Ferîdüddîn i Attâr Kimdir? Mantık-ut Tayr’ın Yazarının Hayatı ve Eserleri

0
Advertisement

Ferîdüddîn-i Attâr kimdir ve ne yapmıştır?  Mantık-ut Tayr’ın yazarı Ferîdüddîn-i Attâr’ın kısaca hayatı ve eserleri hakkında bilgi.

Ferîdüddîn i Attâr

Ferîdüddîn i Attâr

İranlı tasavvuf şairidir. 1119 yılında Nişabur’da doğmuş yine aynı yerde 1193 yılında vefat etmiştir. Bir söylentiye göre babası, bazı kayıtlara göre kendisi güzel kokular yapmakta çalıştığı için attar (ıtır’dan aktar) diye anılır.

Döneminin ünlü mutasavvıflarından Kutbettin Haydar’ın yanında yetiştiği belirtilir. Çeşitli bilgi dallarına dağılan merakı ve çabasıyla iyi ün kazandığı, Şiiliğini örterek dersler verdiği, Mazharül’l-Acaib (Garip Görünümler) eserinin suçlanarak yakıldığı, yazarının bir süre Mekke dolaylarına kaçarak canını kurtardığı, Tezkereta’l-Evliya (Ermişler Tezkeresi) eseriyle bir yere kadar kendisini bağışlattığı, kaynaktan kaynağa geçen ortak kanılardır.

Tasavvuf inancını konu edinen, insanın ruhsal yüceliğini koşullarını şiirleştiren, Evren-Tanrı birliğini açıklayan Platoncu felsefeyi yaymaya çalışan, nazımla yazılmış başlıca eserleri arasında Mantıkü’t -Tayr (Uçanların-Kuşların Dili) başta gelir. Öteki mesnevileri: Hüsrevname, Esrarname, İlahiname, Musibetname, Miracname, Pendname, Bülbülname.

Mantık-ut Tayr

Mantık-ut Tayr Allah’ın birliği, İslam dininin son peygamberi Muhammed’in methi gibi konulara sahip olan uzunca bir girizgâhın ardından kuşların kendilerine bir padişah seçmek istemelerinden bahseden bir giriş bölümü ile başlar. Kuşlar bir araya gelip her ülkenin padişahı olduğu kendi ülkelerinin de bir padişahı olması gerektiğini tartışırlar. Daha sonra içlerinde en bilge görülen Hüdhüd onlara padişahlarının ancak ve ancak Simurg kuşu olduğunu aktarır. Bu nokta ile birlikte Hüdhüd hikâye içerisinde önemli bir semboldür ve giriş kısmında kuş topluluğundaki Hüdhüd şu şekilde betimlenir:

Advertisement

“Sırtında tarikat elbisesi, başında ise hakikat tacı vardı.”
Eserde Tanrı’yı sembolize eden Simurg kuşuna yapılan betimlemelerden biri ise şudur:

“Kuşkusuz bizim de bir padişahımız vardır. O da Kaf Dağı’nın ardındadır.”
“Adı Simurg’dur, kuşların padişahıdır. O bize yakındır lakin biz ona oldukça uzağız.”

Attar, bu sembolik öyküsünde, insanın nefsiyle yapacağı çetin uğraş sonucunda Allah’a ulaşacağını, Allah’ın, nefsle ilgili isteklerden temizlenen kalpte tecelli edeceğini anlatmak istemiştir. ‘

Gülşehri, bu temayı olduğu gibi aktarmamış, buna birtakım öykü ve fıkralar da eklemiştir. Attar’ın Esârname’si, Mevlâna’nın Mesnevî’si ve Kelile Dimne ile Kâbusname adlı eserlerden de faydalanmıştır.


Leave A Reply