Eskrimin Tarihçesi ve Gelişimi

0
Advertisement

Eskrim sporunun doğuşu, tarihsel gelişimi, tarihçesi hakkında bilgi. Eskrimin dünyada gelişimi hakkında bilgi.

Eskrimin Tarihçesi – Gelişimi

Eskrim sözcüğünün kökeni, Germen dilinde “korunmak, savunmak” anlamında kullanılan “skerman” ya da “sebermen” sözcüğünden gelmektedir. “Kılıç kullanma ve bunun öğretimi Milâttan öncelere dayanmaktadır. M.Ö. 2000’de Çin’de kılıç öğretimi yapıldığı bilinmektedir. Homeros’un İlyada’sında M.Ö. 1000 yılında Eski Yunanlıların bayram ve şenliklerde kılıç ile gösteriler yaptıklarını anlatmaktadır. Bu şenlikler sonraki Yunan devirlerinde başlıca ustalık gösterileri olarak devam etti. Roma’da ise gençlerin Mars Meydanı’nda toplanarak “Vectis” adı verilen bu tür kılıçla çalışmalar yapmalarının yanı sıra yine bu devirde askerlere kılıç kullanma hünerinin öğretilmesinin bir program İçine alınması ve bunun bir ödev olarak gladyatörleri çalıştıran hocalara verilmesi kabul gördü. Romalılar eskrim sanatına “Armatura”, başarılı silâh kullanan askerlere de “Doctore Armarum” adını vererek bu askerlerin gıda ile diğer gereksinimlerini daha fazla karşıladılar. M.S. 4. yüzyılda yaşamış ” Askerlik Sanatı” kitabının yazarı Vegece’nin anlattığına göre, bu döl nemde eskrim hocaları askerlerden kesme hareketinden çok saplama ve delme hareketlerini öğrenmelerini istiyorlardı.

Orta Çağda şövalyeler için kılıç başlıca savaş silâhı oldu. Fransızlar şövalyelerini kılıç ve diğer saldırı silâhlarıyla donatarak 1066 yılında ilk turnuvayı düzenlediler Epe silâhı 14. yüzyılda savaşçıların kullandıkları zırhları parçalamak amacıyla yapıldı. Uzun ve ağır olduğu için iki elle kullanılan epe, zırhları hem parçalamak hem de kesmek suretiyle savaşçıyı saf dışı bırakırdı.

Eskrim tekniği ilk önce İspanya’da başladı; kılıç eğitimi içil okullar açıldı, fakat İtalya’da gelişti. iki elle kullanılan ağır epe 16 yüzyılda bırakılarak yerine İspanyolların yaptıkları “repiere” denilen bir tür epe kullanılmaya bas landı ve o dönemlerde çok yaygın olan düello için en uygun silâh olarak kabul edildi. Daha sofra İtalyan eğitmenler Marozzo ve Agrippa eskrim kurallarının esaslarını ortaya koydular ve öncülüğünü yaptılar. Marozzo 1536’daı Agrippa ise 1553 yılında eskrimi dört ana pozisyonunu anlatan birer kitap yazdılar. Bu eğitmenlerin oluşturduğu okulu devam ettiren Fabri ve Gigani Avrupa’nı değişik ülkelerine bu kuralları yayarak İtalyan eğitmenlerin üstünlüğünü kabul ettirdiler.

Fabri 17. yüzyılda, o zamana dek pek yapılmayan ayakla hamle, boşaltma, karşı boşaltma, ikileme, siper alma, karşılık verme ve zaman vuruşu tekniklerini getirerek eskrimin gelişmesinde büyük rol oynadı.

Advertisement

Bu arada Fransa’da çok sayıda soylunun düellolarda can vermesi üzerine tehlikesiz, ucu keskin olmayan, dört köşeli ve hafif bir silâh yapıldı. 1653 yılında eskrim eğitmeni Besnard tarafından öğretim yöntemleri yayımlanan bu silâha, ucuna batmaması için kanca şeklinde bir düğme konmasından yola çıkararak “fleuret” yani flöre adı verildi.

18. yüzyılda eskrim eğitmeni La Bossiere tarafından icat edilen demir telden örülü maske sayesinde çalışmalar daha kusursuzca yapılmaya başlanarak yüz ve baş, gelecek darbe, vuruş ve dürtüşlerden korundu. Bu yüzyılda eskrim Fransa’da teknik ve metot bakımından bilimsel esaslara bağlanırken, 19. yüzyılda ise eskrim tekniği ve felsefesi en ileri aşamaya ulaştı.

Eskrimdeki epe ve flöreden başka üçüncü bir silâh olan kılıcı, 1870’lerde İspanyol eskrim eğitmeni Guiseppe Radelli getirdi, ancak kılıcın asıl gelişimi Macar eğitmenler Arlow’un 1902’de ve Borsody’ nin 1914 ‘teki çalışmaları sayesinde oldu.

19. yüzyılın sonlarında bir yarışma sporu hâline gelen eskrim, 1902’den itibaren İngiltere’de ve Fransa’da federasyonlar şeklinde örgütlendi.

1896 yılından itibaren olimpiyat oyunlarında yer almaya başlayan eskrim, kurallar konusunda çıkan anlaşmazlıklar sonucu 1912 İsveç Olimpiyatları’nda sorunlara neden oldu. Tartışmaları çözmek

amacıyla, 1913 yılında Uluslar Arası Eskrim Federasyonu (FIE) oluşturuldu. FIE eskrim karşılaşmalarının en yetkili organı kabul edildi; dünya şampiyonaları ve olimpiyat karşılaşmaları düzenlemeye yetkili kılındı. Bayanlar arası bireysel eskrim karşılaşmaları, flöre dalında, ilk kez 1924 Olimpiyat Oyunları’nda, takım karşılaşmalarıysa 1960 Olimpiyat Oyunları’nda başladı. 1990 yılına kadar bayanların epede yarışmaları yasaktı, 1990 yılında alınan bir kararla bu yasak kaldırıldı. Önceleri hakemler tarafından ya da vuruş yapılan sporcunun söylemesiyle saptanan vuruşlar, epede 1934’ten, flörede ise 1954’ten itibaren elektrikli aygıtlarla saptanmaya başladı ve böylece hakem kararlarındaki yanılma payları azaldı. 1993 yılında eskrimin daha çekici hâle gelmesi ve seyircileri sıkmaması için Uluslar Arası Eskrim Federasyonu tarafından maç süreleri ve puanlamada bir dizi kural değişikliği yapıldı. Şu an federasyona bağlı 113 ülke bulunmaktadır. 2003 yılında bazı düzenlemelere gidilmiştir.

Advertisement

Yeni eklenen kurallardan bazıları şöyledir:

Eskrimcinin ya da takımın maç öncesi yoklamada (ferdi ve takım maçlarında) 3. çağrıda bulunmayanın adı çizilir. Bu kural turnuvanın başı ve her maç/takım maçı öncesi için geçerlidir. Oyun düzeninin pist dışındaki insanlarca bozulması durumunda, hemen kırmızı kart verilecektir.

Eskrimci selâmı: Selâmın ihmal edilmesiyle, bilinçli olarak selâm vermek istenmemesi farklı şeylerdir, Selâm vermenin reddi, hemen turnuvadan ihracı ve takip eden iki FIE müsabakasından men edilmeyi gerektirir.


Leave A Reply