Döşeğimde Ölürken Kitap Özeti Konusu Karakterleri, William Faulkner

0
Advertisement

William Faulkner’in Döşeğimde Ölürken adlı kitabının konusu, karakterleri ve özeti. Döşeğimde Ölürken kitabı incelemesi, William Faulkner kitapları hakkında bilgi.

Döşeğimde Ölürken

Döşeğimde Ölürken

“Döşeğimde Ölürken” William Faulkner’ın ilk kez 1930 yılında yayımlanan bir romanıdır. Roman, kurgusal bir kırsal kasaba olan Yoknapatawpha County, Mississippi’de geçer ve Bundren ailesinin, aile reisleri Addie Bundren’i gömmek için yaptıkları yolculuğu anlatır. Roman, elli dokuz bölümde on beş farklı karakter tarafından anlatılır ve her biri ailenin yolculuğuna kendi bakış açılarını sunar.

Romanın temaları arasında ölüm, aile ve Güney kırsalının çürümesi yer alıyor. Addie’nin ölümü ailenin yolculuğunun katalizörü olduğundan, ölüm roman boyunca yaygın bir temadır. Ancak roman aynı zamanda karakterlerin ölüme verdikleri çeşitli tepkileri ve ölümü anlama biçimlerini de inceliyor. Addie’nin kocası Anse gibi bazıları ölümü kabullenilmesi gereken bir kaçınılmazlık olarak görürken, oğlu Darl gibi diğerleri bunu son derece kişisel ve anlamlı bir olay olarak görüyor.

Aile, romandaki bir diğer önemli temadır. Bundren ailesi, her bir üyesinin kendi sırları ve arzuları olan, işlevsiz ve parçalanmış bir ailedir. Roman, aile ilişkilerinin karmaşıklığını ve aile üyelerinin birbirleriyle etkileşime girip birbirlerini etkiledikleri çeşitli yolları araştırıyor. Roman, ailenin her zaman bir teselli veya destek kaynağı olmadığını, aynı zamanda bir çatışma ve acı kaynağı da olabileceğini öne sürer.

Roman aynı zamanda Güney kırsalının çürümüşlüğünü de irdeliyor. Yirminci yüzyılın başlarında geçen roman, değişen ve geleneksel değerleri ile yaşam tarzından uzaklaşan bir bölgeyi tasvir ediyor. Bundren ailesinin yolculuğu, onları her biri kendine özgü özelliklere ve sorunlara sahip çeşitli kasabalara ve kırsal bölgelere götürür. Roman, Güney kırsalının yoksulluk, cehalet ve çürümenin hüküm sürdüğü bir yer olduğunu ve karakterlerin değişen dünyaya uyum sağlamak için mücadele ettiklerini öne sürer.

Advertisement

Faulkner’ın çoklu anlatıcı ve bilinç akışı anlatımı kullanması da romanın belirleyici bir özelliğidir. Her bölüm farklı bir karakter tarafından anlatılır ve romandaki olaylara benzersiz bir bakış açısı sağlar. Bilinç akışı anlatımının kullanılması Faulkner’ın karakterlerinin içsel düşüncelerini ve duygularını derinlemesine incelemesine olanak tanıyarak hayatlarının karmaşık ve incelikli bir tasvirini sağlar.

Genel olarak, “Döşeğimde Ölürken” ölüm, aile ve Güney kırsalının çürümesi temalarını araştıran karmaşık ve zorlu bir romandır. Faulkner’ın çoklu anlatıcı ve bilinç akışı anlatımı kullanması romanın karmaşıklığına katkıda bulunmuş ve onu Amerikan edebiyatının sevilen ve etkili bir eseri haline getirmiştir.

Kitap Özeti

William Faulkner’ın romanı “Döşeğimde Ölürken”, Bundren ailesinin, aile reisleri Addie Bundren’i gömmek için çıktıkları yolculuğu anlatır. Roman, 20. yüzyılın başlarında Mississippi’nin Yoknapatawpha County adlı kurgusal kırsal kasabasında geçmektedir. Roman, elli dokuz bölümde on beş farklı karakter tarafından anlatılır ve her biri ailenin yolculuğuna kendi bakış açılarını sunar.

Roman, Addie Bundren’in ölüm döşeğinde hayatını ve aile üyeleriyle olan ilişkilerini düşünmesiyle başlar. Kocası Anse tarafından sevilmediğini düşünmekte ve yerel papaz Whitfield ile yaşadığı ilişkinin hatıraları peşini bırakmamaktadır. Daha önce hiç ziyaret etmediği ama kendisi için özel bir önemi olan Jefferson’a gömülmeyi talep eder. Addie’nin ölümünden sonra aile, cesedini ev yapımı bir tabutta taşıyarak Jefferson’a doğru yola çıkar.

