F Harfiyle Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları

0
Advertisement

F Harfiyle Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları, en güzel bebek isimleri ve isimlerin anlamları sözlüğü

konuşan bebek

Kaynak: pixabay.com

F Harfiyle Başlayan Kız Bebek İsimleri
ABCÇDEFG HIİJ KLMNOÖPRSŞTUÜV YZ

Fadik: “Fatma” adının halk arasında. edalı ve değişik bir şekilde söylenişi.
Fadile: Erdemli, fazilet sahibi. 2. Saygın kişi.
Fadime: “Fatma” adının bir başka söyleniş biçimi.
Fahika: Manevi yönden üstün olan, yüksek, yüce.
Fahiman: Yüce kişi. 2. itibarı olan kişi.
Fahime: Büyük, ulu, yüce.
Fahire: Onurlu, şanlı, şerefli.
Fahriye: Onurlu, şerefli. 2. Şeref kazanmak amacıyla, herhangi bir karşılık beklememeksizin yapı1an iş.
Fahrünisa: Kadınların onurunu şerefini temsil eden kadın. 2. Onurlu kadın.
Faide: Fayda, yarar.
Faika: Üstün tutulan, yeğlenen.
Faize: Istediğini elde eden, başarılı olan.
Fakihe: Zeki, anlayışlı. 2. Fıkıh biliminde uzman olan.
Fariha: “Feriha” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Faraziye: Gerçekte olmayıp, varsayılan.
Farika: Ayırt edilmesine neden olan, özellik.
Farise: Anlayışlı. 2. Bir şeyi önceden hissedebilen, zeki.
Fariza: Farz, Allah’ın emri. 2. Gerekli, elzem. 3. Görev, borç. 4. Hisse, pay.
Fasihe: Açık, yanlışsız, etkili bir biçimde söylenen. 2. Açık seçik.
Fatine: Anlayışlı, uyanık, çabuk kavrayan.
Fatma: Çocuğunu sütten kesen kadın. 2. Hz. Muhammedin ilk karısı Hz. Hatice’den doğan kızının adı.
Fatmagül: Gül gibi güzel yeni anne olmuş kadın.
Fato: “Fatoş” adının bir başka söyleniş biçimi.
Fatoş: “Fatma” adının başka söyleniş biçimi.
Fazile: Fazilet sahibi.
Fazilet: Ahlakın övdüğü iyilikçilik, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi niteliklerin genel adı, fazilet. 2. İnsanın ruhi olgunluğu
Fecriye: Tan yerinin ağarması. 2. Şafak kızıllığı
Fehiman: “Fahiman” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Fehime: Zeki, anlayışlı, kavrayışlı.
Fehmiye: Anlayışlı kavrayışlı.
Felat: Kurtuluş, Fırat’ın iki büyük kolundan biri.
Felin: Mantar.
Fer: Işık, aydınlık.
Feradis: Cennetler, uçmaklar. 2. Bahçeler, cennet bahçeleri.
Ferahay: Güzelliğiyle insanın gönlünü şenlendiren.
Ferahcan: İçtenliğiyle insanı rahatlatan.
Ferahdil: Tatlı dilli.
Ferahet: Onuruna düşkün olan, onurlu.
Ferahfeza: Sevinci arttıran, neşelendiren. 2. Türk müziğinde, yegah perdesinde karar kılan makamlardan biri.
Ferahgül: Güzelliğiyle neşe saçan.
Ferahnak: Sevinçli, neşeli. 2. Alaturka müzikte bileşik bir makam.
Ferahnaz: Nazlılığıyla insanı sıkmayan.
Ferahnisa: İnsanın gönlünü açan, iç rahatlığı veren kadın.
Ferahnur: İnsanın gönlünü ışık saçarak aydınlatıp ferahlatan.
Ferahnüma: İçindeki sevinci, neşeyi dışarı vuran, gösteren.
Ferahru: Yüzünden tebessümü hiç eksik etmeyen.
Ferahsal: İnsanın yüreğini, gönlünü ferahlatan.
Ferahsu: Su gibi ferahlatan.
Ferahşan: Gönlü şenlendirmesiyle tanınan.
Ferahşen: Gönlü şenlendiren.
Ferahtan: Tan vakti gibi insanı ferahlatan.
Ferahyar: Gönlü şenlendiren sevgili.
Ferahyüz: Görünümüyle insanı rahatlatan.
Feramuş: Unutma, hatırdan çıkartma.
Feraset: Çabuk anlama, sezme, 2~ Uyanıklık.
Feraset: Zeka, kavrayış, kabiliyet
Feray: Ay ışığı, ayın parlaklığı, ışıltı saçması.
Feraye: “Feray” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Ferdacan: İçtenliğini ileride de kaybetmeyecek olan. 2. Dürüst kişi.
Ferdagül: Her zaman gül güzelliğinde olacak olan.
Ferdağ: Dağ gibi güçlü.
Ferdanaz: Hep nazlı, olan.
