Estetik Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Estetik nedir? Estetiğin tarihçesi, özellikleri, Sanatta estetik hakkında bilgi.

estetikEstetik; güzellik kavramıyla, doğa ve sanat güzellikleriyle ilgilenen felsefe dalıdır. Estetik kavramı ilk kez Eski Yunan filozofu Platon’un birkaç diyalogunda görülür. Platon’un kuramına göre, sanat bir taklittir; ona göre ancak düzenli ve orantılı olan bir şey güzeldir. Buna karşın, düzen ve orantı “güzelliği” tanımlamaz; bunlar yalnızca güzelliğin oluşması için gerekli koşullardır.

Aristoteles ise Poetica (Şiir Tekniği) adlı eserini estetiğe ayırmıştır. Aristoteles hocası Platon’un düşüncelerini paylaşmakla birlikte, sanata önem verdiği için sanatı yüceltir. Erken Hristiyanlık döneminde Kilise sanat düşmanı kesildiğinden sanatla ilgili tartışmaları da yasakladı. Bu tutum Rönesansa kadar sürdü. Başta Leonardo da Vinci olmak üzere birçok Rönesans sanatçısı yepyeni yürekli görüşler ortaya atarak sanatın yüceliğini dile getirdiler. Anthony Ashley Cooper (1671-1713) Tanrı tarafından yaratılmış uyumlu bir dünya düşleyen Yeni-Platoncu bir fizikötesi kuram geliştirdi. Güzelliğin eşyanın nesnel bir niteliği olmadığı görüşünden yola çıkan David Hume (1711-1776), bu kavramın yalnızca beyinde varolduğunu savundu. İmmanuel Kant (1724-1804) da David Hume gibi güzelliğin eşyanın nesnel bir özelliği olmadığını, ancak düşgücü nesneyle algılama arasında uyumlu bir etkileşim yarattığı zaman buna güzel dendiğini ve sonuç olarak da beğeni yargılarının bu bakımdan öznel olduklarını ileriye sürdü. Estetik, B. Croce’nin (1866-1962) çalışmalarından bu yana sanatçının eserini ve sanat eserinden alınan zevki, elden geldiğince bilimsel bir anlayışla inceleyen bir bilgi dalı olarak gelişti. ABD’li maddeci düşünür George Santagana (1863-1952) doğalcı bir estetik kuramı geliştirdi. Bugün düşünsel estetik, öteki sıradan duyulardan değişik, ancak anlamlı bir şeyin farkına varıldığında oluşan bir duyu olarak tanımlanmaktadır.

Günümüzde bilimsel estetik, bilimin deneysel yöntemleriyle yanıtlanabilir sorularını ele alır. Bu alandaki çoğu çalışmalar dört sınıfa girer: Deneysel psikoloji, içgözlem psikolojisi, geştalt (biçim) psikolojisi ve psikanaliz. Gustav Fecher’in (1801-1887) yaratıcısı olduğu deneysel estetik başlıca şu konuları ele alır: 1) Yeğlenen renkleri, biçimleri, sesleri vb bulmak ve bunlar arasında bir yeğlenim düzeni kurmak; 2) Anlamlarla deneysel olarak uğraşma girişimleri. İ.A. Richards’ın Principles of Literary Criticism (Edebiyat Eleştirisinin İlkeleri) 1924 adlı eseri estetik üzerine deneysel bir psikoloji kuramı etkisinin ilginç bir örneğidir. Richardson estetik deneyimini davranışçılık kuramı açısından anlamaya yönelir. Yalnızca parçalarının toplamı olmayan tümlerin özellikleriyle ilgilenen biçim psikologları estetik kuramında etkili oldular. Öte yandan, içgözlem psikologları da estetiğe bazı önemli katkılarda bulundular: Edward Bollough estetik bilinci araştırırken Theodor Lipps (1851-1914) başlıca kavramın sempati (bir başkasının duygularını paylaşabilme) olduğu ve algılanan eşyanın belirli niteliklerinin doğası üzerine bir kuram geliştirdi.

George Santagana ise güzelliğin nesneleşmiş beğeni olduğu görüşünü belirterek Lipss’in kuramını onayladı. Bu arada edebiyat eserlerindeki anlatı kahramanlarının davranışlarını açıklamak için psikoanalitik kuramlar kullanıldı. Özellikle davranışı çok karmaşık ve belirsiz olan Hamlet bu örneklerden biridir.

Advertisement

Leave A Reply