Advertisement
Evlilik, düğün ile ilgili atasözleri ve deyimlerin anlamları, açıklamaları. Evlilik karı, koca olmak atasözleri, deyimler anlamları.
Evlilik İle İlgili Atasözleri Deyimler ve Anlamları
ATASÖZLERİ
- *** derdin yoksa söylen, borcun yoksa evlen
derdi olmayan kimse önemsiz şeyleri kendisine dert edinerek söylenir, borcu olmayan kimse de evlenirken birçok şey satın almak zorunda kaldığı için borçlanır. - *** erken kalkan (çıkan) yol alır, er evlenen döl alır
yapacakları işe erken başlayanlar kazançlı olurlar. - *** ev alanla evlenene Allah yardım eder
evlenene ve ev yapana herkesin kolaylık göstermesi, onlara Allah’ın yardımının dolaylı olarak ulaşıyor olması demektir. - *** evlenenle ev alana Allah yardım eder
evlenene ve ev yapana herkesin kolaylık göstermesi, onlara Allah’ın yardımının dolaylı olarak ulaşıyor olması demektir. - *** horoz evlenir, tavuk tellenir
gereği yokken başkasının sevincine katılanlar için söylenen bir söz. - *** sabahtan karnını doyuran, küçükken evlenen aldanmamış
yapılacak iş için gerekli gücün elde edilebilmesi için sabahleyin karın doyurulmalıdır, çocukların anne, baba ihtiyarlamadan yetiştirilebilmeleri için de evlenmeleri geciktirilmemelidir. - *** abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz
bir kimse sevdiği işi sürekli olarak yapmaktan bıkmaz. - *** bey aşı borç, düğün aşı ödünç
beyin sofrasında ağırlanan kimsenin karşılık olarak beye ziyafet vermesi kolay olmadığından bu bir borç olarak kalır; düğün aşı yiyen de günün birinde kendisinin yapacağı düğüne önceden gittiği düğün sahibini çağırır böylece borcun altından kalkmış olur. - *** ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar
kocası iyi olmayan bir kadın, kendi ne kadar zengin olursa olsun, mutlu olamaz. - *** kocana göre bağla başını, harcına göre pişir aşını
davranışlarını içinde bulunduğun koşullara uydur. - *** deli kız düğün etmiş, kendi baş sedire geçmiş
densiz, budala ev sahibi, konuklarından çok kendini ağırlanacak konuk yerine koyar. - *** dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister ya bayramda
çıkarından başka bir şey düşünmeyen kimse ile ilişki kurma, seni nerede rahatsız edeceği belli olmaz. - *** düğün aşıyla dost ağırlanmaz
ağırlamanın değeri, özel olarak hazırlanmasında, bir fedakârlık yapılmasındadır. - *** bekâra karı boşaması kolaydır
bilgi ve deneyimi olmayan bir kimsenin işi hafife alması, önemsememesi, gereğince değerlendirememesi doğaldır.
*** düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya
akılsız kişi, başkalarının eğlence programlarında bir aksama olmasın diye çabalar.
- *** bir karıyla bir koca, dırdır eder her gece
sıkıntı veya yalnızlık yüzünden iki dost bile birbiriyle dalaşır, anlamsız konuşur. - *** karı koca bir sözle yakın, bir sözle uzaktır
bir kadınla bir erkek, birbirlerine bağlandıklarını bildiren bir sözle karı koca olurlar, böyle bir bağın kalmadığını bildiren bir sözle de yabancı olurlar. - *** düğünü okuyucu boklar
iki taraf arasındaki güzel ilişkileri, söz götürüp getiren anlayışsız aracı bozar. - *** el ile gelen düğün bayram
herkese birden gelen sıkıntı ve felakete katlanmak, yalnızca bir kişiye gelene katlanmaktan daha kolaydır. - *** eşeği düğüne çağırmışlar, “ya odun eksik ya su demiş”
bir işi yapmamak için bahane bulmayı anlatan bir söz. - *** eşeği düğüne çağırmışlar, “ya su lazımdır ya odun” demiş
bir işi yapmamak için bahane bulmayı anlatan bir söz. - *** eşeğin ölümü köpeğe ziyafettir (düğündür)
bir kişinin uğradığı zarar kimi zaman bir başkası için çıkar kaynağı olur. - *** gökyüzünde düğün var deseler kadınlar merdiven kurmaya kalkar
kadınların düğün ve eğlence için katlanamayacakları fedakârlık yoktur. - *** harman yel ile, düğün el ile
her işin gerçekleşmesi birtakım koşulların bulunmasına bağlıdır. - *** kambersiz düğün olmaz
her toplantıda veya her işin içinde bulunmak merakında olanlar için yarı sitem, yarı şaka olarak söylenen bir söz. - *** ölü evinde ağlamasını, düğünevinde gülmesini bilmeli
insan içinde bulunduğu çevrenin durum ve koşullarına uygun biçimde davranmasını bilmelidir. - *** çocuk seversen beşikte, koca seversen döşekte
çocuğu kucağına almadan, beşikte yatarken sev; kocana karşı olan sevgini de başkalarının yanında değil, döşekte göster. - *** dumansız baca olmaz, kahırsız koca olmaz
dumanı olmayan baca olamayacağı gibi karısına sıkıntı vermeyen koca da olmaz.
DEYİMLER
- *** karısının üstüne evlenmek
karısı varken bir kadınla daha evlenmek: “Fakat hanımefendi, bugün İstanbul’da karısının üstüne evlenmiş kaç erkek var?” -H. C. Yalçın. - *** (birinin) düğününde kalburla (elekle) su taşımak
bir yardımına karşılık olarak bekâr bir kimseye çok büyük bir yardımda bulunma sözü vermek. - *** düğün aşıyla dost ağırlanmaz
“ağırlamanın değeri, özel olarak hazırlanmasında, bir fedakârlık yapılmasındadır” anlamında kullanılan bir söz. - *** bir (aynı) yastıkta kocamak
karı koca birlikte uzun bir ömür sürmek. - *** düğün bayram etmek
çok sevinmek, çok sevinç duymak. - *** düğün değil bayram değil, eniştem beni niye öptü
gösterilen yakınlığın, iltifatın gizli bir nedeni olduğu düşünüldüğünde söylenen bir söz. - *** koca bulmak
kız veya kadın kendisi ile evlenecek bir erkek bulmak: “Üstelik kadının adı da çıktı, bir daha koca bulamadı.” -R. H. Karay. - *** kocaya gitmek
evlenmek: “Harfleri okuyup yazamadan on üçümde kocaya gidecektim.” -A. Kulin. - *** kocaya kaçmak
kız ailesinin izni olmadan ve nikâhlanmadan bir erkekle kaçmak: “Büyük kızı kocaya kaçtığı zaman küçükleri on iki dönüm tarlanın hakkından gelecek kadar yetişkindiler.” -N. Cumalı. - *** kocaya varmak
kız, kadın evlenmek: “On üç yaşındayken altmış altı yaşında bir kocaya vardığı için izdivaç denen şeyden nefret etmişti.” -Ö. Seyfettin. - *** kocaya vermek
kız veya kadını evlendirmek. - *** düğün dernek, hep bir örnek
olayların veya yapılan işlerin hep birbirine benzediğini anlatan bir söz. - *** düğün pilavıyla dost ağırlamak
başkasının kesesinden veya elinden ikramda bulunmak. - *** düğünevi gibi
sevinçli ve telaşlı bir kalabalık bulunan (yer). - *** karılık etmek
1) evli bir kadın kocasına olan görevini yerine getirmek; 2) hkr. erkek için döneklik etmek, hile yapmak.