Embriyoloji Nedir? Embriyoloji Biliminin Ortaya Çıkması Tarihçesi ve Dalları

0
Advertisement

Embriyoloji nedir? Embriyoloji bilimi neyi inceler, çalışmaları nasıldır, embriyolojinin tarihçesi, dalları hakkında bilgi.

embriyoloji

Embriyoloji

Embriyoloji; canlıların oluşumlarını, gelişmelerini araştıran bilim dalıdır. Sözcük, Latince bryein (çimlenme) ve logos (bilim) sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. Bu bilim dalıyla uğraşanlar Hipokrates, Aristoteles ve Galenos’tus. Aristoteles, hayvanları yumurtadan çıkan (ovipar), canlı doğan (vivipar) ve yumurtadan çıkan canlı doğan (ovovivipar) olmak üzere üç embriyolojik grupta toplayan ilk bilim adamı oldu. Ayrıca, yumurtadan yeni bir organizmanın gelişmesinde ancak iki yol olabileceğini kabul etti. Organizma ya çok küçük bir taslak biçiminde yumurta içinde vardı ya da gelişme sırasında bir ara ortaya çıkıyordu.

Birincisine ön oluş (preformasyon) adı verilerek bunun; bir civciv, bir iribaş ya da bir bitki durumuna gelen yeni organizmanın, tüm ayrıntılarıyla birlikte, üreme hücresi içinde var olduğu benimsendi. Bu durumda, gelişme, yalnızca yumurtanın açılması, doğum ya da filizlenme zamanına kadar organizmanın büyüklüğünde bir artış anlamına geliyordu. Üreme hücresi uygun bir çevreyle karşılaşınca, gelişmenin hemen başladığı düşünüldü. Memeliler gibi daha karmaşık yapılı organizmalarda, üreme organlarının bu uygun çevreyi sağladıkları ve genç embriyoyu gelişmesi sırasında beslediğine inanıldı.

Embriyoloji Biliminin Gelişimi

Aristoteles’in yazıları bilinen ilk embriyoloji eserleridir, bu nedenle de etkisi 17. yüzyıla kadar sürmüştür. Bununla birlikte Leonardo da Vinci, Fabrice d’Aquapendente gibi anatomi bilginleri eski gözlemlere yenilerini kattılar. Canlıların bir yumurtadan gelişebileceği görüşünü kesinleştiren İngiliz fizyoloji bilgini William Harvey oldu. Harvey, Windsor Parkı’ndaki geyiklerde yaptığı araştırmada geyiklerin çiftleşmesinden sonra dişi geyiklerin döl-yataklarında kese biçiminde oluşumlar gördü. 1672’de Regnier de Graaf, dişi tavşanlarda ve kadın yumurtalığında aynı oluşumları saptadı. Gerçek yumurta hücresini ise 1827’de Von Baer buldu.

Harvey ve ardıllarına göre yumurta gelecekteki canlının tüm varlığını kapsayan örnek bir kopyasıdır ve yumurtanın gelişimi için de ersuyunun kamçılayıcı etkisi gereklidir. Kalıtım yasaları bilinmediği için, o dönemlerde bu düşünüş büyük bir aşamaydı. Buna karşın 1677’de Louis van Hamm, ersuyunu incelerken, uzun kuyruklarıyla hareket eden birtakım küçük organizmalar gördü. Hareketleri nedeniyle bunları canlı kabul ederek hayvancık (animalcula) adını verdi. Daha sonra Wirchow, hem yumurtanın hem de spermin öteki hücrelerden biçim ve işlev açısından ayrı olmalarına karşın, yine de birer hücre oldukları anlaşıldı. Böylece döllenme alayı yaşamın başlangıcı olarak benimsendi. Bunun 1875’te ilk tanımlayan Oscar Hertwig’ dir.

Advertisement

embriyoloji tarihi

Döllenme gerçeğinin tanımından sonra embriyonun morfolojik olarak incelenmesi 19. yüzyılda ve günümüzde sürmektedir. Ancak, ana çizgilerinin bilinmesine karşılık günümüzde bile aydınlatılması gereken birçok önemli noktalar vardır. Tüm bilinmeyenlere karşın, artık döllenen bir yumurtanın, embriyoyu daha sonra da yavruyu oluşturana kadar geçen evreler ve bu evrelerdeki değişimler biliniyor.

Embriyolojinin Dalları

Bilginin artması sonucu günümüzde embriyoloji bilimi gelişmiş ve tek dal biçiminde incelenmesi zorlaşmıştır. Bu nedenle embriyoloji kendi içinde dallara ayrılmıştır: Genel ve özel embriyoloji.

Genel embriyoloji

Genel embriyolojide kendi içinde morfolojik embriyoloji ve fonksiyonel embriyoloji olarak ikiye ayrılır. Genel embriyolojinin morfolojik bölümü, doğacak yavruya özgü biçimlerin oluşup gelişmesini inceler. Bu da ana ve babaya özgü cins hücrelerinden başlayarak, bunların birleşmeleri “döllenme” bölümleri, “yarıklanma” ve ayrımlaşmaları kapsar.

Özel embriyoloji

Özel embriyoloji erişkin organizmanın işlevsel sistem ve organların en son gelişmesine kadar görülen olaylarla uğraşır. Embriyoloji birçok bilim dalının gelişmesine katkıda bulunacak bilgiyi üretir; öncelikle canlıların nasıl oluştuklarını anlatarak insan düşüncesinin bu yöndeki merakını gidermeyi amaçlar. Bu yönüyle dinsel ve felsefi düşünceyi de etkilediği kadar evrim görüşüne de birçok kanıtı sunarak katkıda bulunur. Embriyolojinin tıbbın bütün alanlarına katkısıyla en ileri düzeydedir.

Advertisement


Leave A Reply