Fıkra İle İlgili Cümleler, Fıkra Nedir, Özellikleri, Fıkra İle Örnek Cümleler

0
Advertisement

Fıkra ile ilgili cümleler. Fıkra kelimesi içeren “Fıkra” kelimesinin kullanılmış örnek cümleler, Fıkra nedir, özellikleri hakkında bilgi.

Komik Rakamlar

Kaynak: pixabay.com

Fıkra Kelimesiyle Gerçek, Mecaz ve Yan Anlamların Kullanıldığı Cümleler
  1. Öğretmenimiz defterimize bir adet Nasrettin Hoca fıkrası yazmamızı söyledi.
  2. İnsanları güldürmeye çalışıp fıkra anlatmayı hiç sevmem.
  3. Bir gazete için her gün bir tane fıkra yazıyorum.
  4. Web sitemize bir fıkra köşesi yapmaya ne dersin?.
  5. Anlattığı fıkra ortamı yumuşatacağına daha çok buz kesmesine sebep oldu.
  6. Uçakta anlattığı fıkraya hala gülüyorum.
  7. Bu fıkrada anlatılana göre deniz yıldızları kopan uzuvlarının yerine yenilerini yapabiliyorlarmış.
  8. O kadar güzel fıkra anlatırdı ki fıkralar onla beraber can bulurdu.,
  9. Gel senin moralini düzeltmek için bir fıkra anlatayım.
  10. Tatildeyken yayının aksamaması için sıkı çalışıp gazeteye fıkralar hazırlamalıyım.
  11. Nasrettin Hoca’nın da fıkrasında söylediği gibi, Parayı veren düdüğü çalar.

Fıkra Nedir? Özellikleri

Fıkra; bir bütünün kendi sınırları içinde bütünlük taşıyan kendi parçasıdır: Omur, bend, madde, kısa öykü, özlü günlük yazı. Sözcüğün ilk üç anlamı bir yana, dördüncüsü dilden dile geçen (bazı durumlarda hikâye de denen) anlatı türünü belirler. Bu kümeden olan anlatılar Türk Halk Edebiyatı’nda hem sözlü gelenek, hem yazılı kaynak olarak zengin bir hazine tutarındadır. Yazık ki gereğince derlenmiş, sınıflanmış ve incelenip değerlendirilmiş değildir. Lâtife, nükte, fıkra diye anılan bu anlatıların başlıca özellikleri; tekerlemesiz, kısa, özdeyiş biçiminde oluşları, müzih değeri taşıyışları, bazı nitelikleri yüzünden yetişkin erkek çevrelerinde geçerli sayılışlarıdır. Çeşitleri: Kişileri belli halk tipleri olanlar (Bekri Mustafa, İncili Çavuş, Nasrettin Hoca); özel acili olmayıp bir toplum zümresini temsil edenler (Bektaşi, Yörük, Laz…).

Bir düşünce yazısı olan fıkra ise bu türün öteki biçimleri gibi (makale, sohbet; söyleşi, deneme) insan kafasının kuşku duyabildiği yeni zamanların, özellikle basın-yayım işinin günlük gazete ve haftalık dergiye kavuştuğu dönemin ürünü; sürekli gazete yazarlığının, günlük olayları yorumlayıp değerlendirme amacının birimidir. Köşe yazısı olarak belli bir sütun başlığı taşır; kısa, özlü, etkili, halk oyunu ilgilendirici, ölçülü bir mizah bakışındadır. İğneleyici bir tutum, karşılaştırmalı bir yöntem, yakışıklı ve uygun alıntılarla gerçeğe yönelen bir düşünce yazısıdır. İlk örnekleri pek suya sabuna dokunmaz günlük iş ve işlemleri konu edinen (Ahmet Rasim, Refik Halit Karay, Refi Cevat Ulunay, Burhan Felek…) günümüzde çok özlü etkiler taşıyarak kamuoyu yapan, kamuoyunu yönlendiren, düşünce yaratıp akım durumuna getiren örnekleri çoğalmıştır. Tanzimat gazeteciliğiyle başlayan tür, asıl Cumhuriyet’ten, özellikle demokrasi yaşamına geçişten (1946) sonra önem kazanmış, en başarılı kalemlerini yaratmıştır.


Leave A Reply