Geldi Safiye Gitti Kafiye Deyiminin Hikayesi, Anlamı, Dikkat İle Deyimler

0
Advertisement

Geldi Safiye Gitti Kafiye ne demek? Geldi Safiye Gitti Kafiye deyiminin hikayesi, anlamı, Geldi Safiye Gitti Kafiye ile ilgili örnek cümleler.

Arka resim kaynak: pixabay.com

Geldi Safiye Gitti Kafiye

“Geldi Safiye Gitti Kafiye Anlamı”

Dikkatin dağılmasını anlatan sözcük

Geldi Safiye Gitti Kafiye Deyiminin Hikayesi

Şiire merak salan bir adam, Safîye adında bir kadınla evlenmiş. Adam şiiri ne kadar severse eşi de o kadar hoşlanmazmış şiirden. Safiye, bir şey anlamadığı bu şiirler için, kocasının bunca zaman harcamasına bir türlü akıl erdiremezmiş. Kocasını şiir yazarken görünce saatlerce başının etini yermiş. Bu yüzden, adam şiir yazarken eşinin evde olmadığı zamanları kollarmış.

Hanımının evde olmadığı günlerin birinde adam başlamış şiir yazmaya. Bir iki derken şiirin sonlarına doğru gelmiş. Son mısranın kafiyesini koymaya çalışırken eşi çıkagelmiş.

— Yine mi şiir yazıyorsun, diye bağırmış.

Adam son kafiyeyi koyacakken bu gürültüyle yazacaklarını unutmuş. İlhamı kaçınca almış eline kalemi ve şiirinin son mısrasını şöyle bitirmiş:

Advertisement

— Geldi Safiye; gitti kâfiye…

“Dikkat gereken bir iş sırasında dikkatin dağıtıldığını ve işin yarım kaldığını” anlatmak için kullanılan bir deyimdir.

Geldi Safiye Gitti Kafiye İle İlgili Cümleler

  • *** Sen ne zaman telefon etsen işim yarım kalıyor, Safiye geliyor, kafiye gidiyor.
  • *** Ders çalışırken küçük kardeşinin yaramazlıkları kızın tüm konsantrasyonunu bozuyor. Safiye geliyor, kafiye gidiyor
  • *** Tam problemin çözümünü bulacaktım, babam odaya girdi. Geldi Safiye gitti kafiye.

Dikkat İle İlgili Deyimler ve Anlamları

  • dikkat çekmek
    1) ask. ‘dikkat’ komutunu yüksek sesle söylemek; 2) mec. ilgi toplamak: ‘Hangi konudan söz etse dikkati çekecek bir hava veriyor.’ -N. Cumalı. 3) mec. göze batmak, fark edilmek.
  • dikkat kesilmek
    bütün dikkatini bir şey üzerinde toplamak: ‘Naci, dikkat kesilmiş bütün davranışlarımı izliyor.’ -A. Ümit.
  • dikkate almak
    göz önünde bulundurmak, hesaba katmak, gereğini düşünmek: ‘O yüzden annemin sözlerini dikkate almadı.’ -A. Kutlu.
  • dikkati calip olmak
    dikkati çeken kimse veya şey olmak.
  • dikkatini çekmek
    uyarmak.
  • dikkatini çekmemek
    birinin ilgisini uyandırmamak: ‘Arapça konuşan milletler arasındaki ayrılıklar da onun dikkatini çekmemişti.’ -M. Kaplan.
  • dikkatini toplamak
    duygu ve düşünceyi bir konu veya yapılan iş üzerinde yoğunlaştırmak: ‘Dikkatini topladı, yürüyen insanlara daha bir titizlikle bakmaya başladı.’ -O. Aysu.
  • nazarıdikkate almak
    1) dikkatle inceleyerek değerlendirmek; 2) göz önünde bulundurmak.
  • nazarıdikkatini çekmek
    ilgisini çekmek.
  • pürdikkat kesilmek
    çok dikkat etmek: ‘Bir tıkırtı, bir ayak sesi duyar mıyım diye kulaklarımı açıp pürdikkat kesildim.’ -A. Ümit.


Leave A Reply