E Harfi İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler, Anlamları, Eş Anlamlılar Sözlüğü

0
Advertisement

E harfi, Türkçede bulunan E harfi ile başlayan eş anlamlı sözcükler, kelimeler listesi ve anlamları. E Harfi İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler

E Harfi İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler

Kaynak: pngegg.com

E Harfi İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler

  • ebat: boyutlar.
  • ebedi: sonsuz, sonrasız, ölümsüz, bengi,
  • ebediyen: ilelebet, sonsuza dek.
  • ebediyet: sonsuzluk,
  • ebemkuşağı (ebekuşağı) : gökkuşağı, yağmurkuşağı.
  • ebeveyn: ana baba.
  • ebleh: budala, alık.
  • ebr: bulut.
  • ecdat: atalar, dedeler,
  • ecnebi: yabancı, el, ağyar,
  • eda: tavır, davranış,
  • edalı: çalımlı, nazlı, civelek,oynak,
  • edebiyat: yazın,
  • edep: terbiye, incelik, zarafet, ertem.
  • edepsiz: şirret, terbiyesiz, sıkılmaz,
  • edevat: aletler,
  • edinmek: sağlamak, sahip olmak, kazanmak,
  • edip: yazar.
  • efe: 1. zeybek. 2. kabadayı,
  • efendi: terbiyeli, ağırbaşlı, kibar, saygılı,
  • efendilik: usluluk, terbiyelilik, kibarlık, ağırbaşlılık,
  • efkâr: 1. fikirler. 2. tasa.
  • efkârlanmak: üzülmek, tasalanmak,
  • efor: emek, çaba.
  • efsun: büyü.
  • efsunlu: büyülü,
  • egemen: hâkim, hükmeden,
  • egemenlik: hâkimiyet,
  • egoist: bencil,
  • egoistlik: bencillik,
  • egzama: mayasıl,
  • egzersiz: alıştırma,
  • eğiklik: meyil,
  • eğilim: yönelme, temayyül.
  • eğit bilim: pedagoji,
  • eğitici: mürebbi.
  • eğitimci: terbiyeci,
  • eğlenmek: 1. oyalanmak, beklemek. 3. alay etmek. 4 alem yapmak,
  • ehemmiyet: önem.
  • ehil: usta, uzman,
  • ehli: evcil.
  • ehliyet: yeterlik, yetenek, kabiliyet,
  • ehven: ucuz, yeğ, hesaplı,
  • ek: ilâve,
  • ekber: ulu, yüce.
  • eklem: mafsal,
  • eklemek: ilâve etmek, tamamlamak, çoğaltmak, artırmak.
  • ekonomi: 1. iktisat. 2. tutum,
  • ekonomik: hesaplı, kazançlı,
  • eksen: dingil,
  • ekseriya: çokluk,
  • eksik: noksan, az, kusurlu,
  • eksper: uzman, bilirkişi,
  • ekstra: nitelikli, olağandışı, iyi, vasıflı,
  • el: yabancı, ecnebi, elâlem.
  • elbette: şüphesiz, kuşkusuz,
elbise: giysi,
  • elebaşı: başkan,
  • elegeçirmek: tutmak, kazanmak.
  • elem: ağrı, acı, üzüntü,
  • eleman: öğe, unsur,
  • elemek: ayıklamak, ayırmak,
  • eleştiri: tenkit.
  • elifine: tastamam,
  • eli açık: cömert,
  • elim: acıklı.
  • ellemek: dokunmak, değmek,
  • okşamak, eli sıkı: pinti,
  • elverişli: uygun, müsait,
  • elverişsiz: namüsait.
  • elvermek: 1. yetmek. 2. uymak, uygun görmek,
  • emare: belirti, iz, ipucu,
  • emek: çaba, çalışma, ceht.
  • emekçi: işçi.
  • emel: arzu, istek, amaç, gaye,
  • erek, maksat,
  • emin: tehlikesiz, güvenilir,inanılır,
  • emir: buyruk,
  • emniyet: güvenlik, inanma,
  • emretmek: buyurmak,
  • emrivaki: oldubitti,
  • emsal: 1. benzer, eş. 2. yaşıt, eşit, denk.
  • emsalsiz: eşsiz, benzersiz, tek.
