Etrüskler Kimdir? Etrüsk Tarihi, Sanatı, Dili ve Medeniyeti Hakkında Bilgiler

1
Advertisement

Etrüskler kimlerdir? Etrüskler nerede ve ne zaman yaşamışlardır? Etrüskler’de din, dil, sanat ve tarihi hakkında bilgi.

Etrüskler; İtalya’da Yunan kolonilerinin kuruluşundan önce Toscana ve Kuzey Latium bölgelerinde yaşayan halktır. Bu halkın kimler oldukları konusunda başlıca iki görüş vardır:

  1. Etrüsklerin yaşadıkları yerlerin yerli halkı oldukları konusundaki görüş;
  2. Doğudan geldiklerini ileri süren görüş. ÎÖ 13. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşen Ege göçleri sırasında Anadolu’dan İtalya’ya gidenlerin Tirsenliler ya da Etrüskler oldukları sanılır.

Herodotos Anadolu’nun Lidya halkının, başlarında kralın oğlu Tyrsenos olduğu halde İtalya kıyılarına yerleştiklerinden söz eder. Çağdaş tarihçilerin kimisi Etrüsklerin Ortadoğu Alpleri’nden geçerek karadan göç ettiklerini; bir bölümü ise doğudan ve denizaşırı bir yoldan geldiklerini kabul ederler. İtalya’da Tiber ile Arno ırmakları arasındaki bölgede oturmakta olan (bugünkü Toscana ve Kuzey Latium bölgeleri) Etrüskler kent devletleri biçiminde yaşamış olup tam anlamıyla bir birlik oluşturamadılar. Bu nedenle dış düşmanlara karşı sürekli güçsüz kaldılar.

Önceleri monarşiyle yönetilen Veii, Volsinii, Şuana ve Saturnia gibi kent devletleri zamanla yerini soyluların yönetimine, daha sonraları da demokrasiye bıraktılar. İÖ 7. yüzyıldan başlayarak topraklarını genişletmeye başladılar. Bu dönemin en önemli kenti Populonia idi. İÖ 6. yüzyılda Etrüksler Campania’yı ele geçirdikten sonra Latium, Po Ovası ve Bologna’ya egemen oldular. İÖ 5. yüzyıldan başlayarak Roma‘nın önem kazanması üzerine Roma ile Etrüskler arasında sürekli savaşlar yapıldı. İÖ 3. yüzyılın ilk yarısında Romalılar tüm Etruria’yı egemenlikleri altına aldılar.

Etrüskler

Din:

Etrüskler Yunanlıların kutsal figür ve mitolojilerini benimsediler. Tanrıları Yunanlıların tanrılarının aynılarıydı. Bunların bir bölümü Yunan adları (Apulu-Apollon, Aritimi-Artemis, Hercle-Herakles), bir bölümü Etrüsk adları, (Tinia-Zeus, Turan-Afrodit, Sethlans-Heptaistos, Fufluns-Dionysos) bir bölümü de Latin kökenli adları taşırdı (Uni-İuno, Menerva-Minerva, Maris-Mars).

Advertisement

Dil:

Günümüze kadar gelen yazıtların sayısı az olup, bunların da çoğu mezar taşlarıdır. En önemli buluntu, bir mumyaya sarılmış olan keten şerit üzerindeki yazılardır. Etrüskçe bilinen dil gruplarından hiçbirine benzemez. Yazının okunması zor değilse de anlaşılabilmesi çok güçtür; Etrüsk yazısı henüz çözülememiştir.

Sanat:

İtalya’da Etrüsklerden önce Villonova denilen yerli bir kültür vardı. Etrisk sanatı doğudan gelmiş bir sanat olup İtalya’nın eski ve yerli sanatları üzerinde çok önemli etkiler yaptı. İÖ 7. yüzyıldan başlayarak Etrüskler eski Yunanistan ile ilişkide bulundular ve özellikle vazo sanatı yönünden Yunan etkisinde kaldılar. Etrüsk mezarlarında bulunan birçok vazo Yunanistan’ dakilerin aynıdır. Kral Bockhoris’in (İÖ 734-728) mezarında ve Targuinii mezarında ele geçen buluntular, bu çağın Etrüsk sanatını en iyi gösteren belgelerdir. Mezarlarda bulunan eşyalar arasında Protokorinth (Korinth öncesi) vazolar, Fenike gümüş tabakları ve fildişi eserlerle yerli yapım altın, tunç, fildişi eserler yer almaktadır. İtalya eserlerini Yunan eserlerinden ayıran özellik doldurma bezemelerinin çok fazla kullanılmış olmasıdır. Veji’deki Campana Mağarası’nın duvar resimleriyle Caere’deki mezarların duvar resimleri bunlara en iyi örnektir. Etrüsk mimarisine ait önemli eserler kalmamıştır. Kalıntıların hiçbiri İÖ 5. yüzyılı geçmez. Tapınak yapıları Yunanlılarınki ile aynı olup tasarımları biraz daha değişiktir ve ahşaptan yapılmışlardır.

