H.P. Lovecraft’ın Deliliğin Dağlarında isimli kitabın özeti nedir? H.P. Lovecraft’ın Deliliğin Dağlarında kitabının karakterleri ve özeti hakkında bilgiler.
Deliliğin Dağlarında
“Deliliğin Dağlarında” H.P. Lovecraft tarafından 1931 yılında yazılmış bir romandır. Hikaye, bilim insanları ve kaşiflerden oluşan bir ekibin eski, yabancı bir uygarlığın kalıntılarını keşfettiği Antarktika’da geçmektedir. Hikâye, Dr. William Dyer adında bir jeolog olan anlatıcının keşif gezisinde yaşananları ve yaptıkları korkunç keşifleri anlatmasını izler.
Hikâye keşif, bilinmeyene duyulan korku ve insanlığın uçsuz bucaksız, umursamaz evren karşısındaki önemsizliği temalarını işliyor. Ayrıca yasak bilgi fikrini ve onu aramanın tehlikelerini de irdeliyor. Keşif ekibi eski, uzaylı bir uygarlığın kalıntılarını keşfeder ve gömülü kalması gereken sırları ortaya çıkarır, sonuçta ekibin yok olmasına ve eski bir kötülüğün uyanmasına yol açar.
Hikaye, kozmik korkuyu kullanması ve evrenin engin ve eski tarihini tasvir etmesiyle dikkat çekiyor. Ayrıca Antarktika’yı evrenin uçsuz bucaksız ve bilinmeyen bölgeleri için bir metafor olarak kullanmaktadır. Lovecraft’ın en iyi öykülerinden biri olarak kabul edilen bu öykü, korku ve bilimkurgu edebiyatının klasiklerinden biri olarak kabul edilir.
“Deliliğin Dağlarında”, eski, uzaylı bir uygarlığın tasviri ve uçaklar ve sondaj ekipmanları gibi teknolojinin kullanımı gibi bilim kurgu unsurlarını kullanmasıyla dikkat çekmektedir. Ayrıca, Lovecraft için alışılmadık bir anlatım tarzına sahiptir, çünkü anlatıcı Dr. Dyer’ın meydana gelen olayları yansıttığı, keşif gezisinin birinci şahıs anlatımı olarak yazılmıştır. Hikâye aynı zamanda yabancı uygarlığın antik mimarisi ve teknolojisine ilişkin ayrıntılı betimlemeleriyle de bilinmektedir; bu da bir merak ve huşu duygusu yaratırken aynı zamanda bir tedirginlik ve korku duygusu da yaratmaktadır.
Özet
“Deliliğin Dağlarında” H.P. Lovecraft tarafından 1931 yılında yazılmış bir romandır. Hikaye, bilim insanları ve kaşiflerden oluşan bir ekibin eski, yabancı bir uygarlığın kalıntılarını keşfettiği Antarktika’da geçmektedir. Hikâye, Dr. William Dyer adında bir jeolog olan anlatıcının keşif gezisinde yaşananları ve yaptıkları korkunç keşifleri anlatmasını izler.
Hikaye, Dr. Dyer’ın Antarktika’nın jeolojisini ve biyolojisini incelemek üzere çıktıkları keşif gezisini ve amaçlarını anlatmasıyla başlıyor. Ekip, biyologlar, jeologlar ve paleontologlar da dahil olmak üzere çeşitli bilim insanlarının yanı sıra bir grup asistan ile uçakları ve sondaj ekipmanlarını kullanacak bir grup pilot ve mühendisten oluşuyordu. Kıtanın dağlarını keşfetmek ve bir dizi şok edici keşif yapmak üzere yola çıktılar.
Ekip dağları keşfederken, iyi korunmuş kalıntılar, yeraltı şehirleri ve hatta geniş bir tünel ve metro sistemi de dahil olmak üzere eski, son derece gelişmiş bir uygarlığın kanıtlarını bulurlar. Ekip ayrıca, eski uygarlık tarafından bir tür köle işçi olarak yaratıldığı söylenen şekilsiz, biçimsiz bir yaratık olan shoggoth da dahil olmak üzere garip, canavarca yaratıklar keşfeder. Ekip ayrıca uygarlık ile shoggothlar arasında yaşanan ve nihayetinde uygarlığın çöküşüne neden olan bir savaşın kanıtlarını da keşfeder.
