Eugène Delacroix Kimdir? Meşhur Jean Darc Tablosunu Yapan Ressam

0
Advertisement

Eugène Delacroix kimdir? Fransız bir ressam olan Eugène Delacroix hayatı, biyografisi, eserleri, tabloları hakkında bilgi.

Eugène Delacroix; Fransız ressamıdır (Seine/Saint-Maurice-Charenton 1798 – Paris 1863). Küçük yaşta resme ilgi duydu, 1816’da P. Guerin’in atölyesine girdi. Klasikçilik (Klasisizm) geleneğine bağlı öğretmeni Guerin’den çok, P.P. Rubens ile Paolo Veronese’ nin Louvre’daki tablolarıyla, Gericault, J. Constable’ın eserleriyle ilgilendi. İlk önemli eseri Dante et Vergile aux Enfers (Dante ve Vergilius Cehennemde) 1822’de “Salon” da sergilendikten sonra devlet tarafından satın alındı (günümüzde Louvre’da sergilenmektedir).

Eugène Delacroix

Eugène Delacroix

1824’te gençlik döneminin en önemli tablosu les Massacres de Scio’yu (Sakız Adası Katliamı) sergiledi. Klasikçilerin düşmanlığını kazandığı bu eseri de devlet tarafından satın alındı (günümüzde Louvre). 1825’te Londra’ya gitti. Renkçilikleriyle ünlü İngiliz ressamlarını inceledi, sulu boya çalışmaları yaptı. 1828 sergisinde yer alan le Mort de Sardanapale (Sardanapal’ın Ölümü, Louvre) tablosu değişik ülkelere özgü öğeleri ve renkleri nedeniyle ağır eleştirilere uğradı. 1830 Devrimi’nden etkilenerek gerçekleştirdiği Halka Yol Gösteren Özgürlük (La Liberté guidant le peuple) adlı en tanınmış eserini 1831’de sergiledi.

Halka Yol Gösteren Özgürlük (La Liberté guidant le peuple)

Halka Yol Gösteren Özgürlük (La Liberté guidant le peuple)

Bir yıl sonra, diplomatik görevle Fas’a giden Mornay kontuna eşlik etti. İspanya ve Cezayir’i de görmek olanağını bulduğu bu gezi, üslubunda dönüm noktası oldu. Fransa’ya döndükten sonra yaptığı le Femmes d’Alger (Cezayirli Kadınlar; Louvre, 1834), bu yolculuğun anılarını işlediği tabloların başında gelir.

1833’ten başlayarak Paris’te anıtsal duvar ve tavan resimlerini yaptı: Palais-Bourbon’un Kral Salonu ve Kütüphanesi (1833-1847), Palais du Luxembourg’un Kütüphanesi (1840-1847), Louvre’da Apollon Galerisi (1850-1851), Belediye Sarayı Barış Salonu (1852-1854). Bu eserlerinin konularını çoğunlukla ilk çağdan aldı. Devletten önemli siparişler almasına karşın Akademi üyeliğine ancak 1857′ de seçildi. Daha izlenimcilik öncesinde rengin özellikle ışık olduğunu ve gölgelerin renkli yansımalardan oluştuğunu anlamıştı. Son dönem eserlerindeki renkçi tutumuyla Cezanne, Renoir, Gauguin ve Signac gibi ustaları etkiledi. Eseri ölü doğa (natürmort), tarihsel ve dinsel kompozisyonlar, çıplaklar, portreler ve halk yaşamından betimlemelerden oluşur. Hiç salt manzara resmi yapmayan sanatçı, grafik dalında çok sayıda taş baskısı eserler de verdi.

Sanatçının geniş kapsamlı güncesi Journal, 1893-1895 arasında üç cilt olarak yayımlandı. Ayrıca Questions sur le Beau (Güzelle İlgili Sorunlar) 1854, Variations sur le Beau (Güzel Üstüne Çeşitlemeler) 1857, Des Critigues en Matiere d’Art (Sanat Konularında Eleştiriler) 1829, gibi kuramsal eserleri de vardır.

Advertisement

Başlıca eserleri:

Le Combat du Giaour et du Pacha (Gâvur ile Paşa’nın Kavgası) 1826, Chicago; Kendi Portresi, 1837 ?, Louvre; La Prise de Constantinople par les Croises (Haçlıların İstanbul’a Girişi) 1840, Louvre; Jeune-Orpheline au Cimetiere (Mezarlıkta Öksüz Genç Kız) 1824, Louvre; la Justice de Trajan (Trajanus’un Adaleti) 1840 Rouen; Hamlet et Horatio au Cimetiere (Hamlet ve Horatio Mezarlıkta) 1839, Louvre; Chasse au lion (Aslan Avı) 1858 vb.


Kaynak – 2

Eugène Delacroix (26 Nisan 1798, Saint-Maurice-en-Chalencon, Fransa – 13 Ağustos 1863, Paris, Fransa). Resimde romantik akımın öncülerinden bir Fransız ressamıdır. Paris yakınlarında, Charenton-St. Maurice’ de doğdu. Babası Charles Delacroix, o devrin Fransız dış işleri bakanıydı. Ergene öğrenimini Napoleon Lisesi’nde yaptı, sonra resim çalışmak üzere Güzel Sanatlar Okulu’na girdi, Louvre’da Rubens, Paolo Veronese ve Jericault gibi ünlü ressamların eserlerini inceledi. Genel olarak ressamların mitolojik ve antik konulan ele aldıkları bu klâsik sanat devrinde, Delacroix’nın romantik bir anlayışla meydana getirdiği tabloları, resimde yeni bir çığıra yol açtı. Özellikle, 1824’te yaptığı «Le Massacre de Scio» (Sakız Katliamı) adlı tablosu romantik akımın kesinleşmesini sağlıyan resimlerinden biridir. Klâsik resim taraftarlarından Gros, Delacroix’nın bu tablosu için, «Sakız’ın değil, resmin katliamı» demiştir.

Delacroix bundan sonra 1831’e kadar tarihî konular üzerinde çalıştı. Bu sırada, kısa bir süre için İngiltere’ye gittiğinde şair Byron’un eserlerini okumak fırsatını buldu ve bunların etkisiyle romantizmi daha çok benimsedi. Bunu en iyi şekilde, 1827’de sergiye çıkardığı, konusu Byron’un bir dramına dayanan «Sardanapal» adlı tablosunda belirtti. Tablolarının en önemli özelliği olan renk ahengi Akdeniz kıyılarına yaptığı bir yolculuktan sonra kendini gösterdi. «La Prise de Constantinople par les Croises» (İstanbul’un Haçlılar Tarafından Alınışı) ve «Noce Juive» (Yahudi Düğünü) gibi tabloları bu özelliğin en güzel örnekleridir.

Delacroix’nın, konu alanında olmasa bile, renk anlayışı bakımından modern resme büyük faydaları ve etkileri olmuştur.


Leave A Reply