün dünya bir araya gelse fikrimi değiştiremez.” -Ö. Seyfettin. 2) “dünyadaki bütün insanlar bir araya toplansa bile” anlamında kullanılan bir söz.
*** dünya durdukça durasın!
“çok yaşa, Tanrı sana sonsuz bir ömür versin!” anlamında kullanılan bir iyi dilek sözü.
- *** dünya (dünyalar) birinin olmak
çok sevinmek: “Suların üzerimize devrilmesinden önce yukarıya bir varsak dünya bizim olacaktı.” -Halikarnas Balıkçısı. - *** dünya gözü ile görmek
ölmeden önce görmek: “Seni dünya gözüyle bir daha görmeyi nasip edene şükrolsun.” -Y. Kemal. - *** dünya gözüne zindan olmak (görünmek veya kesilmek)
büyük bir karamsarlık ve umutsuzluk içinde olmak. - *** dünya kadar
pek çok: “Eve döneyim desen Feneryolu istasyonuna dünya kadar yol var.” -S. M. Alus. - *** dünya kelamı etmek
1) konuşmak; 2) konuşulmaması gereken yerde konuşmak. - *** dünya varmış
sıkıntılı bir durumdan kurtulan kimsenin söylediği söz: İçerisi zindan gibiydi, oh burada dünya varmış! - *** dünya yıkılsa umurunda değil
“hiçbir şeyle ilgilenmez, sorumsuz, kaygısız” anlamında kullanılan bir söz. - *** dünya yüzü görmemek
kapalı bir yerde sürekli kalmak. - *** dünyadan el etek (elini eteğini) çekmek
bir kenara çekilip çevresiyle ilgisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmamak, dünya işleriyle ilgilenmez olmak: “Yedi saatlik evliler, şimdiden mi dünyadan el etek çekiyor?” -N. F. Kısakürek. - *** dünyadan geçmek (el çekmek)
bir kenara çekilip toplum yaşamına karışmamak. - *** dünyadan haberi olmamak
çevresinde olup bitenleri bilmemek. - *** dünyaevine girmek
evlenmek: “Yaşları daha genç görünüyor fakat buralarda yapılan ilk iş eli ekmek tutar tutmaz dünyaevine girmek olduğu için kim bilir kaç sene evvel evlendiler.” -R. N. Güntekin. - *** dünyalara değişmemek
her şeyden daha fazla sevmek. - *** dünyalığı doğrultmak
yaşamı süresince yetecek parayı kazanmak. - *** dünyanın dört bucağı
dünyanın her yanı, her yönü: dünyanın dört bucağından gelen gezginler… - *** dünyanın kaç bucak (köşe) olduğunu göstermek (anlamak)
dünyada ne gibi güçlükler olduğunu bildirmek (anlamak), insanın başına neler gelebileceğini öğretmek veya öğrenmek. - *** dünyanın öbür ucu
çok uzak yer. - *** dünyanın tadını çıkarmak
bütün zevklerden yararlanmak, mutlu ve rahat yaşamak: “dünyanın tadını çıkarmaya devam ettik.” -O. Kemal. - *** dünyasından geçmek
her şeye karşı ilgisiz duruma gelmek. - *** dünyaya gelmek
insan, doğmak: “Sonunda ne kadar istedilerse de erkek çocukları dünyaya gelmedi.” -N. Cumalı. - *** dünyaya getirmek
doğurmak: “Hayriye Hanım yedi gün evvel ilk çocuğunu dünyaya getirmiştir.” -R. N. Güntekin. - *** dünyaya gözlerini kapamak (yummak)
ölmek: “Bir sabah söyledi son sözlerini / Yumdu dünyaya ela gözlerini” -Y. K. Beyatlı. - *** dünyaya kazık çakmak (kakmak)
tkz. çok uzun ömürlü olmak, çok yaşamak. - *** dünyaya yuf borusu öttürmek
ölmek: “Mektubun elinize değmesinden epeyce zaman evvel dünyaya yuf borusu öttürmüş olacak.” -R. N. Güntekin.
*** dünyayı anlamak
dünyada neler olduğunu öğrenmek, deneyimi artmak.