Ferdane: Tek, yalnız.
Ferdaniye: Eşsiz olma durumu.
Ferdanur: Durmaksızın ışık saçan.
Ferdiye: Birlik, tek olma. 2. Bireylik.
Fercan: İnsanın ruhuna aydınlık veren bir içtenliğe sahip olan.
Fergül: ışıklı ve gül gibi güzel olan.
Fergün: Aydınlık gün.
Ferheng: Bilgi, ustalık. 2. Sözlük.
Ferhunde: Kutlu, uğurlu.
Feri: Köke değil, dallara ait olan. 2. ikinci derecede olan.
Feribe: Aldatan, kandıran.
Ferican: Can ışığı, ruh aydınlığı.
Feride: Eşi, benzeri olmayan, tek. 2. Çok değerli inci.
Feriba: Sevinçli.
Ferigül: Güle benzeyen.
Ferinaz: Nazlı güzel.
Ferinur: lşıl ışıl parıldayan.
Feris: Şık, zarif.
Ferisal: ışığını saç anlamında.
Feriser: Çok ışıklı olmasıyla göz kamaştıran
Ferisoy: Işık saçan bir soydan gelen.
Ferisu: Temizliği ve berraklığıyla ışık saçan.
Ferişan: Şanı ve şöhretiyle göz kamaştıran.
Ferişen: Neşe saçan.
Ferişte: Melek.
Feriyar: Işık saçan sevgili.
Fermude: Buyrulmuş, emir ferman.
Fernaz: Nazlı güzel.
Fernur: Aydınlık, ışık.
Fersal: Her yanından ışık saçan.
Fersude: Eskimiş, yıpranmış aşınmış. örselenmiş.
Feruze: “Firuze” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Feryüz: Yüzünün güzelliğiyle ışık saçan.
Ferzan: Bilim ve hikmet sahibi.
Ferzane: Bilgin, filozof. 2. Bilgili kişi.
Ferzin: Kraliçe.
Fetanet: Çabuk anlayan, çabuk kavrayan.
Fethiye: Almak, fethetmek 2. Muğla’nın güzel ilçesi.
Fettan: Gönül ayartıcı. 2. Ayartıcı göz.
Fevziye: Kurtuluş, zafer kazanma, üstün gelmeyle ilgili.
Feyman: Ahlakta olgunluğu amaçlama, iyi ahlaka yönelme.
Feyza: Bolluk, verimlilik, bereket. 2. Taşkın.
Feyzan: Çok bereketli, çok verimli. 2. Çok taşan.
Feyziye: Bolluk, bereket. 2. Bağış, İhsan.
Feza: Sonsuzluk, bitimsiz boşluk, uzay.
Fındık: Küçük ağaçlarda yetişen, kabuklu, besleyici yemiş.
Fırışte: Melek.
Fıtnat: “Fitnat” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Fidan: Ağaç ve ağaççıkların yeni yetişeni. 2. Mecazi anlamda kullanılan “fidan gibi” ince, uzun, narin.
Fidancan: İçtenliğinden hiçbir şey kaybetmemiş olan.
Fidancık: Sevimli, daha çok minik anlamında.
Fidangül: İnce uzun, güzel ve hoş kokulu.
Fidannur: Gençliği, tazeliği ve körpeliğiyle gelecek vaad eden.
Fide: Bahçıvanlıkta tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek.
Figan: Bir acı sonucunda sıkıntıya düşüp bağırıp, çağırma. 2. Çığlık, inilti.
Figar: İncinmiş, yaralı.
Figen: Atıcı, yıkıcı, indirici, düşüren.
Fikir: Düşünce, anlayış, zihin.
Fikriye: Düşünceler, fikir işleri.
Filiz: Ocaktan çıkarılan işlenmemiş maden birleşiği. 2. Yeni sürmüş körpe ve küçük dal veya yaprak, sürgün. 3.
İnce ve güzel vücutlu.
Filizi: Asma filizinin rengi, açık yeşil renk.
Firaset: Çabuk kavrayış, çok güçlü sezi yetisi.
Firaz: Yüksek, en üst yer. 2. Yokuş, çıkış. 3. Yukarı kaldıran, yükselten.
Firdevs: Cennetler, uçmaklar. 2. Bahçeler , cennet bahçeleri.
Firdews: Cennet bahçesi, cennet.
Firkat: Ayrılık, dostlardan veya sevgiliden ayrılma.
Firuze: Gök mavisi renginde değerli bir süs taşı.
Fitnat: Zihin açıklığı, çabuk kavrayış, zeka.
Fuçin: Hatun, kadın.
Fulya: Nergisgillerden ve bu bitkinin zerrin ve nergis adlarıyla anılan, sarı ve beyaz renginde olan güzel kokulu bir çiçekleri.
Funda: Kurak yerlerde yetişen çalılık.
Furkan: İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayıran her şey.
Füruzan: Parlayan, parlak.
Füsun: Büyülü, sihirli. 2. Şaşırtıcı güzellik.
Füsünkar: Büyüleyici, çekiciliği olan. 2. Sihirbaz.
Füsunnaz: Nazında bir esrar olan, gizem olan.
Fütade: Tutkun,sevdalı, müptela olmuş.


Leave A Reply