Fuji Dağı, Japonya’nın Zirvesindeki Efsanevi Koni Fuji’ye Yolculuk

0
Advertisement

Fuji Dağı nerededir? Japonya’nın en yüksek ve efsanevi dağı Fuji Dağı’nın Japonya’daki yeri, özellikleri, büyüleyici güzelliği hakkında bilgi.

Fuji Dağı

Fuji Dağı

Fuji Dağı, yükselen güneş kadar önemli bir Japonya sembolüdür. Yılın büyük bir bölümü karlarla örtülü olan kocaman konisi, Honshu’nun Pasifik sahillerinden tek başına ve zarafetle yükselir. Sayısız ressam ve fotoğrafçı ayırt edici profilini dünya çapında tanınır hale getirdi ve şairler görkemini sözcüklere sığdırmaya çalıştı. Yine de Fuji, orayı ziyaret edenlerde sözcük ve resimlerin yaratamayacağı bir huşu ve mucize hissi uyandırıyor.

Fuji Dağı’nın cazibesi daha çok kocamanlığı ve yalıtılmış zarafetinden, ayrıca dağın sürekli değişme özelliğinden geliyor: Işıkları ve havası değişir; pürüzlü kar örtüsü yükselip ve alçalır ve bulutlar sık sık dağın zirvesini belirsiz kılacak şekilde hareket ederken, buraya kısa süre için gelenleri hayal kırıklığına uğratır. Yazarların Fuji Dağı konisinin geometrik mükemmelliğinden bolca söz etmelerine karşın, dağın diğer bir cazibesi de mükemmel simetrisinden belli belirsiz uzaklaşmasındadır. Yalnızca yukarı doğru çıkışında belirsiz bir fark vardır ve bunlar bir noktada değil, buruşuk paralel bir hat üzerinde buluşurlar.

Fuji Dağı

Fuji Yanardağdır

Sivri kenarlı zirvesi gerçekte bir krater çerçevesidir çünkü 3776 metrelik Fuji Dağı bir yanardağdır ve sönmüşlerden biri de değildir. Birbirini takip eden lav ve kül akıntıları, 125 km üzerine kurulmuş bu kocaman dağı oluşturmuştur. İlk patlama MS 800’de kaydedilmiş ve o zamandan bu yana diğeri meydana gelmiştir ve 1707’de kaydedilen sonuncu patlama siyah küller 96 kilometre uzaktaki Tokyo caddelerine düşmüştür.

Advertisement

Japonlar genellikle Fuji Dağı’ndan, ona hürmetlerini gösteren ve insanlık onuru veren bir tabir olan Fuji-san diye bahsediyorlar. Japonya’nın asıl yerlileri Ainular dağın kutsallığına inanıyorlar ve isminin de Ainu dilinde ateş anlamına gelen “fuchi” kelimesinden türemiş olabileceğine inanıyorlar. Fuji Dağı ayrıca Shintolar- doğal ruhlara ve atalarına saygılı olan bir Japon dini- için de kutsal sayılıyor. Fuji-ko (Fuji halkı) dağı kutsal sayan dini bir mezheptir. 1558 yılında kurulan mezhebin bugün de çok sayıda müridi var.

Budist sanatçılar genellikle Fuji Dağı’nın görüntüsünün sularına yansıdığı Kawaguchi Gölü’ndeki manzaranın resmini yapıyorlar. Göl, bu orman, akarsu ve şelale zengini alandaki 5 gölden sadece biri. Yakındaki sahil şeridiyle dağ, göller ve ormanlar bir milli park oluşturuyor ve 80 milyon (Japonya’nın nüfusunun 2/3 ‘ü kadar) insan tarafından ziyaret ediliyor.

Fuji Dağı

Fuji Dağı’nın Hacıları

Bu geniş ziyaretçi akınından en az 250 bin kişi Fuji Dağı’nın eteklerine tırmanıyor. Burası bir haç yerine dönmüştür. Kadınların 1868 yılına kadar dağa tırmanmalarına izin verilmiyordu. Her hacı günahların sorumluluğunun hafiflemesini simgeleyen bir taş taşıyordu.

Günümüzde ziyaretçiler çoğunlukla Temmuz ve Ağustos aylarında yani dağın zirvesinin karlardan temizlendiği zaman buraya geliyorlar ve gelenler zirveye çıkan altı yoldan birini takip ediyorlar. Dağ yürüyüşçüleri arasında bazıları beyazlara bürünmüş Fuji-ko hacıları var. Yürüyüşçüler ve hacılar yollarının üzerinde baharda kiraz ağaçlan ve açelya çiçeklerinin olduğu rüzgara açık yamaçlara sadece sağlam küçük fundalar tutunabilen çam ve kara çam ormanlarından geçiyorlar. Tırmanış zorlu, hava birden değişebilir ve yukarılara doğru yaklaştıkça durmadan soğuyor. Ağustosta bile hava zirveye doğru çıkıldıkça 6 derece civarlarında oluyor.

Tırmanışın son ayağında Fuji’nin zirvesine doğru yollar kayalarla kaplı yamaçlara dönüşüyor (krater çevresi). Yaklaşık olarak dairesel çerçeveden yükselen sekiz tepe, zirvenin dalgalı bir görüntü kazanmasını sağlıyor. 700 metrelik geniş bir alanı kaplayan krater Nai-in (mabet) olarak biliniyor ve saygı gösteriliyor.

Advertisement
Büyük Dalgalar Tablo

Hokusai’ye ait Kanagawa’nın “Büyük Dalgalar”ının detayında Fuji görünmektedir

Sanat Eserlerinde Fuji Dağı

Ziyaretçileri arasında sanatçılarında sıkça yer aldığı Fuji Dağı, birçok sanat eserine de konu oldu. Görüşün açık olduğu zamanlarda Tokyo’dan ve Yokohama’dan görülebilen bu efsane dağ, Tokaido ile Tokyo ve Osaka arasındaki tren hattı kullanarak ulaşılabiliyor. Fuji Dağını izlemenin keyfine varamayanlar Shin-Fuji İstasyonundan sonra trenin sağ tarafında oturarak Tokyo’yu terk etmeden önce 40-45 dakika daha dağın keyfine varabilirler. Çoğu zaman bulutlar bu destansı dağı kendilerine saklıyor olsalar da, dağı az da olsa görebilmek büyük bir şans gerektiriyor.

Günün erken saatleri ve akşamın geç saatlerinde dağı görerek keyfine varma şansınız daha yüksek. Birçok ziyaretçi uzun tırmanışları gece yapıyorlar, zirveye ulaştıklarında da onlar için güneşin doğuşunu izleme zamanı oluyor. Soğuk bir yaz akşamının sonunda güneş yavaşça muhteşem mor, gümüşi ve kırmızı ışınlarını gökyüzüne çıkarıyor. Işınlar adeta kıyıdaki göllerin ve ormanların unutulmaz görüntüsünü destekliyor. Ve bu ışınlar bir yazarın mor bir mürekkebi bulaştırmasıyla kıyaslanabilir. Daha sonra Japonların kutsal dağının üçgen gölgesi bölgenin üzerine nüfus ediyor.


Leave A Reply