Geyşa Nedir? Geyşalar Ne Yapar? Geyşaların Tarihçesi ve Evrimi

0
Advertisement

Japonya’ya özgü bir kültürel kavram olan Geyşalık müessesi ile ilgili genel bilgilerin yer aldığı yazımız. Geyşa nedir? Ne iş yapar ve geyşalığın kısa tarihçesi.

Geyşalar, Japonya’da erkekleri eğlendirmekle görevlendirilen kadınlardır. Geyşalar daha çok eğlence yerlerinde, lokantalarda iş adamlarını eğlendirmekle görevlidirler. «Geyşa» kelimesi Japonca’da «sanat insanı» anlamına gelir. Geyşaların çoğu çeşitli müzik aletleri çalmasını bilirler, güzel de şarkı söylerler, fakat en önemli hünerleri güzel konuşmaktır. Geyşalar, eğlendirmekle görevlendikleri erkekleri tatlı konuşmaları ile oyalarlar. Onların konuşma alanları çeşitlidir. Eğlendirecek konular bulmakta güçlük çekmezler.

Geyşa

Geyşalar, Japon toplumunun zarafet ve neşe kaynağıdır. Gayet güzel giyinirler, nazik tavırlıdırlar. Yalnız geçmişle ilgili konularda değil, günün konularında da söz sahibi olacak kadar bilgilidirler. Kısacası geyşalar, her telden çalmasını bilirler. Geyşa sistemi, Japonya’ya has bir sistemdir. Dünyanın başka hiçbir memleketinde geyşaları veya onlara benzer tipleri bulmak mümkün değildir.

Geyşa olabilmek, sanıldığı kadar kolay bir iş değildir, fakat Japon kızlarına geyşaların hayatları pek çekici göründüğü için geyşa yetiştiren kurumlara başvuranlar hiç eksik olmaz. Geyşa olmaya karar veren genç kızlar, çoğunlukla pek küçük yaşta ailelerinin, rızası ile geyşa yetiştiren kuruma yazdırılır, bir miktar para verilir. Küçük kız, burada birkaç yıl kalır, yiyeceği, giyeceği, gezmesi, okuması, her türlü masrafı kuruma aittir. Yaşı gelince, toplum hayatına girer. Artık geyşa olmuş sayılır, çalışmaya başlar. Kazandığı paralarla ailesinin, daha önceden kuruma vermiş olduğu parayı taksit taksit ödemeye başlar.

Geyşalar çoğunlukla tiyatroyla da ilgilenirler. Tiyatroya karşı ilgi duyan geyşalar sahnede de geyşa rolü yapmaktan hoşlanırlar. Geyşalık evleninceye kadar devam edebilir. Evlenen geyşa mesleğini bırakmak zorundadır. Geyşalar Batı dünyasında geniş ilgi toplarlar. Geyşalar bir dönem Japonya’nın en büyük döviz kaynağı idi. Geyşalar kötü yola sapmadan erkekleri eğlendirmesini bilen gayet kültürlü, bilgili, kabiliyetli genç kızlardır.

Advertisement

Geyşa

Geyşaların Tarihi ve Evrimi

Geyşalar eğlendiriciydi ve başlangıçta çoğu erkekti. Geyşa becerilerini çeşitli Japon sanatlarında kullandı: müzik, dans ve hikaye anlatımı. Şehir geyşaları 市(machi 町) “zevk alanları” dışındaki partilerde bağımsız olarak çalışırken, mahalle geyşaları (kuruwa) bunu içlerinde yaptı. Machi ve kuruwa geyşaları nasıl eğlendirilecekleri konusunda ayırt edilmediler: her iki geyşa türü de şarkı söyledi, dans etti ve diğer geleneksel sanatları öğrendi. Ancak aradaki fark, hizmet süresini belirtmek için kullanılan tütsü, daha az kalabalığın olduğu ve daha seçkin bir izleyici kitlesinin olduğu yerlerde eğlendikleri için kuruwa için machi için daha azdı. Nezaketçilerin sanatsal seviyesi düştükçe, hem erkek hem de kadın geyşalara daha fazla talep vardı. 

Erkek geyşa zamanla (bazen hōkan幇間 veya taikomochi太鼓持 olarak da bilinir) ortadan kaybolmaya başladı ve 1800’lere gelindiğinde, dişi geyşa (başlangıçta onna geyşa , kelimenin tam anlamıyla ‘dişi geyşa’ olarak bilinir) erkek geyşa sayısının 3 katına çıkıp geride bıraktı ve “geyşa” terimi ortaya çıktı. Günümüzde olduğu gibi eğlence becerisine sahip kadınlara atıfta bulunmak için kullanılacaktır.

Geyşa

Geleneksel olarak, geyşa eğitimlerine genç yaşta başlanırdı. Bazı genç kadınlar, çocukluklarında geyşa evlerine satıldılar ve shikomi olarak adlandırılan bir çalışma aşamasına başladılar. Bu aşamada temizlik işlerini yapmak ve kendilerine verilen her türlü emre uymak zorundaydılar. Daha sonra çeşitli geleneksel sanatlarda eğitimlerine başladılar. Günümüzde shikomiler ev işlerinde de çalışmakta ve bir veya iki ay boyunca aileleriyle her türlü iletişimi engelleyerek bağımsızlıklarına alışmaktadırlar.

Çocuklukları boyunca geyşalar bazen daha deneyimli olanlara hizmetçi veya asistan olarak, daha sonra ise sadece gözlemleyip uyum sağladıkları eğitimlerinin ilk aylarında minarai , çırak geyşa ( maiko ) olarak çalıştılar; bu, karyukai’deki çıraklığı sırasında akıl hocası ve rehber olacak , onu ünlü, yetenekli ve saygın kılmak için mümkün olan her şeyi yapan onee-san ile eşleştirildiği bir törenden sonra . Bu eğitim geleneği Japonya’daki diğer disiplinlerde de mevcuttur. Öğrenci evden ayrılır ve ev işleri yapmaya başlar ve sonunda bir olmak için akıl hocasına yardım eder.

Advertisement

İlk aydan sonra, minarai “küçük” bir maiko olur ve sadece alt dudağın ( minaranın ayırt edici özelliği ) boyanmasından her ikisini de boyamaya geçer. Çıraklık süresi geleneksel olarak 15 veya 16 yıldan 21’e kadar sürdü; burada maiko , kimonosunun (eri) yakasının kırmızıdan beyaza döndüğü Erikae (boyun değişimi) adlı bir törenle kıdemli bir geyşa oldu .


Leave A Reply