Franz Kafka, Dünya Edebiyatının Önemli İsminin Resimli Sözleri Alıntıları

Dünya edebiyatının önemli ismi Franz Kafka’ya ait resimli güzel sözler, hayata yalnızlığa dair alıntılar, sözler.

Franz Kafka

Alman yazar Franz Kafka, 20. yüzyılın en önemli yazarlarından biriydi ve hala edebiyat dünyasını süsleyen en büyük yazarlar arasında sayılıyor. Kafka, avukat olmak için çalıştı ve daha sonra bir sigorta şirketinde iş buldu; ancak boş zamanlarının çoğunu yazı işlerine ayırdı. Kafka, 40 yaşında ölümünden dolayı yaklaşık 12 yıl süren bir edebiyat kariyerinde, “Metamorphosis”, “The Castle” ve “The Trial” gibi klasikleri içeren şaşırtıcı bir çalışma grubu üretti. Romanlarının ve kısa öykülerinin çoğu, varoluşçuluk ve sürrealizme benzer temalara dayanıyordu; Bunun bir sonucu olarak “Kafkaesk”, öykülerindeki durumlara benzer gerçek yaşam durumlarını tanımlayan İngilizce sözlüğün bir parçası olan bir kelimedir. Kafka, zengin çalışmalarında da görüldüğü gibi iyi bir düşünürdü ve hayatın neredeyse her yönüyle özdeşleştirilebilecek bir alıntı hazinesi üretti. Kafka’nın edebi kariyeri boyunca ürettiği bilgelik incileri arasında, size kesinlikle hayata yeni bir bakış açısı kazandıracak seçkin alıntılardan bazıları var.

Franz Kafka Sözleri

• Umut olmasına var, sınırsız denecek kadar umut var, ama bizim için değil.
• En kötüsü de sahip olamadığın şeylere, ait olmandır.
• Çoğu kitap, kişinin kendi şatosundaki bilinmeyen odaların anahtarı gibidir.

İnsanlara yakın olmak, kişiyi kendisini gözlemlemeye iter.

• Mesele, çocuklarına vereceğin herhangi bir ders değil, örnek bir yaşamdı.
• Zamanını hep engel aramakla geçirme, belki de hiç engel yoktur.
• Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında.

Bu gece de sana mutlu uykular dilerken her şeyimi sana veriyorum bir solukta! Benim mutluluğum sende erimektedir.

Bir kitap, içimizdeki donmuş denizin baltası olmalı.

Ben kuş arayan bir kafesim.

• Gençlik mutludur çünkü güzelliği görme kapasitesi vardır. Güzelliği görme yeteneğini koruyan kimse asla yaşlanmaz.
• Konuştuğumdan farklı yazıyorum, düşündüğümden farklı konuşuyorum, düşünmem gerekenden farklı düşünüyorum ve böylece her şey en derin karanlığa doğru ilerliyor.
• Ben özgürüm ve bu yüzden kayboldum.

Anlamanı sağlayamam İçimde olup biteni kimsenin anlamasını sağlayamam. Bunu kendime bile açıklayamıyorum.

• Hayatın anlamı, bitmesidir.
• Tüm diller kötü bir çeviridir.
• Yazmayan bir yazar, delilikten kaçan bir canavar.

Bence sadece bizi yaralayan ve bıçaklayan türden kitapları okumalıyız.

• Kitaplar narkotiktir.
• Evet, seni seviyorum budala! Tıpkı denizin, kendi dibindeki bir çakıl taşını sevmesi gibi… Evet, işte sevgim seni böyle kaplıyor! Ve Tanrı izin verirse, senin yanında bu kez ben çakıl taşı olacağım…
• Uyudu, uyandı, uyudu, uyandı, sefil hayat.

Yollar yürüyerek yapılır.

• Yalnızca dayanılmaz derecede mutsuz olduğumda kendime dair gerçek hislere sahip oluyorum.
• Palto giymeye üşenirken bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben? İçinde bulunduğum durumu kimseye anlatamam. Sen de anlamazsın Ben bile anlamıyorum ki başkasına nasıl anlatırım?
• Yazmak mutlak bir yalnızlıktır, kişinin kendi soğuk uçurumuna inmesidir.

Zincirlerdeyim. Zincirlerime dokunma.

• Olmamasına razıyım. Oluyormuş gibi olmasın yeter.
• Sadece aptallıkları yüzünden kendilerinden bu kadar emin olabilirler.
• Sahip olmak ve gerek duymamak, ihtiyaç duymaktan ve sahip olmamaktan daha iyidir.

Cehaletin mutluluk olduğunu söylüyorlar …. yanılıyorlar.

• Âdem’in Cennetten kovulduktan sonra beslediği ilk evcil hayvan yılandı.
• Sorunları genellikle beni yutmalarına izin vererek çözerim.
• Henüz yaşamadığı için ölmekten çok korkuyor.

Aşk, çelişkilerden oluşan bir dramdır.

• Belli bir noktanın ötesinde geri dönüş yoktur. Bu noktaya varılması gerekiyor.
• İlk izlenimler her zaman güvenilmezdir.
• Tüm hayatımı onu bitirme arzusuna direnerek geçirdim.

Odamda günlerdir yalnızım,  ziyanı yok dünyada da yıllarca yalnız değil miydim?

• Biri yatakta tek başına yatarken bir battaniyenin kaç düşünceyi boğduğunu ve kaç tane mutsuz rüyanın sıcak tuttuğunu bir düşünün.
• Özgürsün ve bu yüzden kayboldun.
• Tanrı fındıkları verir, ama kırmaz.

• Kendini öldürmek o kadar anlamsız olurdu ki, istese bile anlamsızlık onu başaramaz hale getirirdi.
• Yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşmazlar, yolda hayaletler tarafından yutulup giderler.
• Kelepçelerde olduğu gibi birbirimizi kollarımızda kenetleyebileceğimiz derin ve dar bir mezar hayal ediyorum ve yüzümü sana saklayacaksın ve sen yüzünü içimde saklayacaksın ve kimse bizi bir daha görmeyecek.

Yoruldum, hiçbir şey düşünemiyorum ve sadece yüzümü kucağına yatırmak, elini başımda hissetmek ve sonsuza kadar öyle kalmak istiyorum.

• İlerlemeye inanmak, henüz bir ilerleme kaydedildiğine inanmak anlamına gelmez.
• Özgür olmayı seçebilirsiniz, ancak bu vereceğiniz son karar.
• Huzur mu istiyorsun? Az eşya, az insan.

Dar bir çember içinde olmak en saf ve temiz olanıdır.

• İnanç giyotin gibidir; onun kadar ağır, onun kadar hafif.
• Benim okumaktan kaçındığım her satırda sen yazılısın.
• Dalgaların bir su damlasını kaldırıp kıyıya atması, denizdeki ezeli dalgalanma olayını asla engellemez; hatta denizdeki dalgalanma, kıyıya atılan damlaya borçludur varlığını.

 Sorularımızın değerini cevaplarımızla düşürüyoruz.

• Kıyamet günü’nü böyle adlandırmamızın nedeni ancak bizim zaman kavramımızdandır; aslında o bir tür sıkıyönetim mahkemesidir.
• Benim yalnızlığım insanlarla dolu..
• Yere düşmeden tutun sevdiklerinizi
  Toprak aldıklarını geri vermiyor