Georg Simon Ohm Kimdir? Alman Fizikçinin Hayatı ve Ohm Kanunu Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Georg Simon Ohm Kimdir? Alman fizikçi ve Ohm Kanunu bulmuş olan Georg Simon Ohm hayatı, biyografisi, çalışmaları, buluşları. Georg Simon Ohm hakkında bilgi.

Georg Simon Ohm Kimdir?

Georg Simon Ohm; (d. 16 Mart 1789, Erlangen, Bavyera – ö. 7 Temmuz 1854, Münih, Almanya), kendi adıyla anılan fizik yasasını bulan Alman fizikçidir. Ohm yasası bir iletkenden geçen akımın, iletkenin uçları arasındaki potansiyel farkı (gerilim) ile doğru orantılı, iletkenin direnci ile ters orantılı olduğunu ifade eder.

Ohm 1817’de Köln’deki Cizvit Okulu’nda matematik öğretmeni oldu. Günümüzde Ohm yasası olarak bilinen yasayı 1862’de yayımladığı iki makalede ve Die galvanisehe Kette, mathematisehe bearbeitet (1827; Galvanik Devrelerin Matematiksel Olarak İncelenmesi) adlı kitapçıkta açıkladı. Buluşu hem kuramsal açıdan hem de uygulamada büyük önem taşıyordu, buna karşın meslektaşları arasında hiç yankı uyandırmadı; bu nedenle Ohm Köln’deki görevinden ayrılmak durumunda kaldı. 1833’te Nürnberg Politeknik Okulu’nda profesör olan Ohm’ un buluşunun değeri önce Almanya dışındaki ülkelerde anlaşılmaya başladı. Ohm 1841’de Londra’daki Royal Society’nin Copley Madalyası ile ödüllendirildi, ertesi yıl bu kurumun yabancı üyeliğine seçildi. Elektrik direnci birimi onun anısına ohm olarak adlandırılmıştır.

Kaynak – 2

Georg Simon OHM (1789-1854), Ünlü bir Alman matematik ve fizik bilginidir. Elektrikte kendi adıyla anılan kanunu bulmuştur. (Ohm Kanunu)

Ayrıca akustik (ses) biliminde de bir ohm kanunu vardır ki, buna göre kulak karışık bir sesin içindeki yalın sesleri teker teker duyar.

Advertisement

Georg Ohm, Almanya’nın Erlangen şehrinde doğdu ve öğrenimini oradaki üniversitede tamamladıktan sonra Köln’de, Nürnberg’de matematik öğretmenliği yaptı. 1840’da Münih Üniversitesine profesör oldu. Bu arada daha çok elektrik üzerindeki çalışmalarıyla birçok buluşlar ortaya koydu. Bununla birlikte buluşları ilk önce ilgiyle karşılanmamış, Ohm bu ilgisizlik karşısında görevinden çekilmişti. Sonradan, buluşlarının değeri kabul edilerek kendisine Copley Ödülü verildi.

OHM Kanunu Nedir?

Ohm yasası, bir elektrik devresinin içinden geçen kararlı akım miktarının, devrenin gerilimi (iki ucu arasındaki potansiyel farkı) ile doğru orantılı olduğunu belirten yasadır.

Buna göre, eğer iletken bir telin iki ucu arasındaki potansiyel farkı (V, volt) üç katına çıkartılırsa, telden akan akım da (I, amper) üç katına çıkar ve V/I oranı sabit kalır. Belirli bir malzeme için geçerli olan V/I oranına o malzemenin direnci (R) denir ve ohm birimiyle ölçülür. Ohm yasasının geçerli olduğu malzemelerin direnci geniş bir gerilim ve akım değerleri aralığında değişmeksizin sabit kalır. Ohm yasası matematiksel olarak V/I=R biçiminde ifade edilebilir. Sabit sıcaklıkta, bir elektrik devresi boyunca direncin genellikle sabit kaldığını 1827’de Alman fizikçi Georg Simon Ohm deneysel olarak belirlemiştir.

