Advertisement
Fıçı ile ilgili cümleler. Fıçı kelimesi içeren “Fıçı” kelimesinin kullanıldığı cümle örnekleri, fıçı nedir, sözlük anlamı ve açıklamaları.
Fıçı Kelimesiyle Gerçek, Mecaz ve Yan Anlamların Kullanıldığı Cümleler
- Hırsızların lideri diğer hırsızları yağ fıçılarının içine koyarak Ali Baba’nın evine gitmiş.
- Babam işten geldiğinde barut fıçısı gibiydi, yanına yanaşamıyorduk.
- İçeceklere gelince keçi sütünden yapılan surutka suyu, yani peynir suyu fıçı fıçı satılır.
- Kaliteli kırmızı şaraplarını 18. yüzyılın başlarından beri meşe fıçıların içinde olgunlaştırıyorlar.
- Kafesinin dekorasyonu için fıçılardan masalar yaparak değişlik bir hava yaratmış.
- Kuru ürünlerin korunmasında kullanılan fıçılar, çam veya başka yumuşak ağaç türlerinden hazırlanan fıçı tahtalarının gevşek bir biçimde tutturulması yoluyla yapılır.
- Eskiden insanlar yiyeceklerini saklamak için fıçıları kullanırlarmış.
- Fıçıda yapılan tereyağına doyum olmuyor.
- Evin babası eve kocaman fıçılarla su getirirdi..
- Son zamanlarda çok kilo aldım; fıçı gibi oldum.
- Eve geldiğimde babamı barut fıçısı gibi sinirli buldum.
- Fıçılarda saklanan adamlar Ali Baba ve Kırk Haramiler masalında bana hep ilginç gelmiştir.
- Adamın rejime girmesi gayet normaldi çünkü fıçı gibi şişmanlamıştı.
- Şarapların fıçılar içinde yıllanmasını bekliyorlar daha sonra anlaşmalı işletmelere satıyorlardı.
- Fıçının içinde bozulmayacak yiyecekleri saklıyordu.
Fıçı Nedir? Sözlük Anlamı
- “Fıçı”
1. Bir araya getirilerek çemberlerle tutturulmuş ensiz tahtalardan yapılan, yuvarlak, karnı şişkin ve altı üstü düz kap
“Su, kocaman fıçılara doldurulup arabalarla Beykoz’a getirilir.” – S. Birsel
2. Bu kabın alabileceği miktarda olan - “fıçı gibi ”
kısa boylu ve çok şişman - “fıçı balığı ”
Fıçıya istif edilmiş balık tuzlaması - “iğneli fıçı ”
Çok sıkıntı ve üzüntü veren durum veya şey - “barut fıçısı ”
1. Barut koymaya, doldurmaya ve muhafaza etmeye yarayan fıçı
2. Her an olay çıkabilecek durumda olan yer
“Makedonya’nın bir başka adı barut fıçısıydı o dönemde.” – N. Cumalı
3. Çok kızgın, sinirli ve kinle dolu kimse - “barut fıçısı gibi ”
1. çok kızgın, sinirli (kimse)
“Sadi Nahit’i delice kıskanıyordu, içi bir barut fıçısı gibi hasetle doluydu.” – T. Buğra
2. kavgaya yol açacak (durum) - “şarap fıçısı ”
Şarabın dinlenmeye bırakıldığı büyük tahta fıçı