Gelişme, İlerleme Büyüme İle İlgili Atasözleri, Deyimler, Anlamları, Açıklamaları

0
Advertisement

Gelişmek, ilerlemek ve büyümek anlamı içeren atasözleri ve deyimler nelerdir? Bu atasözü ve deyimlerin anlamları ve açıklamaları. Gelişme ile ilgili atasözleri ve deyimler.

gelişme atasözleri

Arka resim kaynak: pixabay.com

Atasözleri

  • ” ata arpa, yiğide pilav”
    canlıların güçleri, gelişmelerine yarayan şeylerle artar.
  • “cumhura muhalefet kuvvei hatadandır”
    olağan sayılmayacak kadar kısa bir zamanda olan bir gelişmenin sürekli olamayacağını anlatan bir söz.
  • “eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır”
    durumunda, çalışmasında hiçbir gelişme görülmeyen kimseler için kullanılan bir söz.
  • “çocuk düşe kalka büyür”
    çocuk yürümeye başladığı sırada sık sık düşer, anne baba bu duruma üzülmemelidir.
  • “kavun kökeninde büyür”
    çocuk anne baba ocağında, herhangi bir kişi doğup büyüdüğü çevrede yetişir, gelişir.
  • “akıl yaşta değil, baştadır”
    akıllı olmanın yaşla ilgisi yoktur, bazı küçükler büyüklerden daha akıllı olabilir.
  • “ağaç yaş (fidan) iken eğilir”
    insanlar küçük yaşta kolay eğitilir.
  • “ağaç yeşert meyve getirsin, oğlan büyüt ekmek getirsin”
    erkek evlat meyve veren ağaç gibidir, günü gelince evin geçim yükünü hafifletir.
  • “besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı”
    elinde büyüttüğün kişi gün gelip sana nankörlük edebilir.

Deyimler

  • “elinde büyümek”
    1) büyütülmek, bakılmak: ‘Çocuklar Nimet Hanım adında bir kadının elinde büyüdüler.’ -R. N. Güntekin. 2) eğitilmek, bilgi, görgü ve terbiye sahibi olmak, yetiştirilmek: ‘Üstadım, ben sizin elinizde büyüdüm, sizden feyzaldım.’ -F. F. Tülbentçi.
  • “dağda büyümüş”
    kaba ve görgüsüz kimse.
  • “(bir yiyecek) ağzında büyümek”
    sevmediğinden veya içi almadığından yutamamak
  • “(bir şeyden) ileri gelmek”
    1) oluşmak, meydana gelmek: ‘O kadar üşümesi trende saatlerce hareketsiz kalmasından ileri geliyordu.’ -S. F. Abasıyanık. 2) neden olmak; 3) bağlı bulunmak.
  • “dev adımlarla ilerlemek”
    çok çabuk ilerlemek, üst üste başarılar göstermek.
  • “pupa yelken ilerlemek (gitmek…)”
    1) yelkenler, arkadan esen rüzgârla şişmiş olarak, tam yolla: ‘Sicim gitgide boşalıyor, gemi hafif yana yatarak pupa gidiyordu.’ -S. F. Abasıyanık. 2) mec. alabildiğince, hiçbir şeye bağımlı olmadan: ‘Batı’da bilimsel araştırmalar, dramatik icat ve keşifler, pupa yelken ilerliyor.’ -T. Halman.
  • “büyümüş de küçülmüş”
    konuşması ve davranışları yaşına uymayan, büyüklerinki gibi olan: ‘Küçücük gözlü, çokbilmiş suratlı, büyümüş de küçülmüş, kavruk bir oğlandı.’ -H. Taner.


Leave A Reply