Ohm yasası başka biçimlerde de ifade edilebilir. Buna göre, bir iletkenin içinden akan akımın şiddeti, iletkenin iki ucu arasındaki potansiyel farkının iletkenin direncine bölümüne eşittir (I=V/R); ya da bir iletkenin iki ucu arasındaki potansiyel farkı, iletkenden akan akım ile iletkenin direncinin çarpımına eşittir (V=IR). Sabit gerilimli bir devreye direnç eklenerek ya da devreden direnç çıkartılarak devreden geçen akımın şiddeti azaltılabilir ya da artırılabilir.

Ohm yasası, bazı değişikliklerle, alternatif akımlı devreler için de geçerlidir. Bu tür devrelerde gerilim ile akım arasındaki ilişkiler doğru akımlı devrelere göre daha karmaşıktır. Bu devrelerde akım sürekli değiştiğinden, akıma karşı direncin yanı sıra reaktans denen bir engelleme daha ortaya çıkar. Reaktans ile direncin bileşimine elektriksel empedans (Z) denir. Bir devrenin empedansı, devrenin uçlarındaki potansiyel farkının maksimum değerinin devreden akan maksimum akıma oranına eşittir. Alternatif akımlı bir devrenin empedansı sabit olduğunda, o devre için Ohm yasası geçerlidir ve yasa Z=V/I biçiminde gösterilebilir.

Ohms yasasına göre bir magnetik devrede magnetomotor kuvvetin magnetik akıya oranı sabittir.

Advertisement

Kaynak – 3

Georg Simon Ohm; Alman fizikçisidir (Bavyera/Ertangen 1789-Münih 1854). Erlangen Üniversitesi’nde öğrenim gördükten sonra İsviçre’ye giderek bir süre öğretmenlik yaptı. 181 l’de üniversiteye dönüp doktora derecesi aldı. 1813-1817 arasında Bamberg Lisesi’nde 1817-1826 arasında ise Köln’deki Cizvit Koleji’nde matematik ve fen dersleri öğretmenliği yaptı. Cizvit Koleji’nin sahip olduğu laboratuvar koşullarından yararlanarak burada çalışmalara girişti ve araştırmalarını elektrik konusuna yöneltti. İlk deneylerinde akım kaynağı olarak Volta pilini kullanan Ohm, sonraları daha düzenli akım verebilen termoelektrik pillerden yararlanarak daha duyarlı ölçümler yaptı. Bu deneylerde pilin ucuna cıva dolu iki kap bağlayarak bir telin ucunu bu kaplara sokmak suretiyle elektrik devresini oluşturuyordu. Bu deneyi değişik uzunluk ve kesitlerde teller kullanarak yineledi.

Telden akan akım şiddetini ve telin çevresinde oluşan manyetik etkiyi de pusula ibreli bir Coulomb burulma terazisiyle belirledi. Böylece iletken boyunca akım şiddetinin sabit kaldığını, gerilimin ise azaldığını gözlemleyerek, akım şiddeti ve gerilimin telin kesiti ve iletkenliğiyle doğru, uzunluğuyla ise ters orantılı olduğunu buldu. Bundan sonra kesit, uzunluk ve maden açısından belirli bir standart tel seçerek bu teli, öbürleri için indirgenmiş uzunluk (günümüzde direnç denir) adıyla tanımladı ve günümüzde onun adıyla anılan (akım şiddeti = elektroskopik kuvvet/indirgenmiş uzunluk (bugün bu terimler; akım şiddeti=gerilem/direnç) biçiminde gösterilen ünlü elektrik akımı yasasını ortaya attı.

1827’de Die Galvanische Kette, Matematisch Bearbeitet (Galvanik Devrelerin Matematiksel Olarak İncelenmesi) adlı kitabını yayımladı. 1828-1833 arasında Berlin Harp Akademisi’nde matematik dersleri verdi. 1833′ te Nürnberg Politeknik Okulu’nda fizik profesörlüğüne getirildi. 184l’de Londra’daki Royal Society’nin Copley Madalyası ile ödüllendirilerek 1843’te bu kurumun 1845’te Bavyera Akademisi’ nin üyeliklerine seçildi. 1852’de Münih Üniversitesinde fizik profesörlüğüne atandı ve yaşamının sonuna kadar çalışmalarını burada sürdürdü.


Leave A Reply