- *** dünyayı ben yarattım demek
aşırı mağrur olmak, büyüklenmek. - *** dünyayı ben yarattım havasında olmak
çevresinde güçlü olduğu düşüncesini oluşturmak: “O da oğlanın, dünyayı ben yarattım havalarındaki tavrından rahatsız olmuştu.” -A. Ümit. - *** dünyayı görmemek
bir konuya veya bir işe aşırı odaklanıp çevre ile ilgilenmemek: “Günlerce, haftalarca kitapların içine gömülür, dünyayı görmezdim.” -R. N. Güntekin. - *** dünyayı haram etmek
bir yeri yaşanılmaz duruma getirmek: “… kadıncağıza, o iki zavallı öksüz kızcağıza, dünyayı haram ediyor.” -A. İlhan. - *** dünyayı tozpembe görmek
üzücü durumlara bile iyimser gözle bakmak: “Gümüş şamdanların, pembe karanfillerin, kristallerin renk renk, ışık ışık parladığı sofralarda melek yüzlü, tatlı dilli insanlarla konuşur, dünyayı tozpembe görürdük.” -M. Ş. Esendal. - *** dünyayı tutmak
çok yayılmak, her yere dağılmak: “Şöhreti dünyayı tutan Paris kadını nadiren güzeldir.” -A. Haşim. - *** gözü dünyayı görmemek
hiç kimseye, hiçbir şeye önem, değer vermemek: “Bir kere fevri, hemen parlar, kızınca gözü dünyayı görmez.” -A. İlhan. - *** kavanoz dipli dünya
üzülmemeyi, biraz boş vermeyi, rahat bir biçimde yaşamayı anlatan söz. - *** öbür dünyayı boylamak
ahireti boylamak: “O rahmetli katırın yerine ben öbür dünyayı boylardım.” -O. C. Kaygılı. - *** şöhreti dünyayı tutmak
çok tanınmak: “Bizim evin altında şöhreti dünyayı tutmuş bir turşucu dükkânı vardı.” -R. H. Karay. - *** cihana gelmek
1) doğmak; 2) mec. meydana gelmek, ortaya çıkmak. - *** cihanı tutmak
her tarafa yayılmak, dünyayı tutmak.
Dünya Evine Girmek
Dünya Evine Girmek Anlamı
Dünya Evine Girmek: Evlenmek
Dünya Evine Girmek Deyimin Hikayesi:
Deyimin hikayesi bulunamadı. Bu konuda bilgisi olan arkadaşların yorumlar bölümünden paylaşmalarını rica ederiz.
Dünya Evine Girmek İle İlgili Örnek Cümleler
- ***Dünya evine girmekte neden bu kadar acele ettiğini anlamıyorum, daha çok gençsin.
- ***Benimle dünya evine girersen seni çok mutlu ederim.
- ***O kültürde gençler elleri ekmek tutar tutmaz dünya evine sokulurlar.
- ***Hangi sene dünya evine girdiniz de üç çocuk yapacak zamanınız oldu?
- ***Bir gemide, romantik bir ortamda ve sevdiklerim yanımda iken dünya evine girmek isterim.
- ***Las Vegas evlenmek isteyen çiftlerin gözde mekanlarındandır. Vegas’ta dünya evine giren girene.
- ***Önce okulunu bitirip mesleğine eline al, sonrasında dünya evine girersin.
- ***Dünya evine gireli tam 5 sene oldu ancak hala evliliğe alışmış, evini benimsemiş değil.
- ***Dünya evine girerken mutlu olup düğün bayram yaptığımız çift, üzücü bir şekilde boşanma kararı almış.
- ***Allah evlatlarımın dünya evine girdiği günü görmeyi nasip etsin.
- ***Hayatımın en özel ve anlamlı günü seninle dünya evine girdiğim gündür.
- ***Sakın o kızla dünya evine girmeyi planladığını söyleme, geçinebilmeniz mümkün değil.
- ***Dünya evine girdiğim günden itibaren hayatım inanılmaz şekilde değişti.
- ***Dünya evine girmeye karar vermişler, mutlulukla paylaştılar.
Advertisement