Ekip araştırmaya devam ettikçe, yamyamlık ve toplu intihar belirtileri de dahil olmak üzere uygarlığın düşüşüne ve nihai yok oluşuna dair daha fazla kanıtla karşılaşır. Ekip ayrıca Eskiler olarak bilinen uygarlığın insan dışı bir kökene sahip olduğunu ve milyonlarca yıldır Dünya’yı ziyaret ettiklerini keşfeder. Ayrıca Eskilerin Dünya’da bir üsleri olduğunu ve yeni yaşam biçimleri yaratma deneyleri yaptıklarını keşfederler,
Shoggoth’lar da dahil, ama sonuçta Shoggoth’lar isyan edip Eskiler’i yok ederek uygarlığın yok olmasına neden oldular.
Ekip kalıntıların derinliklerine indikçe, Eskilerin genetikle ilgili deneylerine ve daha önce karşılaştıkları korkunç yaratıklar da dahil olmak üzere melez yaşam formları yarattıklarına dair kanıtlar keşfeder. Ekip ayrıca Kadimlerin Dünya’ya dönüp onu kendilerine ait kılmak için bir planları olduğunu, ancak planlarının shoggothlar ve kendi düşüşleri tarafından engellendiğini keşfeder.
Hikaye, ekibin kalan shoggothlar tarafından saldırıya uğraması ve ekibin birkaç üyesinin öldürülmesiyle doruk noktasına ulaşır. Dr. Dyer da dahil olmak üzere hayatta kalanlar zar zor kurtulur ve ana kamplarına geri kaçarlar. Ancak Antarktika’dan ayrılmaya hazırlanırken, ekibin geride kalan bir üyesinden bir mesaj alırlar ve Eskiler hala hayatta olduğu ve geri dönmeyi planladıkları için ayrılmamaları konusunda onları uyarır.
Hikaye, Dr. Dyer ve ekibin geri kalan üyelerinin Antarktika’dan ayrılmasıyla sona erer, ancak Eskilerin bir gün geri döneceğini ve insanlığın onları durdurmak için güçsüz olduğunu bilerek. Hikayedeki temalar arasında yasak bilginin tehlikeleri, uçsuz bucaksız, umursamaz evren karşısında insanlığın önemsizliği ve kontrolsüz hırs ve açgözlülüğün yıkıcı gücü yer alıyor.
Hikâye, kozmik korkuyu kullanması ve evrenin engin ve kadim tarihini tasvir etmesiyle dikkat çekiyor. Ayrıca Antarktika’yı evrenin uçsuz bucaksız ve bilinmeyen bölgeleri için bir metafor olarak kullanır. Öykü, Lovecraft’ın en iyilerinden biri olarak kabul edilir ve korku ve bilim kurgu edebiyatının bir klasiği olarak kabul edilir. Hikaye aynı zamanda uzaylı uygarlığının antik mimarisi ve teknolojisine dair detaylı betimlemeleriyle de bilinmektedir, bu da bir merak ve huşu duygusunun yanı sıra bir tedirginlik ve korku duygusu da yaratmaktadır.
Karakterler
H.P. Lovecraft’ın “Deliliğin Dağlarında” adlı romanındaki karakterler şunlardır:
- William Dyer, bir jeolog ve hikayenin anlatıcısı
- Danforth, Dyer’ın partisinde yüksek lisans öğrencisi
- Lake, bir biyoloji bilimcisi ve keşif gezisinin lideri
- Pabodie, bir mühendis ve keşif gezisinin bir üyesi
- Ropes, bir öğrenci ve keşif gezisinin bir üyesi
- McTighe, bir telsiz operatörü ve keşif gezisinin bir üyesi
- Yaşlı Şeyler, keşif ekibinin Antarktika’da keşfettiği dünya dışı varlıklardan oluşan eski bir ırk.
