İçinde, anlamında görgü ve görgü kuralları geçen deyimler ve açıklamaları. Görgü hakkında deyimler ve anlamları.
***dağda büyümüş
kaba ve görgüsüz kimse.
***kaldırım çiğnemek
şehirde yaşayarak görgüsü artmak.
***keleklik etmek
görgüsüzlük, bilgisizlik nedeniyle karşısındakinin gerçek amacını anlayamamak.
***mürekkep yalamak
çok okumuş, yazmış olmak: Herhâlde aile terbiyemin, görgümün ve az buçuk mürekkep yalamış olmamın da bu Tanrı vergisini beslemekte tesiri olacaktır. -R. N. Güntekin.
***odun gibi
anlayışsız, görgüsüz, kaba.
***ot gibi
1) bilgisiz, görgüsüz, değersiz olan; 2) amaçsız, zevk almadan (yaşamak).
***şenlik görmemiş
terbiyesiz, görgüsüz (kimse).
***taşralı kalmak
bir kimse taşrada edindiği görgü, örf ve âdetleri bırakmamak: Şehirli görünmek gururu kasaba kızının İstanbul’dan aldığı ilk kötü huy oldu; birkaç hafta geçince babasıyla anasının yeni hayata kendisi gibi uyamayacaklarını, taşralı kalacaklarını anlayınca hırçınlaştı. -R. H. Karay.
***yol iz bilmek
1) gideceği yolu ve yeri bilmek; 2) görgülü davranmak.
***kibarlık taslamak
kibar olmadığı hâlde kibar gibi görünmeye çalışmak.
***(üstünden veya paçalarından) kibarlık akmak
tkz. aşırı derecede kibar davranmak.
Yorum yapılmamış
ÇOK GÜZEL ÇOK BEĞENİYORUM