Advertisement
İçinde ekmek kelimesi geçen deyimler nelerdir? Bu deyimlerin anlamları ve açıklamaları. Ekmek hakkında deyimler ve anlamları.
Ekmek İle İlgili Deyimler ve Anlamları
- ***… fırın ekmek yemesi lazım
bir duruma erişmek için pek çok emek vermesi, çalışması gerekir anlamında kullanılan bir söz: Onun usta olması için daha beş fırın ekmek yemesi lazım. - ***aklını peynir ekmekle yemek
alay akılsızca ve düşüncesizce davranışta bulunmak. - ***(bir şeye) tuz biber ekmek
üzüntüyü, kusuru artıracak durum yaratmak. - ***(birinin) ekmeğine yağ sürmek
istemediği hâlde birinin işine yarayacak biçimde davranmak: Bu name, cumhuriyetçilerin ekmeğine yağ sürdü. -N. F. Kısakürek. - ***(birinin) ekmeğiyle oynamak
geçim kaynağını tehlikeye düşürmek. - ***(birinin) kanına ekmek doğramak
1) birinin ölümüne yol açarak sevinmek; 2) birini küçük düşürmek, birine zarar vermek. - ***(birinin) ocağına incir (darı) dikmek (ekmek)
birinin evini barkını dağıtmak: İhmal bütün ocaklara incir diker. -Ö. Seyfettin. - ***dibine darı ekmek
bir şeyi sonuna kadar tüketmek, bitirmek: Eline geçirince dibine darı ekmeden bırakmazsın. -R. Ilgaz.
***ekip biçmek
tarım yapmak.
- ***ekmediği yerden biter
umulmayan ve istenilmeyen yerde karşılaşılan kimseler için kullanılan bir söz. - ***ekmeğinden etmek
işinden çıkarmak, işinden atmak. - ***ekmeğinden olmak
geçimini sağlayan işinden zorunlu olarak ayrılmak: Bu anormal gidiş bir yerden patlak verirse ahir ömründe ekmeğinden de olabilirdi. -K. Korcan. - ***ekmeğine göz koymak (dikmek)
birinin geçimini sağlayan işi elinden almaya çalışmak. - ***ekmeğini çıkarmak
çalıştığı işten geçimini karşılayacak kadar kazanç sağlamak: Şu dünyada her birimiz alnımızın teriyle ekmeğimizi çıkarmak zorundayız. -Halikarnas Balıkçısı. - ***ekmeğini kana doğramak
büyük bir sıkıntı ve üzüntüye katlanmak. - ***ekmeğini kazanmak
geçimini sağlamak: İçi huzurlu, akşama dek çalışmış, ekmeğini kazanmış. -M. İzgü. - ***ekmeğini taştan çıkarmak
1) geçimini sağlamakta çok becerikli olmak; 2) en zor koşullarda bile kazancını sağlamak: Bu cins çocukların da ekmeğini taştan çıkarmak için ölürcesine çalıştıklarını görüyorum. -S. F. Abasıyanık. - ***ekmeğini yemek
1) birisinin işinde çalışarak kendi geçimini sağlamak: Bedavadan ekmeğini yediği gazeteyi tekmeledikten sonra, aynı gazete geriye döneni tekrar bağrına nasıl basar? -N. F. Kısakürek. 2) geçim yönünden birisinin yardımından yararlanmak: Oğlunun ekmeğini yiyemeden öldü. - ***ekmek elden su gölden
kendisi çalışmayıp başkasının kazancıyla geçinme durumu anlamında kullanılan bir söz: Uygar yaşamlarında ekmek elden su göldendi. -A. Kutlu. - ***eli ekmek tutmak
geçimini kendi emeğiyle sağlayacak duruma gelmek: İşi var, eli ekmek tutuyor. İyi çocuktur. -M. Ş. Esendal. - ***peynir ekmek gibi
1) çok revaçta, çok tutulan, beğenilen; 2) çok kolay biçimde; 3) çabucak. - ***üstüne tuz biber ekmek
üzüntüyü, kusuru artıracak durum yaratmak. - ***üzerine tuz biber ekmek
üstüne tuz biber ekmek. - ***yaraya tuz biber ekmek
bir derdin acısını çoğaltmak.
Ekmeğinden Etmek :
işinden çıkarmak, işinden atmak
Ekmeğinden Etmek Deyimi İle İlgili Örnek Cümleler
- Hiç kimseyi ekmeğinden etmek istemem o yüzden susuyorum.
- İnsanları haksız yere ekmeğinden eden bu fabrika sahipleri yakın zamanda hak ettiklerini bulurlar.
- Sorumsuz davranışları işten çıkarılmasına sebep oldu, anlayacağın onu ekmeğinden ben etmedim.
- Kendisine kaba davranan garson kızı restaurantın sahibine şikayet ederek ekmeğinden etti.
- Ekmeklerinde etmeyeyim diye çalışanların hatalarını görmezlikten gelemem.
- Patronun yeğeni gelince bizim müdür ekmeğinden oldu, yerine yeğen geçti.
- Haksız yere ekmeğinden edilen bu insanların hesabını kim verecek?
- Yeni teknolojinin ürünü olan bu robotlar birçok işçiyi ekmeğinden etti.
- Yalan dolan ve iftiralarla insanları ekmeğinden etmeye utanmıyor musun?
- Sinirlenip müdürüne attığı kafa işçiyi ekmeğinden etti.
Ne Ekersen Onu Biçersin (Atasözü)
ANAFİKİR : Herkes yaptığı çalışma ve iyiliğin karşılığı kadarını alır.
Gereksiz üzüntülerin büyük bir. bölümü, neyi beklediğimizi bilmemekten kaynaklanır. İnsan yaptığının değerini kestirebilirse, yalnızca onu bekler, onu ister. Başkasını veya fazlasını istemeye hakkı olmadığını bilir ve böyle bir bekleyişi olmaz. Yaptığımız çalışma gibi iyiliklerimizin de, kötülüklerimizin de bir değeri vardır. İyiliği ancak iyilik yapan bekleyebilir. Kötülük yapanın iyilik beklemesi düşünülemez. Bu yüzden başkalarından iyi niyet, iyilik, dürüstlük görmek istiyorsak, bizim de başkalarına öyle davranmamız gerekir.
Advertisement
4 yorum
çok güzel
Çooooook güzel.
Biraz güzel
Çok beğendim çokta güzeldi