  • emtia: mallar,
  • enayi: avanak,
  • encümen: kurul, komisyon,
  • endam: boy, pos.
  • ender: nadir, seyrek, pek az, binde bir.
  • endişe: tasa, kaygı, korku,
  • endüstri: sanayi,
  • enerji: erk, güç.
  • enerjik: hareketli,
  • eneze: cılız, zayıf,
  • enfes: fevkalâde,
  • engebeli: arızalı,
  • engel: mâni, sakıncalı, mahzur.
  • engin: geniş.
  • enikonu: iyice, iyiden iyiye, adamakıllı,
  • enkaz: yıkıntı, döküntü,
  • enli: geniş.
  • enselemek: yakalamak, tutmak,
  • enteresan: ilginç,
  • enternasyonal: uluslararası, beynelmilel,
  • entrika: dalavere, hile, oyun.
  • entrikacı: düzenci,
  • epey: çok, hayli,
  • epik: destansı.
  • er: 1. erkek. 2. asker. 3. yiğit, kahraman. 4. sahip. 5. yetenekli,
  • erbap: usta, ehil, yetkili.
  • erdem: fazilet,
  • erek: gaye.
  • ergin: yetişmiş, olgunlaşmış, reşit.
  • erişkin: olgun, kâmil,
  • erkân: 1. ileri gelenler, üstler, büyükler. 2. kurallar,
  • erken: çabuk.
  • erkin: özerk, serbest, özgür, müstakil,
  • erkli: muktedir, nüfuzlu, iktidarlı, güçlü,
  • ermiş: eren.
  • ertelemek: geciktirmek, tehir,
  • erzak: azık, yiyecek,
  • esaret: 1. tutsaklık, kölelik. 2. boyunduruk,
  • esas: temel, asıl, asal.
  • esasından: temelinden, başından, kökünden.
  • esef: üzüntü.
  • esen: sıhhatli, sağlam, güçlü,
  • esenlik: 1. sağlık. 2. sıhhat. 3. selâmet.
  • eser: 1. yapıt. 2. iz. 3. emare. 4.belirti,
  • esin: ilham,
  • esir: tutsak, köle.
  • esirgemek: 1. korumak. 2.bağışlamak,
  • eskimek: yıpranmak,
  • esrar: sırlar, gizler,
  • esrarlı: gizemli,
  • esvap: elbise, giysi,
  • eş: 1. eşit, benzer, denk, müsavi. 2. zevce. 3. kan. 4. koca. 5. refika. 6. hanım,
  • eşanlamlı: anlamdaş,
  • eşelemek: 1. karıştırmak. 2.kurcalamak,
  • eşitlik: 1. müsavat. 2. muadelet. 3. müsavilik.
  • eşkal: şekil, biçim,
  • eşkiya: şâki.
  • eşme: kaynak, göze.
  • eşsiz: benzersiz, emsalsiz,
  • etki: tesir.
  • etkin: aktif, hareketli,
  • etraflı: ayrıntılı.
  • ev: konut.
  • evcil: ehli.
  • evham: kuruntu.
  • evlât: 1. oğul, kız. 2. soy.
  • evkaf: vakıflar.
  • evliya: ermiş, eren, yatır.
  • evrak: belge.
  • evre: aşama, safha.
  • evren: kainat.
  • evsaf: vasıflar.
  • evvela: önce.
  • evvelki: önceki.
  • eylem: 1. fiil. 2. hareket. 3.aksiyon,
  • ezel: öncesizlik,
  • ezgi: nağme, melodi,
  • ezinç: azap.
  • eziyet: sıkıntı.
  • ezmek: 1. yassıltmak. 2. parçalamak. 3. hırpalamak.


Yorum yapılmamış

  1. Türker Özpınar on

    ebedi, sonsuz
    edeple, nazikâne
    efendim, beli, evet
    eğer, şayet, velev
    ehemmiyet, önem
    ek, ilave, koşma, şekilci
    ekonomi, iktisat
    elbir, yardakçı
    eleştirmek, rey vermek, tenkit etmek
    emek, mesai
    emniyet, asayiş, emin amanlık, güvenlik
    ender, nadir
    entari, giysi, kadın paltarı
    er avrat, eş
    erköyün, şımarık
    eser, yapıt
    eşek, merkep
    etkinlik, faaliyet
    evliya, ermiş
    eyalet, taşra

Leave A Reply