Aile işlevsiz ve parçalanmıştır, her üyenin kendi sırları ve arzuları vardır. Aile reisi Anse, ailesinin refahından çok takma diş yaptırmakla ilgilenen tembel ve bencil bir adamdır. İkinci büyük oğul Darl zeki ve içe dönüktür, ancak dengesiz davranışları ve algılanan deliliği aile içinde sürtüşmelere neden olur. Addie ve Whitfield’ın gayrimeşru oğlu Jewel, son derece bağımsızdır ve ailenin geri kalanıyla sık sık anlaşmazlığa düşer. En büyük oğul Cash, Addie için tabut yapan yetenekli bir marangozdur. En küçük oğul Vardaman ise balık tutarken yaşadığı travmatik bir deneyim nedeniyle annesinin artık bir balık olduğu fikriyle meşguldür.

Aile Jefferson’a doğru yola çıkarken çeşitli engeller ve aksiliklerle karşılaşır. Bir nehri geçmek zorunda kalırlar, bu da tabutun ıslanmasına ve katırların yaralanmasına neden olur. Ayrıca yolculukları sırasında karşılaştıkları ve aileyi geri kalmış ve cahil olarak gören insanların eleştiri ve alaylarına maruz kalırlar. Yolculuk aileye hem fiziksel hem de duygusal olarak zarar verir ve aile üyeleri arasında gerilim yükselmeye başlar.

Advertisement

Roman, aile ilişkilerinin karmaşıklığını ve aile üyelerinin birbirleriyle etkileşime girip birbirlerini etkiledikleri çeşitli yolları keşfediyor. Anse’nin bencilliği ve tembelliği diğer aile üyeleri arasında hayal kırıklığı ve kızgınlığa neden olurken, Darl’ın dengesiz davranışları ve algılanan deliliği korku ve endişeye neden olur. Roman, ailenin her zaman bir teselli ya da destek kaynağı olmadığını, aynı zamanda bir çatışma ve acı kaynağı da olabileceğini öne sürer.

Addie’nin ölümü ailenin yolculuğunun katalizörü olduğundan, ölüm roman boyunca yaygın bir temadır. Ancak roman aynı zamanda karakterlerin ölüme verdikleri çeşitli tepkileri ve ölümü nasıl anladıklarını da inceliyor. Anse gibi bazıları ölümü kabullenilmesi gereken bir kaçınılmazlık olarak görürken, Darl gibi diğerleri onu son derece kişisel ve anlamlı bir olay olarak görür.

Faulkner’ın çoklu anlatıcı ve bilinç akışı anlatımı kullanması da romanın belirleyici bir özelliğidir. Her bölüm farklı bir karakter tarafından anlatılır ve romandaki olaylara benzersiz bir bakış açısı sağlar. Bilinç akışı anlatımının kullanılması Faulkner’ın karakterlerinin içsel düşüncelerini ve duygularını derinlemesine incelemesine olanak tanıyarak hayatlarının karmaşık ve incelikli bir tasvirini sağlar.

Genel olarak, “Döşeğimde Ölürken” ölüm, aile ve Güney kırsalının çürümesi temalarını araştıran karmaşık ve zorlu bir romandır. Faulkner’ın çoklu anlatıcı ve bilinç akışı anlatımı kullanması romanın karmaşıklığına katkıda bulunmuş ve onu Amerikan edebiyatının sevilen ve etkili bir eseri haline getirmiştir.

Karakterler

  • Addie Bundren: Romanın başında ölen Bundren ailesinin reisi. Hayatından memnun değildir ve kocası Anse tarafından sevilmediğini hissetmektedir.
  • Anse Bundren: Ailenin tembel ve bencil reisi. Ailesinin refahından çok takma diş yaptırmakla ilgilenir.
  • Darl Bundren: Zeki ve iç gözlemci olan ikinci büyük oğul, ancak dengesiz davranışları ve algılanan deliliği aile içinde sürtüşmelere neden oluyor.
  • Jewel Bundren: Addie ve Whitfield’ın gayrimeşru oğlu. Son derece bağımsızdır ve ailenin geri kalanıyla sık sık anlaşmazlığa düşer.
  • Cash Bundren: Yetenekli bir marangoz olan ve Addie için tabut yapan en büyük oğul.
  • Vardaman Bundren: Balık tutarken yaşadığı travmatik bir deneyim nedeniyle annesinin artık bir balık olduğu fikriyle meşgul olan en küçük oğul.
  • Dewey Dell Bundren: Hamile olan ve Jefferson’da kürtaj yaptırmak isteyen tek kız.
  • Tull: Bundren ailesinin yolculukları boyunca onlara yardımcı olan bir komşusu ve arkadaşı.
  • Cora Tull: Tull’ın dindar ve yargılayıcı karısı.
  • Vernon Tull: Tull’ın Dewey Dell’e romantik bir ilgi duyan oğlu.
  • Peder Whitfield: Addie ile ilişkisi olan yerel papaz.
  • Peabody: Romanın başında ortaya çıkan Bundren ailesinin doktoru.


Leave A Reply