Dünyanın en yüksek noktası olan Everest Tepesi’ne ilk kimler tırmanmıştır? Edmund Hillary ile Tenzing Norgay’ın Everest’i keşif hikayesi, ilk tırmanış.
EVEREST’İN KEŞFİ
Everest tepesi dünyanın en yüksek yeridir (8848 m.). Çin sınırları içinde bulunan Tibet’le Nepal sınırı üzerinde, Himalaya Dağları’ndadır. Tepeye, yüksekliğini ilk defa tahmin eden Hindistan Genel Valisi Sir George Everest’ten ötürü, 1841’de bu ad verilmiştir. Tibet yerlileri Everest’e “ana tanrıça” anlamına “Çomolunga” derler.
İnsanlar, dünyanın en yüksek dağı olan Everest’in zirvesine sekiz denemeden sonra, ancak 1953’te çıkabildiler. Everest’in zirvesine çıkmak fikri meşhur dağcıları uzun müddet düşündürmüş, Everest hakkında anlatılan hikayeler, dağcılarda hem korku, hem de merak uyandırmıştı. En sonunda, ilk defa 1921’de bu hayalin gerçekleştirilmesi için sefere çıkıldı.
İlk Denemeler
İlk keşif heyetinin başında Howard Bury adındaki İngiliz dağcısı bulunuyordu. Sekiz kişilik heyet yaz boyunca dağın zirvesine erişmek için geçecekleri yolları araştırdılar, dağın kuzey yönünü iyice gözden geçirdiler. Keşif yolculuğunun ilk günlerinde heyetin üyelerinden biri kalp krizi geçirdi. Yola devam etmesine imkan yoktu. Bir üyenin de hastalanması üzerine heyet, eksik bir kadroyla yola devam etti. Kar fırtınaları başlamıştı. Bir yere kadar gelip, oradan zorlukla geri döndüler.
İkinci deneme bir yıl sonra, 1922’de yapıldı. İkinci keşif heyeti de iklimin kurbanı oldu. Birçok güçlüklerle karşılaşıldıktan sonra heyet yedi üyesini kaybedip geri döndü.
Üçüncü keşif heyeti 1924’te yola çıktı. Şiddetli fırtınalar, sis, soğuk dağcıların işlerini güçleştiriyordu. Bütün bunlara rağmen üçüncü heyet üyeleri son ana kadar tırmanmaktan yılmadılar. İçlerinden bir kısmı kayboldu. Önce bunların zirveye varmış oldukları tahmin edildiyse de sonradan kayboldukları anlaşıldı.
Bundan sonra 1933’te, 1935’te, 1936’da, 1938’de başarısızlıkla ve can kaybıyla sonuçlanan denemeler yapıldı. Her defasında kar fırtınaları, kötü hava şartları dağcılar için büyük engel oldu.
İkinci Dünya Savaşı’na kadar Everest’e Tibet yolu ile çıkmaya çalışılmıştır. 1951’de yapılan seferde Nepal hükümetinden özel izin aldıktan sonra, dağa güney tarafından çıkmaya başladılar. Fakat bu deneme de diğerleri gibi sonuçsuz kaldı. 1952 ilkbaharında İsviçreli bir dağcılar heyeti Everest’in zirvesine çıkmayı denediyse de tepeye ulaşamadılar. Aynı yılın sonbaharında bir deneme daha yapıldı, zirveye adamakıllı yaklaşılmışken şiddetli soğukların başlaması, heyet üyelerinden bir tanesinin ölmesi keşfin yarım kalmasına sebep oldu.
Everest Tepesine ilk tırmanan insanlar : Edmund Hillary ile Tenzing Norgay
Böylece, 1952’ye kadar Everest’in ancak 2.500 metresine kadar çıkılabilmişti. 1953’te Albay John Hunt’ın başkanlığındaki bir heyet yeni bir sefere çıktı, yerlilerden Tenzing Norgay’ın kılavuzluğu altında yola koyuldu. 28 Mayıs günü Edmund Hillary ile Tenzing Norgay dağın güneydeki zirvesine eriştiler. Saat sabahın dokuzuydu. İki buçuk saat sonra da esas zirveye ulaştılar. 2 Haziranda ise Everest fatihleri dönüş yolculuklarını tamamlamışlardı. İngiliz hükümeti Hillary’e bu başarısından ötürü Sir unvanını verdi.
Balonla Everest’e Çıkılır Mı?
Himalyalar’da denizin 4816 m üzerine çıkabilmiş tek balon kalkışı, 1991 ‘in 21 Ekim’inde Gokyo Gölü’nün yanında gerçekleşti.
Balon sepetinin dışındaki bir platforma yerleşen ingiliz kameraman Leo Dickinson, Everest zirvelerinin üzerinde balondan çekilmiş ilk filmi görüntüledi. Star Flyer I ve II birlikte havalanmayı başaramadı ve balonların arasındaki 16 kilometrelik mesafe filmi olanaksız kıldı.
Bu, macera dolu Everest’in Üstündeki Yıldız projesine darbe indiren ilk felaketti. Star Flyer I çok hızlı bir şekilde yükseldi ve Everest’in tepesini kaydetti. Sonra Tibet üzerinde yakıtı azaldı ve hızla düşmeye başladı. Rüzgar balonu buzultaşının eteklerinden yukarı doğru sürükledi. Bir kayaya çarptı ve (her ikisi de hayatta kalan) ekip, balonun sepetinden düştü. Star Flyer II’nin brülörü zirvenin 600 metre aşağısında bozuldu ve içindekilere zirveyi yalnızca 4 dakika kaydetme olanağı verdi. Yamacı sıyırıp geçtiler ama başarmışlardı.