Putto Graziani, üzerine Etrüsk yazıtının "Tanrı Tec Sans'a hediye olarak" (Tec Sans çocukluğun koruyucusuydu) kazındığı içi boş döküm bronz, MÖ 3-2. yüzyıl, Roma , Museo Gregoriano Etrusco

Putto Graziani, üzerine Etrüsk yazıtının “Tanrı Tec Sans’a hediye olarak” (Tec Sans çocukluğun koruyucusuydu) kazındığı içi boş döküm bronz, MÖ 3-2. yüzyıl, Roma , Museo Gregoriano Etrusco (Kaynak: wikipedia.org)

En eski Etrüsk heykelleri, Yunan eserlerinin kaba taklidi biçimindedir. Vulcii’de bulunan yerli volkanik taştan yapılmış, kentauros ve giyimli tunç kadın heykelleri Girit örneklerine benzer. Yine Vulcii’de bulunan Veji Apollonu (Roma, Villa, Giulia Müzesi) Herakles ile Apollon’un bir geyiği elde etmek için yaptıkları mücadeleyi gösteren bir grubun parçasıdır ve Etrüsk heykel sanatını gösteren en iyi örneklerdendir. İnsan heykellerinin yanında sfenks ve arslan gibi hayvanların da heykel ve kabartmalarını yapan Etrüskler lahit kapakları üzerine insan heykelleri yaparlardı. En güzel örneği İÖ 6. yüzyıla ait Çerveteri Lahti’dir (Roma,Villa Guilia Müzesi). Karı koca lahit üzerinde uzanmış durumda işlenmiştir. Etrüskler heykellerini pişmiş toprak, tunç ve kireçtaşından yapmışlardır. Etrüskler maden eşyaların işlenmesinde de çok ileriydiler. Silahları, küçük madeni heykelcikleri son derece ustaca yapılmıştır. Madeni eserleri arasında, en önemlileri Roma’daki Capitol’de bulunan dişi kurtla Vatikan’daki kuşlu çocuk heykelidir.

Etrüsk sanatının en ileri gitmiş kolu resimdir. Yunan sanatında vazolar üzerinde görülen resim sanatını Etrüskler mezar duvarlarına fresko olarak yapmışlardır. Etrüsklerin mezar odaları yer altındadır. Tasarımları dikdörtgen olup üstleri yığma toprakla örtülmekteydi. Bazı mezarları kayalara oyulmuştu. Mezarları mimarlık açısından çok duvar resimleriyle önemlidir. Etrüsk mezar resimlerinin en eskisi İÖ 6. yüzyıla tarihlenir; insan ve hayvan resimleri yapmışlardır.


Kaynak – 2

Romalılar’dan önce İtalya yarımadasında yaşayan, oraların medenileşmesinde en önemli rolü oynayan eski bir kavimdir. Etrüskler, Hint-Avrupa ırklarındandır. M.Ö. VII. yüzyılda Anadolu’dan gelip İtalya’ya yerleştikleri sanılıyor.

Etrüskler zengin siteler kurmuşlardı, bu siteler konfederasyonlar halinde birleşip Etrüsk krallığını meydana getirmiştir. Demir ve bakırı işlemekle, ticaret sayesinde zenginleştiler, bilhassa Roma yakınlarında, kuzeyde Etrürya denen bölgede bir medeniyet kurdular. VI. yüzyılda kudret ve iktidarlarının en yüksek mertebesine çıktılar. 509’da Romalılar’ın (Lâtinler’in) ayaklanması ile Roma’dan kovuldular, bundan sonraki yüzyıllarda İtalya’nın başka yerlerinden de kovularak, çeşitli İtalyan kavimleri içinde eridiler.

Advertisement

M.Ö. III. yüzyılda yarımadaya Latinler hakim oldular. Etrüskler tamamen ortadan kaldırıldılar. Fakat Latin diline olduğu gibi Roma sanatına da tesir ederek, Avrupa medeniyet tarihinde büyük rol oynadılar.

İleri bir şehir medeniyeti yaratmayı başaran Etrüskler, kazılar sonunda elimize geçen eserlerine göre pek ileri bir sanat seviyesine ulaşmışlardı. Duvar resimleri (freskler), mücevher işlemeciliği gibi şeyler lüks bir hayatı sevdiklerini gösteriyor. Din hayatlarında gittikçe Eski Yunanistan’ın etkisinde kalmışlarsa da, kendi öz dini inanışlarını sonuna kadar korumuşlardır. Müzik ve dansa da çok meraklıydılar, çeşitli müzik aletleri vardı. Mimarlıkta, taştan çok, kerpiç ve ağaç kullanmışlar, bunlarla büyük tapınaklar, ileri seviyede barınaklar yapmışlardır. Mezarlarına da çok özen göstermişlerdir. Chiusi ve Tarquinia’da bulunanları, birer Etrüsk sanat müzesi halindedir. Tunç ve taş heykelleri de Eski Yunan sanatının etkisinde olmakla beraber, zarif ve pek canlıdır; bunlarda, resimde olduğu gibi, günlük hayatın konuları işlenmiştir, tam bir realizm göze çarpar. Bütün bu mirastan, başlangıçta Etrüskler’den çok geri olan Romalılar faydalanmışlardır.

Elimizde on bine yakın Etrüsk yazıtı vardır. Bunların hemen hepsi bir veya iki satırlık basit hatıra yazıtlarından ibarettir. Yazıları, Eski Yunan alfabesinden alınmış, kendi dillerine göre değiştirilmiştir. Bugün elde yalnız bir tek uzun Etrüsk metni bulunmasından dolayı dilleri hala iyice çözülememiştir. Daha birkaç Etrüsk metni bulunmuşsa da bunlar henüz okunamamıştır.


1 Yorum

Leave A Reply